Sevilay Sadıkoğlu

ARALIK KAPI





Belki ben de farkında olmam

-Bir gün-

Bir yuva özlemi yüreğimi deler geçer de,

Kimse farkında değil bu özlemimin.

Sessiz çığlıklarını yüreğimin,

Kendim duyar, kendim bilirim.

Bu soğuk kış akşamlarında,

Vefasızlıkları biriktirim.

Sessiz çığlıklarını yüreğimin,

Hiç kimseye belli etmeden

Yalnızlığımla bölüşürüm…

Gün gelir de arayan soran olursa,

Sessiz çığlıkları susarsa yüreğimin,

Unutursam ben de unutanları

İşte ancak o gün özlemlerimi

Yaralı yüreğime gömeceğim.

Yıllardır…

Akşam üstleri gelenler çoktan çıktı

O sonsuz yolculuğa…

               Yalnızlığı arkadaş bildik o günden beri

Ve ondandır

Yalnızlığa yoldaşlığımız

Yıllardır…

Buz kesilirim

Her akşam cemreler düşer yüreğime

Seni düşünürken

Ellerim üşür…

Söndürür yüreğimin kor ateşini

Saçlarıma yağan kar taneleri…

Tepeden tırnağa buz kesilirim…

Yetiyor

Ne varsa hayatımızda güzellikten yana,

Etrafımızın bu duygusuz kalabalığında eridi,

Bitti…

Geriye kalan birkaç eski dost yetiyor ama…

Her şey zamanında güzel…

Bir rüzgar esse şöyle hafiften,

“gel” dese sevdiğim

Gitmez miyim?

Eski günlerden bir gün olsa,

“sev” dese sevdiğim,

Ne derse desin konu komşu,

Sevmez miyim?

Oysa ne sevdiğim var artık,

Ne beni seven…

Ne “gel” diyen,

Ne de “sev” diyen…

Boşuna dememiş diyen

“her şey zamanında güzel”…

**

KONUK YAZAR

HASAN NİHAT AVTEPE

Sn. Orhan Zihni Bilgehan Sen ölmedin

Sen ölmedin Orhan Zihni Bilgehan, daima yaşayacaksın

Kalbimizde taht kurdun her zaman bizimle olacaksın

Bilgehan sen ölmedin kalplerde yaşıyorsun

Sen daima bizimlesin, unutulmuyorsun

Güler yüzlü, tatlı sözlü hiç büyüklenmezdin

Kıbrıs’ı, bölgeni ve köyünü çok severdin

İyi bir avcı idin ava giderdin

Yaşlıları, hastaları ziyaret ederdin

Kuzey sahil bölgesinde Kalamulyada

Kendi evinin çevresinde hayvan beslerdin.

Yardımcılarını, hayvanları çok sever, ziyarete giderdin

Tahsilini bitirdin, meşhur avukat oldun

Haklıları savundun, haksızlardan korundun

Mahkeme hâkimi oldun doğru kararlar verdin

Dürüst olduğun için herkes tarafından sayılıp sevildin

Siyasete atıldın kendini UBP’de buldun

Faal olduğun için genel sekreter oldun

Seçimlere katıldın milletvekili oldun

Zamanla birkaç bakanlıkta bakanlık yaptın

Dürüst bir bakan idin.

Herkesin takdirini, sevgisini kazandın

Orhan Zihni Bilgehan sizi övmek için

Ne kalemler yeter ne kâğıtlar

Benim gibi herkes sizi sever ve ağlar

Sn. Orhan Zihni Bilgehan, sizi rahmet ve minnetle anarım

Gurur kaynağımsın üzülürüm ağlarım

Ölümsüz Bilgehan dilerim kalbimizde olasın rahat

Sizi kalbinde taşır Avtepe’li Hasan Nihat

ARALIK KAPI

Yorumlar kapalı.

Sevilay Sadıkoğlu

ARALIK KAPI





BEN GRİ HAVALARI DA SEVERİM

YETER Kİ NET OLSUN RENGİ…

İNSANLAR GİBİ BELLİ EDECEKSİN RENGİNİ…

BULUTLAR ARKASINA SAKLANMASIN MAVİ

Bir yalan yaşam…

Söndü tüm ışıkları dünyanın

Bir çoban yıldızı kaldı gökyüzünde,

Az sonra o da gidecek sen gibi,

Karanlığa gömülecek yüreğim

Ve dinmez homurtularla başlayacak gün…

Yine… yeniden

Bir yalan yaşam…

                        

                                    *     *     *

Sen gittikten sonra

Dağılan küllerimden bir dünya kurmak

Kolay olmadı,

Hiç kolay olmadı…

Aslında;

Bir Zümrüd-ü Anka olmak için,

Direndim…

Hem de çook

Başardım sonunda…

                                  *     *     *

Tutsak

Güzellik,

Gençlik,

Geçti,

Gitti,

Bitti…

Aşk geçmedi,

Gitmedi,

Bitmedi…

Yüreğimle geldim sana

Saçlarıma kar yağsa da

İkinci baharımda

Kar tutan anılarla…

Vuslat kıyamete kalsa da,

Aşk hazır olda…

Yüreğim tutsak sana…

ARALIK KAPI

Yorumlar kapalı.

Sevilay Sadıkoğlu

ARALIK KAPI





Dört bir yanda prangalar…

Biz,

Biz değiliz artık…

Bize okul gerek…

Yaşam boyu okulluyuz aslında

Bilene…

Aydınlık yarınlar için

Sevgi ile büyütelim çocuklarımızı

Birbirine düşman değil…

Bir kayıp şehirde,

Kayıp insanlarla birlikteyiz…

Kayıp gidiyor ellerimizden ömür…

Geldik, gidiyoruz işte

Yazık!

Her an kaybolan bir nesil…

Dünya bir harabeye dönmüş,

Her yerde keşmekeş, korku…

Bu gezegende mutluluk

Acaba hiç mi yaşanmamış?

Sevgisizlik… ego…

Sonu yok kavga… kıskançlık…

Yok etti her güzel şeyi…

Geldik gidiyoruz oysa,

Hiç yaşamamış gibiyiz…

Nesiller kaybolmuş gibi…

Kara kış…

Cemreler yüreğime düşeli

Çok oldu da…

Değişen bir şey yok mevsimlerde…

Memleketimde hala kara kış…

**

KONUK YAZAR – Hasan Nihat Avtepe

Sen Ölmedin Şehidim

21 Aralık 1963 Mücadele ve Şehitler Haftası

İşte bugün başladı Lefkoşa’nın kavgası

Ta ezelden beridir Rumların o acısı,

Türk’e hücum ettiler, tam bu gece yarısı.

Rumlar toparlandı, başladılar kavgaya

Silahı alan gitti girsin Tahtakala’ya.

Aslan gibi kükredi Rum’a karşı mücahit,

Çarpışma esnasında vermişiz birkaç şehit.

EOKA zırhları yıldırmadı erimizi,

Bir adım attırmadı geri siperimizi.

EOKA ve Yunanlılar ezeli düşmanımız

Tek bir dostumuz vardır Türkiye anavatanımız.

EOKA ve Yunanlılar bize saldırdılar,

Savunmasız Türkleri silahla taradılar.

Yaşasın mücahit, yaşasın Türk ordusu

O günleri unutmam söylemekse doğrusu.

Sen ölmedin şehidim, kalbimde kurmuşsun taht,

Sizi rahmetle anar Şehir Mehmet Karga’nın oğlu, Nihat…

(13/01/2013)

ARALIK KAPI

Yorumlar kapalı.

Sevilay Sadıkoğlu

ARALIK KAPI





Dört bir yanda prangalar…

Biz,

Biz değiliz artık…

Bize okul gerek…

Yaşam boyu okulluyuz aslında

Bilene…

Aydınlık yarınlar için

Sevgi ile büyütelim çocuklarımızı

Birbirine düşman değil…

Bir kayıp şehirde,

Kayıp insanlarla birlikteyiz…

Kayıp gidiyor ellerimizden ömür…

Geldik, gidiyoruz işte

Yazık!

Her an kaybolan bir nesil…

Dünya bir harabeye dönmüş,

Her yerde keşmekeş, korku…

Bu gezegende mutluluk

Acaba hiç mi yaşanmamış?

Sevgisizlik… ego…

Sonu yok kavga… kıskançlık…

Yok etti her güzel şeyi…

Geldik gidiyoruz oysa,

Hiç yaşamamış gibiyiz…

Nesiller kaybolmuş gibi…

Kara kış…

Cemreler yüreğime düşeli

Çok oldu da…

Değişen bir şey yok mevsimlerde…

Memleketimde hala kara kış…

ARALIK KAPI

Yorumlar kapalı.

Sevilay Sadıkoğlu

ARALIK KAPI





TANRILARIN GAZABI

          -bir daha iflah olmaz bu sevda-

Sol yanım acıyor, hem de çok.

Nasıl bir sızı bu böyle?

Yanıyorum…

Yüreğim yanıyor

Yüreğim yanıyor, hem de çok.

Nasıl bir sevda yangını bu böyle?

Bilemiyorum…

Denizler taşıyor

Denizler taşıyor,

Gökler gümbür gümbür.

Batmış bütün gemiler,

Her yan toz duman

Dağ boyu dalgalar..

Sana çıkan bütün yollar kapalı,

Nasıl bir tufan bu böyle?

Anlamıyorum…

Sol yanım acıyor,

Yüreğim yanıyor..

Gökler gümbür gümbür,

Denizler taşıyor

Sevdamıza hasetten…

Köpük köpük okyanuslar,

Biz tepeden tırnağa kan-revan…

Sevdamızı kıskanan

Tanrıların gazabı bu…

Biliyorum,

Bir daha iflah olmaz bu sevda..

ARALIK KAPI

Yorumlar kapalı.

Sevilay Sadıkoğlu

ARALIK KAPI





Gelsen de bir gelmesen de…

                      -KADER-

   Bir parmak bala razı geldim

   Kovanın bal doluyken

   Senede bir olsun gel dedim,

   Yıllar geçti, gelmedin…

Ben özledim.. özlemedin

Unuttun, hiç düşünmedin

Usandı artık bu gönül

Sana hasret yaşamaktan…

   Bunca yıldır beklerim,

   Ne gelen var, ne bir haber…

   Bundan sonra gelsen de bir

   Gelmesen de ey sevgili…

Kaderime razı oldum.

Gittin, dönmedin bir daha.

Kan damladı yüreğimden,

Sevildiğini bilmedin…

   Bir gün birden çıkageldin

   Ayrılıktan söz etmedin.

   Sormadım, sen söylemedin

   Bunca yıldır neredeydin?

Kader işte böyle birşey

Sabredene gülüverdi

Bu bir mucize sevgili

Sonunda seni göndermiş…

   Aynı sevda yüreğimde

   Yıllar sonra dile gelmiş

   Kader deyip geçtik işte

   Son mevsimde birlikteyiz…

ARALIK KAPI

Yorumlar kapalı.

Sevilay Sadıkoğlu

ARALIK KAPI





RÜYA

Daha dün akşam dokunsalar ağlardım…

O kadar gerçekti her şey

Ya da,

Gerçek sandıklarım hayaldi…

Uyandım…

Her şey dün akşamda mı kaldı?

Nasıl bir rüya bu?

*

BİLEMEM

Başladı yine yürek sancılarım,

Özlem başladı…

Küllendi sandığım yürek yaram,

Yeniden alevlendi,

Yeniden kanadı…

Ne zaman kabuk bağlar,

Bilemem…

*

YENİDEN FİLİZLENDİ

Susuz kalmış çiçek misali kuruyan dudaklarım,

Dönüşünle can buldu,

Güldü solgun yüzüm,

Yeşerdi kuruyan sevda çiçeklerim

Yeniden filizlendi…

*

UYANDI

Şehir uyandı,

Sustu gecenin günahkar sessizliği…

Bir uğultu,

Bin homurtu

Akşama dek sürecek…

Sabah olmasaydı

Kalsaydı gece günahlarıyla koyun koyuna,

Razıydım…

ARALIK KAPI

Yorumlar kapalı.

Sevilay Sadıkoğlu

ARALIK KAPI





EMANET OLSUN

Bu bir veda değil,

Başlangıç olsun.

Saf sevdam yüreğimdeki

Yorgun yüreğine armağan olsun.

“gel” desen gelemem,

“git” desen gitmem…

Birlikte geçen bu güzel günler

“bir gün belki” diye bir umut olsun…

Ölsem de, gam yeme vasiyetimdir

Aşkım yüreğinde hep gizli kalsın.

Onu kirletme dünya durdukça,

Sevdam yüreğine emanet olsun…

ASLA

Tuz basıp yine yürek yarama,

Gidiyorum buralardan…

Anladım ki,

Ne kadar yakınsan bana,

O kadar uzaksın,

Beraber olamayız ASLA!

Aradan yıllar geçti

O saf sevda dursa da bir kenarda,

Çok sevdalar yaşanmış,

Çok dertler girmiş hayatımıza…

Sen orada, ben burada

Yaşam savaşında…

Ne olursa olsun ey sevgili

Bildiğim tek şey var

O saf sevda unutulmadı,

Unutulmayacak ASLA!

ARALIK KAPI

Yorumlar kapalı.

Sevilay Sadıkoğlu

ARALIK KAPI





AYAZ

Memleket yağmurlarından subbasucuk olduk…

Erişemedik gökyüzüne hala…

Dört bir yanımız ayaz…

YENİ BAŞTAN

Hani bir boşluğa düşer ya insan zaman zaman,

Hani kendini yapayalnız hisseder ya koca dünyada,

Hiç sevenin yokmuş gibi mesela,

Hiç sevmemiş gibi kimseyi..

Herkes gitmiş,

Tek başına kalakalmışsın gibi…

Ne kapı çalar, ne telefonlar…

Dört duvar ve anılar,

Bir de sen, tek başına…

Bütün aynalar kırılmış

Susmuş bütün sesler

Çiçekler solmuş, kupkuru her yer…

Yalnızlık ölümden beter…

İstesen de ölemezsin…

Sonra bir sıcaklık yayılır küçücük yüreğine,

Bir hayal gözlerinde,

Tüm özlediklerin resm-i geçitte…

Sonra sevgilin

Sisli-puslu bir akşam vakti

El eder uzaktan,

“gel” der yıllar sonra da olsa…

Yıkılır duvarlar

Kırılır kapının kara kilitleri,

Susmaz telefonlar,

Koşarsın aynalara,

Bir çift göz gülümser karşıdan

Solgun çiçekler canlanır mis kokularla…

Bülbüller öter,

Şarkı söyler kuşlar,

“İyi ki doğdun” der

“İyi ki doğdun yeni baştan”…

Alır başını düşersin yollara,

Ölmek ne ki?

Yaşamak zamanıdır şimdi tüm güzellikleri

Yeni baştan…

ARALIK KAPI

Yorumlar kapalı.

Sevilay Sadıkoğlu

ARALIK KAPI





Sevgi ile yerine getirir…

Çocukluğunuzu, annenizi düşünün…

Eski günlerde kadının daha çok ev işleri ile meşgul olduğu o günleri,

Bizim nesil mutlaka yaşamışızdır.

Bu gün onları özlemle, saygıyla anıyoruz.

O fedakar anneanne, babaanne ve annelerin yaz akşamları bahçeden topladıkları mis kokulu yaseminleri yataklarımızdaki beyaz dantel kenarlı yastıklarımıza öyle bir serpiştirişleri vardı ki sevgiyle…

Tüm evler çiçek kokardı, sevgi kokardı, anne kokardı…

Hangimiz o günleri hatırlamayız ki?

Nasıl da okşardı ruhlarımızı o yorgun bakışlı kadınlar…

Annelik kutsaldır ve annelerin değeri biz kadınlar için anne olduktan sonra, daha bir artmaktadır;

Ancak, kadınların fedakarlıkları bazen hayal kırıklıkları da yaşatmakta çoğu kadına…

“saçını süpürge etmek” diye bir deyim var, hepimiz biliriz…

Bence bir kadın çoluk çocuğu, eşi ve ailesi hatta arkadaşları için özveri ile hareket ederken, önce kendini sevmeli, kendine saygı duymalıdır..

Zaten kendini sevmeyen, kendine saygısı olmayan bir kadın, etrafındaki insanlara nasıl mutluluk , güven ve huzur verebilir ki?

Gerçekten zordur kadın olmak…

Özellikle bizim toplumumuzda…

İstanbul’daki sevgili dostum Emel Saylam da bu konuda şöyle der: “Zordur kendi benine kement atmadan, ama toplumu da karşına almadan yaşamak”

Bir kadın kimseye maddi-manevi borçlu olmadan kendi ayakları üzerinde durabilmelidir..

Her şeyden önce güçlü olmalıdır kadın.

Güçlü olmak, dünyanın bizi bekleyen çöeşitli hallerine göğüs germek ve kendine saygı duymakla başlar..

Şartlar ne olursa olsun, bir kadın mutlu görünmek zorundadır mutlu olmasa da…

Önce kendi, sonra çocukları, ailesi ve onu sevenler için…

Kadın zerafet örneğidir. Kırılgandır, duygusaldır, yardımseverdir…

Önce ruhunuzu doyurun.

Midenizi doyurmak çok daha kolay olacaktır…

Ve son olarak kendi özelimden bir şey paylaşmak istiyorum sizlerle…

26 yıldır yalnız yaşıyorum ama,

Evim hiç bir gün çiçeksiz,

Masam hiç bir zaman örtüsüz ve hiç bir akşamım mumsuz olmadı..

Tüm bunları sadece kendime saygımdan dolayı yapıyorum..

Ve her şeye rağmen hayatın dolu dolu yaşanmaya değer olduğuna inanıyorum…

Haaa… Bir de müzik dinlemeyi asla ihmal etmeyin…

ARALIK KAPI

Yorumlar kapalı.

Sevilay Sadıkoğlu

ARALIK KAPI





DUVARLAR

Uykusuzluk kol geziyor odamda,

Dört duvar üstüme üstüme geliyor

Hala sabah olmadı…

DİNSE YÜREKLERDEKİ BU FIRTINA

-bu kar soğuğu-

Bahar gelse

Dinse insanların yüreklerindeki

Bu fırtına,

Bu kar soğuğu.

Bahar gelse,

Yeniden sevsek birbirimizi

Eskisi kadar..

Dostça…

Kardeşçe…

BUGÜN BAYRAM YA…

Aşk yağdı göklerden

Hafif bir rüzgarla açıldı gözlerim

Sevdalı sabahlara…

Oysa;

Yine yoktun yanımda,

Olmayacaktın da…

Olsun varsın,

Yüreğimde bu sıcacık sevdam var ya…

Her gün bayram bana…

ARALIK KAPI

Yorumlar kapalı.

Sevilay Sadıkoğlu

ARALIK KAPI





Nihayet…

-yıllardır kırgındık da

Barıştık mı nihayet?-

Kalbindeki tahtına

Oturdum mu nihayet?

Bunca yıldır bekledik,

Kavuştuk mu nihayet?

Bir de gurbet olmasa

Çekilse de aradan,

Beraberce yaşasak,

Mutlu olsak ne dersin?

Derman olmadı…

Kara sevda yaktı yıktı gönlümü,

Ne varsa sevdadan yana küle çevirdi.

Sabahlara kadar gözyaşı döktüm,

Sönmedi gönlümün sevda ateşi…

Vefasız sevgili güldü de geçti.

Ben ağlarken o hep ellerle gezdi.

Yaktı yüreğimi viran eyledi,

Hiçbir ilaç derdime derman olmadı.

Yeter mi ömür?

“kader” deyip geçtik

Kabullendik ayrılığı.

Tutmuşken ellerimizi,

Bıraktık…

   -yıllar sonra bak,

   Nasıl pişmanız…-

Şimdi aynı sevda yüreklerimizde

Daha da aşıkken birbirimize,

Yeter mi ömür

Yeniden yaşamayı bu eksik aşkı?

“kader” deyip geçmeseydik,

Kimse girmeseydi hayatımıza,

Bırakmasaydık ellerimizi,

Lekesiz yaşasaydık doyasıya bu büyük aşkı,

Olmadı…

ARALIK KAPI

Yorumlar kapalı.

Sevilay Sadıkoğlu

ARALIK KAPI





ESKİ BAYRAMLAR

Ne ramazan, ne bayram

Eskisi gibi değil.

Ne anam var, ne babam

Ne kollarımda yarim,

Ne de can kardeşlerim…

Ne çocuklar koşuşur

O büyük bahçelerde

Ne yüreklerde coşku

Yıllar öncesi gibi…

O eski bayramlarca

Kazanlar kaynamıyor

Geniş aşevlerinde.

El öpecek kimsem yok

Allahım bu ne kader?

Cumbalı konakların

Dili olsa, konuşsa,

Nineler torunlara

Türlü masal anlatsa…

Büyükler bir bir çekip

Gittiler aramızdan,

Arasak da yok artık

Zaman durmak bilmiyor,

Allahım bu ne kader?

YÜREĞİNLE SEV BENİ

-seveceksen-

Çiçeklerle gelme bana

Yüreğinle gel…

Ölsem de, kalsam da

Çiçeklerle gelme bana

Solar çiçekler…

Yüreğin;

Sevda yüklüyse

Her an diridir,

Solmaz asla…

Yüreğimle sevdim seni,

Kimse bilmedi

Yüreğimde aşk fidanlarıydı çimlenen…

Kök saldı,

Yıllar geçti,

Sığmadı yüreğime…

Sardı tüm bedenimi

Döküldü de tüm yapraklar

Her sonbaharda,

Ümit ettim

Düşlerimde ikinci baharlarla…

Çiçeklerle gelme bana

-geleceksen-

Solar çiçekler,

Yüreğinle sev beni…

ARALIK KAPI

Yorumlar kapalı.

Sevilay Sadıkoğlu

ARALIK KAPI





DUR!

YETER!

NE OLUR,

GELECEĞİME DOKUNMA ARTIK KADER!…

YARIM

Günler akşama dönse de

Sabah da olur elbet

Yarım da olsa…

Yarım da yaşansa ömür,

Biter gün dönerken akşama

Belki bir yarım sabah…

ÖZGÜRLÜK

Koşacak alanın varsa eğer,

Ya da yolun taşlı da olsa,

Bir de cesur yüreğin…

Koş koşabildiğince

Özgürce…

Korkma!

Durduramaz seni hiç kimse…

YAŞAMAK

Sisli puslu bir sabaha daha,

Sarı mimoza yoldaşlığı ile uyanmak

Velhasıl,

Ne olursa olsun,

Güzeldir yine de yaşamak…

AYDINLANACAK

Gece,

Lacivert kadifeden bir perde gibiydi…

Ay araladı perdeyi,

Karanlığı silemedi

Sabaha kaldı aydınlık…

Nasıl olsa doğacak güneş,

Dünya aydınlanacak…

ARALIK KAPI

Yorumlar kapalı.

Sevilay Sadıkoğlu

ARALIK KAPI





KENDİMDEN SAKLANMAMIN NEDENİ

                                                         SENSİN…

KENDİMİ İNKARIN DA…

Güneş tepeden baktı dünyaya yine bu sabah,

Bulutlarla selamlaştı.

Çıt çıkmadı topraktan,

Her şey henüz sütlimandı…

Ve insanlar uykudaydı,

Ayak basmamıştı toprağa hiç bir canlı hâlâ…

BEN AKDENİZLİYİM..

En sevdiğimdir zeytin ağacı

Candır, kadındır,

Cefakârdır, yorulmaz.

Çiçeklenir, meyvelenir…

Ben adalıyım,

Akdenizliyim.

Zeytin ağacıyım.

Her bahçede yerim var…

ANLADIM

Kocaman bir dünya yarattım

     Senden sonra.

İçi boş kaldı,

O koca dünyayı yuva yapamadım…

Adını MABEDİM koydum

     Hep yarım kaldım…

Gençlik yıllarımda yaşadığım

Güzelliklerle yetindim…

Yalnızlığımı yoldaş yaptım kendime

Onunla yaşamak zamanıdır şimdi,

     Anladım…

“GİTMEK İSTİYORUM” demedi giderken…

Zaten;

Ömür boyu hiç bir şey istemedi ki kimseden…

ARALIK KAPI

Yorumlar kapalı.

Sevilay Sadıkoğlu

ARALIK KAPI





DİRENMELİ MİYİM?

Geçici heveslere kapılmasaydık eğer,

Her şey çok daha güzel olacaktı mutlaka…

Denesek mi yeniden acaba?

An gelir,

Vazoda bir dal çiçek olmak geçer içimden…

Tükeneceğimi,

Sararıp solacağımı bile bile…

İyisi mi, toprakta bir tohum ol der yüreğim…

Elbet bir gün kök salar, yeşerirsin…

Ve sonra derim ki;

Acaba bunca kirlenmişliğine rağmen dünyanın,

Direnmeli miyim?

SELVİLERLE ÖRT BENİ

             (Gurbetteki oğluma)

Sen gideli hep üşüdü yüreğim

Gözlerim, ellerim…

Sen gideli kanım dondu

Kırıldı kolum kanadım.

Hep üşüdüm,

Hiç terlemedim

Oysa;

Yazdı mevsim…

Selvilerle ört beni

Serin yaz akşamlarında

Üşümeyeyim…

Gelir de bulamazsan beni

Bir akşamüstü arar sorarsan,

Kimse hatırlamazsa adımı

Bir bilen olmazsa,

Arama boşu boşuna.

Kimseyle vedalaşmadan

Çoktan çıkmışımdır

O sonsuz yolculuğa…

Sen gideli hep üşüdü yüreğim.

Kırdı geçirdi her bir yanımı

Kimsesizlik…

Etrafımın var da yok kalabalığı

Anlamadı hissettiklerimi…

Döner de gelirsen bir gün buralara,

Son bir isteğim olacak senden,

Selvilerle ört beni

Üşümeyeyim…

ARALIK KAPI

Yorumlar kapalı.

Sevilay Sadıkoğlu

ARALIK KAPI





TOPRAK KOKUSU

Menekşelerle gelirdin bu mevsimde,

Sümbüllerle,

Lalelerle…

Her yağmur sonrası ellerin menekşe,

Nefesin nergis kokardı…

Şimdi her yağmur sonrası

Toprağını kokluyorum,

Özlem kokuyor…

BİR DENİZ HİKAYESİ

Deniz kabuklarından salıncak yap bana

Sallandıkça suya değsin ayaklarım…

Soğuk kış gecelerinde üşüdükçe

Kumları yorgan yapayım…

Yalnızlığıma yastık olsun çakıl taşları

Yakamozlar yoldaş olsun…

Akdeniz’in Karpaz sahillerinde

Deniz kabuklarından bir salıncak yap bana,

Sallandıkça suya değsin ayaklarım.

Dalga sesleri yitirdiğim sevgiliye

Ağıt olsun…

UNUTULMUYOR Kİ

İnceden inceden yağmur yağıyor

Lefkoşa sokaklarına

Sonu hüsran bir sevda masalı misali…

Unutulmuş anılar bir bir canlanıyor

Sanki yeniden nefes alır gibi,

Aradan zaman geçmemiş gibi,

Bir varmış, bir yokmuş diye başlayan

Masal misali…

Daha dün gibi yaşananlar

İstesen de unutulmuyor ki…

ARALIK KAPI

Yorumlar kapalı.

Sevilay Sadıkoğlu

“ARALIK KAPI”





Yaralı Kuş

Yaralı bir kuş misali

Sığınmışken kollarına,

Neden terk edip gittin

O kurtlar sofrasına?

Sensizdim, yaralıydım

Öyle bırakıp gittin

Op yaban ellerdeki

Yabancı kucaklara…

Dönüp de bir bakmadın

Yüreğin yanmadı mı

Hiç mi hatırlamadın

Arada bir de olsa..

Kurtlar bile acıdı

Yaralarımı sardı

Açtığın gönül yaram

Damla damla kanadı…

O yaralı kuş bugün

Bir kartal kadar güçlü

Ancak yaralı kalbi

Tüm sevdalara küstü…

*

Söz Verdin

-hani ya gelecektin?-

Her şeyin yalan

Gözündeki yaş,

Dudağındaki gülüş,

Yüzündeki hüzün

Her şeyin yalan…

     Aşık olduğum,

     Sevdiğim adam

     -neden böylesin?-

Gülüşün,

Suskunluğun,

Sesin…

Hatta “sevdim” deyişin

Hepsi mi yalan?

     Harcanan gençlik,

     Çileli yıllar,

     Kalabalığın,

     Yaban ellerde

     Kimsesizliğin,

     Bensizliğin

     Gözlerime bakarak

     Ettiğin yemin…

     Hepsi mi yalan?

“ARALIK KAPI”

Yorumlar kapalı.

Sevilay Sadıkoğlu

ARALIK KAPI





Zevk neydi,

Keyif neydi,

Huzur,

Mutluluk neydi?

Hepsini unutmuşum…

Tüm sevdiklerim gitmiş

Yalnız kalakalmışım…

ALDIRMADIM

Tek sen mi sanırsın

Bazen güldürüp

Çok kez ağlatan,

Bu hain dünyanın

Ağır yükünü tek başına taşıyan?

Bir şarap içimi kadar yakındın oysa bana…

Gelmedin,

A l d ı r m a d ı m…

Arasıra öyle bir özlem düşer ki yüreğime,

Çocuk olmak geçer içimden

Annemi özlerim,

Dönemem geriye…

Kanar yüreğim,

Kapanmaz yarası.

Yanar ciğerim

Yanar da,

Bir damla yaş akmaz gözlerimden…

Kan olur,

Sızar yüreğime..

HİÇ GELMEDİ

KAPIMA BIRAKILAN GÜLLERİN SONU

GÖNDEREN HİÇ DÖNMEDİ…

OYSA;

BİLİRDİM BENİ SEVDİĞİNİ

BİLİRDİ SEVDİĞİMİ…

GİTTİ,

BİLMEDİM NEDENİNİ…

ARALIK KAPI

Yorumlar kapalı.

Sevilay Sadıkoğlu

ARALIK KAPI





Bahar gelmiş neyleyim?

Tek bir güzel haber ulaştırın bana,

Baharın geldiğini bileyim…

GİTTİN…

Bu yol beni denize götürür

Akdeniz’e…

Kumlarında el ele yürüdüğümüz

Sabah serininde

Çıplak ayakla…

Denizin kokusunu çekerdik ciğerlerimize,

Dalga seslerini dinlerdik…

Gemiler geçerdi uzaktan,

El sallardık yolculara

Tanımasak da…

Her şey bitti bir anda yosun gözlüm…

Sensizim artık,

Oysa Akdeniz aynı deniz…

Sensiz hiç bir şey tat vermiyor

Eskisi kadar…

Gittin…

Bilirim,

Dönmezsin bir daha…

20 Eylül, 2021

İnsan en çok mutlu olduğunda…

Bir de;

En çok canı yandığında arıyor

  En çok sevdiğini…

ARALIK KAPI

Yorumlar kapalı.

Sevilay Sadıkoğlu

ARALIK KAPI





-bütün kapıları

sonuna kadar açtım…

pencereleri de…

ne gelen oldu, ne giden…

dört duvar oldu yoldaşım,

bir de…

duvarlardaki resimler…-

ASLA!

Gün gelir,

Kuşlar yuvadan uçar…

Sonra;

Ziyaretinize gelirler ara sıra,

Mutlu olursunuz, yetinirsiniz kısa da olsa…

Sonunda eşin, can yoldaşınla kalırsın

Başbaşa..

O gidince bir gün

Kalırsın tek başına…

Kabullenirsin yalnızlığı da,

Gidenlerin yokluğuna alışamazsın

O boşluğu hiç bir şey,

Hiç kimse

Hatta…

Çocukların da dolduramaz ki ASLA!..

KAYBOLDUM…

Etraf o kadar kirlenmiş,

Kalabalık

Ve bomboş ki,

Kendimi bulmakta zorlanıyorum…

Mutlu olmaktan korkar oldum,

Şarkı söylemek istiyorum,

Çıkmıyor sesim…

Etraf ceset dolu

Yaşamaktan utanıyorum…

Kötü kokular yayılmış dört bir yana,

Yasemin kokularını özlüyorum…

Kayboldum,

Kendimi arıyor,

Bulamıyorum…

ARALIK KAPI

Yorumlar kapalı.

Sevilay Sadıkoğlu

ARALIK KAPI





Sensiz Tükendim

Yalnız gecelerde

Zifiri karanlıklarda esen

Rüzgarları kokladım

Kokunu getirir diye…

Günlerdir yine öylesine yakınımdasın…

Çatladı çatlayacak yüreğim yasak sevdandan…

Uzatsam ellerimi,

Tutacak kadar yakın ellerin.

Gözlerimin ezberindeki

Esmer yüzünü görürüm

Suya düşen ay ışığında…

Esen rüzgarla kokun gelir,

Oysa yoksun yine

Çıldırmak işten değil…

İstesen de istemesen de, her gün batımında

Mezar taşına taşıyacak beni

Akşam kuşları, mutsuz yarasalar…

*

Bitti Acılarım

Çıkarıp yüreğimi göğsümden,

Sonsuzluğa fırlattım,

Bitti acılarım…

Kimdir, nedir tanıyamadıklarım

Kahkahalarla güldüler,

Kırıldım…

Bir sancı duydum

Yüreğimin boş kalan yerinde,

Ancak tez geçti

Eskisi kadar yanmadı canım…

*

Taş Yüreklim

Günlerdir,

Elimi uzatsam

Tutacak kadar yakınımdasın..

Gelemedin değil,

İstesen atlayıp bir kuşun kanadına,

Uçarak gelirdin…

İstemedin…

Kızma bana…

TAŞ YÜREKLİM dedim diye sana,

“Sen sevdadan ne anlarsın” dersem,

Alınma!

ARALIK KAPI

Yorumlar kapalı.

Sevilay Sadıkoğlu

ARALIK KAPI





Sen ölümü bilmezsin…

Sen ölümü bilmezsin

Sen ölümü hiç yaşamadın.

Sen değildin onu saran sımsıkı

Sabahlara dek kollarında.

Sen ölümü bilmezsin

Sen ölümü bilme benim kadar…

Ölümü çok kez bildim

Tümü de buz gibi kollarımda…

Ölümü yaşadım ölürken onlar…

Sen bilmezsin ölümü,

Bilme benim kadar…

Ölümü ben bilirim,

Ondandır gözlerimdeki

Hiç bitmeyen bu hüzün

Ondandır kahkahalarımda

Donup kalan hıçkırıklar…

Boş çerçevede gizli hayalsin…

 

Sen,

Boş bir çerçevede öpüp kokladığım,

Tek benim tanıdığım

Hayal sevgilimsin…

İsmin bende saklı,

Cismin yitik…

Elini tutamadığım,

Öpüp koklayamadığım

Yasak sevgilimsin…

Ne seninle,

Ne sensizim…

Çılgınlar misali özlediğim,

Her şeye rağmen vazgeçemediğim,

Boş bir çerçevede gizli hayalsin…

ARALIK KAPI

Yorumlar kapalı.

Sevilay Sadıkoğlu

ARALIK KAPI





Deli eder adamı…

Bu fırtına deli eder adamı

Bu sonsuz gök,

Bu karanlık,

Bu insansız sokaklar,

Bu sonbahar…

Bu fırtına deli eder adamı

Bir türlü yağmayan yağmur

Bu kimsesizlik

Bu sonu gelmeyen yaşam,

Bu sonu gelmeyen yaşam,

Bu sahte baharlar,

Bu sonbahar…

Bu fırtına deli eder adamı.

Bu kurbağa sesleri,

Bu alay eder gibi

Dönüp duran yarasalar…

Bu anılar,

Bu hain sonbahar…

Bu fırtına deli eder adamı.

Bu batan güneş,

Bu kara bulutlar,

Bu toz dumanla savrulan taş yürekler,

Bu hala emekleyen insanlık,

Bu vefasız,

Bu aciz sonbahar deli eder,

Deli eder adamı…

ARALIK KAPI

Yorumlar kapalı.

Sevilay Sadıkoğlu

ARALIK KAPI





Sen kaderimsin…

Acı tatlı anılar

Bir film şeridi gibi geçer,

Büyür… büyür

Kareler birbirine karışır,

Yok olur sonra…

Bir kara duman sarar

Dört bir yanı,

Yaşadığımı unuturum.

Karanlık sabahlara uyanırım

Gözlerimde yaşlardan beter

Bir yürek sancısı

Yakar her yanımı…

Sen,

Unutmak istedikçe hatırladığım,

Her anışta bir o kadar daha

Taptığımsın…

Unutmak ne mümkün?

İhanetim olur,

Yapamam…

Sen,

Kaderimsin…

Doğarken yazılan alınyazım,

Kıyamete dek silinmeyensin.

Yarım…

Yüreğimin bir yarısı sabah,

Öbürü akşam…

Yüzümün yarısı güneş,

Diğer yanı ay.

Sol gözümde matem

Sağda sevda var.

ARALIK KAPI

Yorumlar kapalı.

Sevilay Sadıkoğlu

ARALIK KAPI





Utanmasam

Gecenin bir vaktinde uykum kaçtı

Kalktım, balkona çıktım

Gecenin sessizliğini dinledim…

Gece soğuktu

Gece karanlıktı

Beynimde düşünceler,

Gözlerimde yağmurlar,

İçimde yangın vardı…

Düşüncelerimde sen değil,

Hiç tanımadıklarımdı..

Gecenin bir vaktinde

Kendimi sorguladım

Ağır bastı doğrularım…

Uzun uzun çaldı duvardaki saat

Konuşmak için bir can aradım

Belki, yanı başımda sıcak bir nefes,

Bulamadım…

Balkona çıktım

Karşı tarlada köpekler uluyordu.

Gecenin bir vaktinde

Bir fincan kahve

Bana herkesten daha dost oldu

Utanmasam, ağlayacaktım…

Sonra sen geldin aklıma

Ve anladım ki hala

Yüreğimde kanayan,

Kapanmayan yaramdın…

Balkona çıktım…

Hava soğuktu…

Sessizdi gece…

Utanmasam çocuklar gibi

Çığlık çığlığa ağlayacaktım…

**

ARALIK KAPI

Yorumlar kapalı.

Sevilay Sadıkoğlu

ARALIK KAPI





Nasıl?

Sana hoşça kal diyemem

El sallayamam ayrılırken

Veda bile edemem

Sarılıp boynuna ‘seviyorum’ derken

Usulca yanağından öpemem.

Ben sana ‘hoşça kal’ diyemem…

Sevdalara dar yüreğimi

Gözlerim gözlerindeyken

Sevdiğimi söyleyip

Sana açamam ben…

Ellerin başka ellerde

Bana yabancı evlerde

Uyanırken sabahlara

Umutlara yasak dünyamı

Yeniden sana açamam ben…

ARALIK KAPI

Yorumlar kapalı.

Sevilay Sadıkoğlu

ARALIK KAPI





Yüreğimin kapısı acılara açık

– mutluluklara örtük –

Senin bittiğin yerde ben başlardım

Benim bittiğim yerde sen.

Sonra biz olurduk yeniden

Aşkımız hiç bitmezdi…

Sen karanlıklarda kokladığım güldün,

Ben kızıl akşamlara sıkılan sevda kurşunu…

Sonra;

Zirvelerde zaman durdu

Karanlıklara büründü evren.

Bir kara el geldi,

Kopardı,

Aldı seni benden.

Ne kokun kaldı, ne sen…

Sen karanlıklarda kokladığım güldün,

Ben kızıl akşamlara sıkılan sevda kurşunu…

Nerede o benim bittiğim yerde başlayan sen,

Seninle var olan ben?

Hani o iki bedendeki tek can,

Senle ben?

Şimdi güller kokusuz açmakta

Karanlıklara sıkılmakta kör kurşunlar

Bundan böyle yüreğimin kapısı acılara açık,

Mutluluklara hep örtük kalacak…

Utandım…

-karanlık dünyam karanlığından utandı,

ben sana sevdamdan-

Beyaz pencerelerden pembe ışıklar süzüldü,

geldi doldu yüreğime.

Karanlık dünyam karanlığından utandı…

Sen nerede, kiminleydin bilmezdim.

Belki kaf dağının ardında,

Belki çöllerde mecnundun.

Ben sana sevdalı

Kaderime ağlar, beklerdim,

Gelmezdin…

Beyaz pencereler kapandı birer birer

Pembe ışıklar kızıla boyandı,

Karanlık bir bulut çöktü dünyama yeniden

Yıllardır gözlerim yollarda seni bekledim, dönmedin…

Karanlık dünyam karanlığından utandı,

Ben sana sevdamdan…

ARALIK KAPI

Yorumlar kapalı.

Sevilay Sadıkoğlu

ARALIK KAPI





“katil kim” diye sorulmaz…

-sıkıntı bitirmesin… çoğaltsın bizi-

Önce mahallenin gece bekçisini vurdular

Kimsenin kılı kıpırdamadı

Ortalık kan revan.

Ne bilen var katili, ne tanıyan…

Yüreğimde zehir zıkkım bir sancı

Karanlıkta öylece kalakaldım…

Sessizlik kol gezer yine

O geceki kadar,

Havada gurbet kokusu var

Daha gelmeden gidiverdi özgürlük…

Nereye kadar bu özlem

Söyle, ayrılık nereye kadar?

Daha ne kadar bu karanlık

Dünya ne zaman aydınlanacak

Özgürlüğe aç uykusuz gözlerimiz…

Bu gece sessizlik kol gezer yine

Mahallede çıt yok,

Sokaklar karanlık,

Evler insansız,

İnsanlar sessiz,

Dilsiz insanlar…

Ve en acısı…

Yüreklerimizi çalmış birileri,

Ortalık kan revan…

Sen yaşamsın…

-nasıl sevmem ki seni?-

Gözlerimde bir damla yaş göremezsiniz

Yıllardır biriktirip

Yüreğime depoladım tümünü,

Bir gün sel olur da taşarsa

Şaşmam…

Gözlerimde mutsuzluk ışığı göremezsiniz

Anılarda kaldı tümü

Ve ben her açışta anı defterimi

Sen çıkarsın karşıma yaşam…

Sen gözyaşlarımla suladığım mutluluksun

Sen yıllardır yüreğimde sakladığım

Kutsal bit emanet misali

Üstüne titrediğim

Dost sevdalarıyla,

Düşman kiniyle yoğurup

Hep gülümseyerek andığım

Ve bir gün biteceğini bile bile

Dört elle sarıldığım

Yaşamsın…

ARALIK KAPI

Yorumlar kapalı.

Sevilay Sadıkoğlu

ARALIK KAPI





– Tek sen mi sanırsın bazen güldürüp,

Bazen ağlatan?

Bu hain dünyanın ağır yükünü

Tek başına taşıyan?..-

ÇÖZEMEDİM

Karanlığı deldi de geçti sessiz çığlıklarım,

Yarıldı gökyüzü.

Acılar yağmur oldu, yağdı toprağa…

Yeşeren umut oldu nedense

Acılarla yoğrulan toprakta…

Bir garip bu dünya

Ömür bitti bitiyor da,

Sırrını çözemedim hâlâ…

15 Kasım, 2020.

YAŞAYAMADIK

Bu yıl da yaşayamadık sonbaharı

Gönlümüzce…

Umutlar başka bahara kaldı…

ERİDİ KAYIKLARIM

Kağıtlardan kayıklar yaptım,

Su birikintilerine bıraktım…

Sevdiğime haber götürür sandım.

Yağmur yağdı,

Eridi kayıklarım…

Çocuktum,

İlk kez ağladım…

İlk kez aşıktım…

ARALIK KAPI

Yorumlar kapalı.

Sevilay Sadıkoğlu

ARALIK KAPI





sabahın bu alaca karanlığında

sen düştün yine aklıma…

yıllar geçti,

bir türlü kabullenemedim vedasız gidişini…

NASILSIN?

Kucak dolusu çiçeklerim vardı benim

Kucak dolusu mutluluklarım.

Azaldı her gün kapıma bırakılan çiçekler,

Azaldı mutluluklarım…

Bir bir terketti bu dünyayı beni sevenler,

Sevdiklerim…

Kucak dolusu hüzün kaldı yüreğimde…

Vazgeçtim de çiçeklerden,

Bir “nasılsın” diyenim olsaydı…

28 Ekim 2020.

TEPEDEN TIRNAĞA AŞK

Her yağışınla

Nisan yağmuruydun.

Ruhumu arıtan sabah serini

İlkbaharlarda…

Her nefes alışım sendin

Ciğerlerime dolan…

Yaş mevsimi oldun sonra,

Güneşim oldun…

Yangınımdın tepeden tırnağa

Yaktın da gittin…

Oldu mu ya?

Sıcacık güneşimdin

Saçlarımdan başlayıp

Yüreğime yayılan…

Tepeden tırnağa aşktın

Her kış mevsimi yağan yağmurda…

ARALIK KAPI

Yorumlar kapalı.

Sevilay Sadıkoğlu

ARALIK KAPI





SEVİLAT SADIKOĞLU

Mucizelere gebe bu geceler

Bilirim…

Bu karanlık,

Sessizlik,

Doğacak aydınlık günlerin habercisidir.

Yarım

Ben beklemekten hiç vazgeçmedim ki…

Arzularım sığmaz bu kısacık ömrüme…

Yarım kalacak her şey bilirim de,

Yine de vazgeçmedim yaşamaktan…

Beklemekten vazgeçmedim ,

Ümidimi yitirmedim asla.!

Sonbaharlarca

Akşamları acıtır yüreğimi bu kentin.

Karanlıklar,

Sessiz çığlıklar taşır yüreğime

Sonbaharlarca…

Mahşere Kaldı

Sanma ki sevdiğim unuttum seni

Gündüz hayalimde, gece düşümde,

Aldığım her nefeste sen benimlesin…

Mevsimler geçiyor, ömür bitiyor.

Gidenler dönmüyor, hasret büyüyor.

Bir gün elbet diye gönül kanıyor.

Anladım ki vuslat mahşere kaldı…

Karpaz sahillerinde

Ve geceyi bir kadife yorgan misali çekip üstüme,

Akdeniz’in dalga sesleriyle uykuya dalmak

Ne güzeldir Karpaz sahillerinde…

Aradım Seni

Dün gece dipsiz bir kuyuda seni aradım.

Yıllar önce çekip gittiğin gibi sensizdim,

Yalnızdım, özledim seni,

Bir göründü, bir kayboldu suda hayalin…

Dün gece dipsiz bir kuyuda aradım seni,

Bir göründü, bir kayboldu suda hayalin…

ARALIK KAPI

Yorumlar kapalı.

Sevilay Sadıkoğlu

ARALIK KAPI





Gönlüm her daim bahar

İlkbahar, ya da sonbahar

Ne fark eder ki

Ben dolu dolu yaşarsam?

İSTANBUL

Doğduğum şehir değilsin ama,

Çok hatıram kaldı sokaklarında.

Ölmeden önce bir kez daha

Görmek isterim seni

Nasip-kısmet olursa…

Boğaz’da rakı-balık

Roka, kavun, beyaz peynir, salatalık

Üstüne ayva tatlısı, ya da sıcak tahin helvası…

Göz kırpsın Kız Kulesi

Çapkın aşık misali,

Uzaktan kıpkızıl doğarken ay…

Sofrada rakı-balık

Roka, kavun, beyaz peynir, salatalık.

Hele bir de eski dostlarla muhabbet

Bu fani dünyada daha ne olsun?..

LARA

Sevgiyle örgüler örüyor sana

Seni sevenler, sevdiklerin.

Sen, su perisi Lara

Su kadar dupduru olsun kaderin…

Hep gül, güldür,

Hep sev, sevil…

Gün gelecek büyüyeceksin,

Ama Lara, su perisi

Hep çocuk kalsın yüreğin.

Dudağından eksilmesin ömür boyu

O masum saf gülüşlerin…

KÜSMEZDİM

Rüzgar olup savursaydın dört bir yana

Çiçeklerimi,

Yine de sana küsmezdim…

Sen küstün,

Gittin,

Ben bittim…

*

Miniklerden, Cumhuriyet

Bayramı kutlaması

   Can Yuva Infant School, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı törenle kutladı.

   Tören, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.

   Okul müdürünün yaptığı konuşmanın ardından öğrenciler, güne özel şiirler okudu, hazırladıkları birbirinden güzel dans gösterileri sundu.

   Şarkılar söyleyen minikler, Cumhuriyet Bayramı’nı coşkuyla kutladı.

ARALIK KAPI

Yorumlar kapalı.