Sevilay Sadıkoğlu

Aralık Kapı




HER GECE

Karanlıklardan deliler gibi korkuyorum.

Sarılıp geceler boyu yorganıma,

Sabahı bekliyorum.

Gözlerimde uykunun bir zerresi yok…

Karanlık gecelerden çıldırasıya korkuyorum,

Oysa herkes beni kahraman sanıyor…

Gecenin bir vaktinde

Yarasalar çalıyor pencereleri,

Kurbağalar hüzünlere alkış tutuyor

Alay eder gibi göz kırpıyor yıldızlar bile…

Karanlık gecelerden çıldırasıya korkuyorum

Oysa herkes beni kahraman sanıyor…

Evimin tüm camları yerle bir

Yaşım kadar yük var omuzlarımda

Korkular kol gezerken yaşantımda

Bu enkaz altında eziliyorum…

Karanlık gecelerden çıldırasıya korkuyorum

Oysa herkes beni kahraman sanıyor…

KIRMIZI

Bir çelik kuş takıp kanadına,

Koparırken beni senden

Gün batımıydı göklerde…

   -gönlümde de-

Güneşe eş kanayan yüreğimde

Büyüdü, büyüdü de sevdan

Sığmadı yüreğime…

Bu akşam yine

Seninle ilk kez içtiğimiz

Şarap vardı kadehimde..

Gözlerin gözlerimin ezberinde

Ve sıcak nefesin karışırken nefesime,

Kanlar içindeydi ellerim hayalimde

Göğsümden yüreğimi söküp atarken…

Bu gece sensiz,

Şarap değil,

Kırmızıdır içtiğim…

Aralık Kapı
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.

Sevilay Sadıkoğlu

Aralık Kapı




YENİDEN

Bütün gemiler yandı…

Dostlar matemde.

Bir bilinmeze doğru yol alıyor dünya…

Taş taş üstünde kalmamış,

Binalar kayıp…

İnsanlar kayıp…

Nasıl kalkar ayağa insanlık?

Nasıl taş taş üstüne konur?

Nasıl kalkar bu enkaz yüreklerden?

YAŞADIKLARIMDAN GERİYE KALANLAR...

Nice padişahlar, sultanlar gelmiş.

Peygamberler, aşıklar, garibler geçmiş.

Kalan yok mu diye sual edersen,

Hoş bir seda bırakana

Ne mutlu derim…

                         ****

Sevdanla durabiliyorum dimdik,

Durabiliyorsam ayakta…

Eğilmiyorsa başım,

Alnım açıksa,

Pırıl pırılsa dünyam,

Sebebi sensin.

                        ****

Artık;

Hüzün yağmurları ıslatırken beni,

Subbasucuk ıslanmaya alıştım.

Boş ellerimi seyretmek

Acı vermiyor bana eskisi kadar…

                      

ERİŞİLMEZ SEVGİLİM

Gözlerimdeki hüzün senden kalma.

Yüzümün gülmeyişi senden.

Kıpkızıl batarken her akşam güneş,

Bir bıçak daha saplanır yüreğime,

Kırmızıya boyanırım..

Geceler boyu yollarını gözlerim.

Gel derim, gelmezsin.

Öylesine özlerim ki seni,

Tüm renkler silinir de dünyamdan,

Siyaha boyanırım…

Aşk sensin, hüzün de…

Mutluluk ne diye sorma ne olur..

Bir daha elini tutamayacağım,

Her gece rüyalarımda

Bir görünüp bir kaybolan

Erişilmez sevgilim…

Sensin o…

**

KONUK YAZAR

HASAN NİHAT AVTEPE

Şampiyon Melekler

Adıyaman’da İsaas Hotel

Depremde yerle bir oldu.

Mağusa Türk Maarif Koleji

Voleybol Melekler takımına mezar oldu.

Herkes yardıma koştu, ama kurtulan olmadı.

Şampiyon meleklerimizin acısı ile yandık

Canım Mağusa, acın hepimizin acısıdır.

Şampiyon Melekler hepimizin çocuklarıdır

Şampiyon Melekler hepsi cennettedir.

Ailelerin acısını paylaşıyorum…

Güzel şampiyon melekler için dua ediyorum

Dilerim Allah’ımız dualarımızı duysun

Mağusa’da güzel şampiyon

Meleklerimize bir güzel anıt olsun.

Şampiyon melekler ışıklar içinde uyusun…

Aralık Kapı
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.

Sevilay Sadıkoğlu

Aralık Kapı




PARAMPARÇA

Treni kaçırdık sevgilim…

İstasyonda bir sen,

Bir ben,

Bir de raylarda

Paramparça sevdamız kaldı…

BOŞ ÇERÇEVE

SEN

BOŞ BİR ÇERÇEVEDE

ÖPÜP KOKLADIĞIM,

TEK BENİM TANIDIĞIM

HAYAL SEVGİLİMSİN…

İSMİN YOK,

CİSMİN YİTİK

ELİNİ TUTAMADIĞIM,

ÖPÜP KOKLAYAMADIĞIM

YASAK SEVGİLİMSİN…

NE SENİNLE,

NE SENSİZİM…

ÇILGINLAR MİSALİ ÖZLEDİĞİM,

HER ŞEYE RAĞMEN

VAZGEÇEMEDİĞİM

BOŞ BİR ÇERÇEVEDE GİZLİ HAYALSİN…

SEN KADERİMSİN

Acı-tatlı anılar

Bir film şeridi gibi geçer,

Büyür, büyür…

Kareler birbirine karışır,

Yok olur sonra…

Bir kara duman sarar dört bir yanı

Yaşadığımı unuturum..

Karanlık sabahlara uyanırım

Gözlerimde yaşlardan beter

Bir yürek sancısı

Yakar her yanımı…

Sen unutmak istedikçe hatırladığım,

Her anışta bir o kadar daha taptığımsın…

Unutmak ne mümkün

İhanetim olur, yapamam…

Sen kaderimsin..

Doğarken yazılan alın yazım,

Kıyamete dek silinmeyensin…

**

KONUK YAZAR

HASAN NİHAT AVTEPE

Avtepe’nin Feryadı!..

Karpaz’ın Avtepe köyünde

Verdik yedi şehitler

Geçmiş ve gelen hükümetler,

Bu köye ne verdiler.

Kimi alır birkaç tane geçici işçi,

Gelenler durdururlar bu mudur becerisi.

Birbirini suçlarlar iyi görünsünler,

İşsiz bıraktıklarından oy istesinler.

İşe alanlar, normal zamanında almadılar,

Gelenler fırsat buldu, hepsini durdurdular.

Fakiri, işsizi, haklıyı ayırmadılar,

Başkası aldı diye hepsini durdurdular.

Yedi şehidimizin yok muydu değeri, hatırı,

Ne giden hükümet ne de yeni gelenler,

Sormadı var mı, bunların çocukları, torunları…

Herkes bıktı usandı oy kullanmaktan,

Aileler parçalandı partizanlıktan.

Yedi şehidi ile Avtepe siyahlara büründü,

Karpaz’ın kilidi iken Avtepe söndü.

Fakirlik ve işsizlik başını aldı,

Kimi yakın köylere, kimi yurt dışına kaçtı.

Acaba siyasetin becerisi yalnız bu mudur?

Sen evsiz isen ve işsiz isen umuru mudur?..

Avtepe – Yeşilköy, Avtepe – Adaçay – Yenierenköy

Hepsinin de yolları yıllardır kaldı asfaltsız,

Deniz yolu, lale yolu, bakımsız mı bakımsız

Kalenin yollarını da daha iyi etsinler,

Turistler bölgemize akın akın gelsinler,

İnşallah ilgililer beni haklı bulurlar,

Bu fakir Avtepe’ye yardım yaparlar.

Hasan Nihat – 2014 AVTEPE

**

Özbek sanatçıların Kıbrıs Modern Sanat Müzesi için özel olarak hazırladığı 52 eseri sanatseverlerle buluştu
 

Sergi, 30 Aralık’a kadar ziyaret edilebilecek

Kıbrıs Modern Sanat Müzesi’nin 431’inci sergisi olma özelliğini taşıyan ve Özbek kültürünü sanatseverlerle buluşturan “Özbekistan Sanatçıları Sergisi” Yakın Doğu Üniversitesi İrfan Günsel Kongre Merkezi Sergi Salonu’nda açıldı. Kıbrıs Modern Sanat Müzesi için özel olarak hazırlanan eserleri bir araya getiren sergi, 30 Aralık’a kadar ücretsiz olarak ziyarete açık olacak.
Özbekistan’ın tarihi, kültürü ve ulusal motiflerini tanımlayan minyatür tekniğinde yapılmış sanat çalışmalarının yanı sıra “Büyük İpek Yolu”, “Hüma Kuşu”, “Hive”, “Avcılık” isimli eserleri de sanatseverlerle buluşturan bu özel sergi, 52 eserden oluşuyor.

Serginin açılışında, Yakın Doğu Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ ve Özbekistan Cumhuriyeti Sanatçıları adına Khasan Isakdjanov birer konuşma yaptı. Konuşmaların ardından, sanatçılara Kıbrıs Modern Sanat Müzesi tarafından ödülleri takdim edildi.

Günsel’e Özbekistan’ın “Milli

Altın Cübbe”si takdim edildi
 

Sanat çalışmalarını Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde sürdüren Özbekistanlı sanatçılar, dün Yakın Doğu Üniversitesi Kurucu Rektörü Dr. Suat İrfan Günsel’i ziyaret ederek, Özbek toplumunda saygıdeğer kişilere minnet, sevgi ve saygı ifadesi olarak giydirilen geleneksel “Milli Altın Cübbe”lerini takdim ettiler.

**

LAÜ’de Neşeli Cumartesi’lere  öğrencilerden yoğun ilgi
 

Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ) tarafından düzenlenen “LAÜ’de Neşeli Cumartesiler” etkinlikleri öğrencilerin yoğun ilgisi ile devam ediyor.
LAÜ kampüsünde düzenlenen Neşeli Cumartesiler etkinlik serisinin ikincisi Hukuk Fakültesi ve Dr. Fazıl Küçük Eğitim Fakültesi’nin katkılarıyla geçtiğimiz cumartesi günü gerçekleştirildi.
Gün boyu müzik ile ücretsiz yemek stantlarının yer aldığı etkinlikte öğrencilere nohutlu pilav ve lokma ikram edildi. Etkinlik LAÜ öğrencilerinin yoğun katılımıyla gerçekleştirildi. Neşeli Cumartesiler’in bu haftaki programında; ORİGAMİ’yi Keşfet, Cumartesi Münazarası, Sokak Hayvanları Yararına Kermes, Kedi Evleri Yapıyoruz, Şiir-Şarkı Dinleti, Anadolu’dan Lezzetler, Bölümler Yarışıyor etkinlikleri yer aldı.
Etkinlikler kapsamında düzenlenen yarışmalarda öğrencilere ödüller takdim edilirken, programda DJ Barış Pulat’ın sahne performansı da yer aldı. Öğrenciler etkinliklerde eğlenceli bir cumartesi günü geçirme imkanı bularak günün keyfine vardılar.

**

Kutu Kutu, yarın İskele’de sahnelenecek
 

Özgür Sanat Tiyatro ve Kültür Derneği’nin önceki gün Lefkoşa’da sahneleyeceğini duyurduğu “Kutu Kutu” adlı tiyatro oyununun, mekandaki teknik sorunlardan dolayı ertelendiği açıklandı.
Dernekten yapılan açıklamada, oyunun ne zaman sahneleneceği daha sonra duyurulacak.
Oyunun İskele temsili ise yarın akşam saat 20.00’de İskele Kültür Merkezinde yer alacak.

**

Kıbrıs Türk Yazarlar Birliği, 14. dönem yönetimini belirledi;

Başkan, Şevket Öznur
 

Kıbrıs Türk Yazarlar Birliği, 14. Olağan Genel Kurulunu, önceki gün Lefkoşa’da Yakın Doğu Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Toplantı salonunda yaparak, 14. dönem Başkan, Yönetim ve Denetleme Kurulunu belirledi.
Birlik Başkanı Prof. Dr. Şevket Öznur, açılış konuşmasında dünden bugüne; ülkenin kültürünü, edebiyatını yaşatmak, geliştirmek, gençlere tanıtmak için, “biz de bu topraklarda yazınımızla varız” diyerek, bugünlere ulaştıklarını kaydetti.
Öznur, Birliğin eşit, şerefli, kendi değerleriyle, geçmişiyle gurur duyarken bunu hatırlatmak için paneller, sempozyumlar, şiir geceleri düzenleyip, insanların ruhunu hep canlı tutmaya çalıştığını kaydetti.
Açılış konuşmasından sonra tüzük gereği Başkan, Yönetim ve Denetleme Kurulları şöyle oluştu:

Yönetim Kurulu üyeleri:1-Prof. Dr. Şevket Öznur (Başkan); 2-Aslı Piro (Dış İlişkiler Sorumlusu); 3-Eralp Adanır (Basın-Yayın Sorumlusu); 4-Altay Burağan (Mali İşler ve Üye Sorumlusu); 5-Dr. Turgay Akalın (Genel Sekreter ve Faal Üye); 6-Doç. Dr. Seyit Özkutlu (Faal Üye); 7-Hüseyin Kaba(Yedek Üye)
Denetleme Kurulu: 1- Doç. Dr. Mustafa Yeniasır (Başkan); 2- Doç. Dr. Burak Gökbulut (Üye); 3- Prof. Dr. Esra Karabacak (Üye); 4- Prof. Dr. Ali Efdal Özkul (Yedek Üye)

Aralık Kapı
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.

Sevilay Sadıkoğlu

Aralık Kapı




GİDEMEM

Dünya yüreğimi acıtıyor artık

Bu acıyla daha nasıl başa çıkarım,

Bilmem…

Her sabah uyandığımda

Bir korku, bin telaş,

Bir heyecan sarar tüm benliğimi…

Ellerim tutmaz olur,

Ayağım yere basmaz.

Kuş olup uçmak isterim,

Kanadım kırık

Uçamam…

Gözlerim bir hayale takılı kalır

“GEL” der,

Gitmek isterim,

Gidemem…

HİÇ AYIK GEZMEDİM Kİ…

Ben seninle ilk gün gibi

Şarap içmeyi özledim…

Gece yatarken “iyi geceler”

Sabah uyandığımda “günaydın” demeyi…

Beni tek başıma bırakıp buralarda

Ne çabuk gittin?

Bu muydu verdiğin söz?

Böyle miydi sevda yeminin?

Bu sonbahar akşamlarında,

Ben seninle rakı içmeyi özledim…

Aşkımıza içerken,

Kadehten çıkan cam sesini…

Ben senin çakır keyifliğini özledim..

Buruk gülüşünü,

Sarhoşluğumu kabullenmeyişimi…

Ve ben sen gideli

Hiç ayık gezmedim ki…

Gelsen,

Bir kadeh rakıyı bölüşsek

Eskisi gibi “aşkımıza” içsek…

Unuttun mu yoksa bak,

Bugün bizim özel günümüz…

Ben seninle ilk gün gibi

Şarap içmeyi özledim…

“karım” diyen sesini…

Gece yatarken “iyi geceler”

Sabah uyandığımda “günaydın” demeyi…

Ve ben sen gideli,

Hiç yaşamamış gibi

Bir ruhsuz ceset kaldı geriye…

Boşuna mı bu koşuşturma?

Tüm bu acılar,

Mutluluklar,

Bu gayretim?..

Nereye kadar sana bu özlem?

Bu sarhoşluğum

Nereye kadar?..

Aralık Kapı
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.

Sevilay Sadıkoğlu

Aralık kapı




BEKLE DEDİLER

Gecenin de, gündüzün de suçu yok.

Bir suçlu aradım, kader dediler…

Ne zaman bitecek bu ceza dedim,

Artık sen mahşeri bekle dediler…

Güzeldi seninle yaşanan yıllar.

Sonrası karanlık, uçsuz bir umman.

Göz gözü görmeyen bitmeyen tufan

Karanlık bitecek, bekle dediler…

Yıllar geçti, yoruldum beklemekten

Vuslata ne zaman ererim dedim,

Sen artık mahşeri bekle dediler,

Gülemezsin kaderindir dediler…

HOŞ GEL 2021- HOŞ GEL!

Değerli okurlarım,

Şöyle ya da böyle bir yılı daha geride bıraktık…

Şöyle ya da böyle dedim ya…

Kimimiz için bir fırtına misali geçip gitti,

Kimimiz için geçmek bilmedi bir türlü…

Yalnız bizde değil… dünyada da bu geçiş böyle oldu…

Ne suçu var ki zamanın?

2020 yılını suçlu ilan etmek ne haddimize?

PANDEMİ dedik,

CORONA dedik,

COVİD – 19 ya da…

Her ne ise…

Tüm dünya düzenini bir anda ters yüz etmeye yetti de arttı bile bu virüs…

Yüz binlerce insanı koparıp hayattan geride tamiri imkansız hasarlar bıraktı,

Ve de bırakmaya devam ediyor…

AŞI bulundu bulunacak derken,

Bulundu.

Bulundu bulunmasına da,

Herkeste bir kaygı,

Bir güvensizlik duygusu…

Bu duygu da yerini güvene bırakacak mutlaka…

Bırakmalı da…

Eskiyi özlüyorduk…

Evlere kapandık…

Sokağa çıkmadan da yaşayabiliyormuş meğer insan…

Bu süreç bize kendi kendimizle bir hesaplaşma hakkı tanıdı…

Bu süreç ailemizle başbaşa kalabilme imkanı verdi.

Çocuklarımızı daha iyi tanımamıza fırsat tanıdı…

Evlerimizi sevmemizi sağladı…

Etraftaki hayvanların özgürce doğada dolaşma hakkını onlara iade etti…

Maddi manevi sıkıntı yaşayan,

Sorumsuzca yaşamını sürdüren insanlar da var aramızda…

İnsanız ya sonuçta…

Bu dünyanın sahibi biz değilmişiz yalnızca…

2021 yılında,

Hiç bir şey eskisi gibi olmayacak diyorlar ya…

Olmasın varsın,

Çok daha iyi olacak aslında

Gerekli dersi alabilmişsek insanlar olarak…

Zor bir süreçti…

Ve hala zor…

Ümit yüreklerde var oldukça,

Herkes görevinin bilincinde olursa,

Bu süreç de aşılmalı,

Aşılacak sonunda…

Hoş gel 2021

Kazasız belasız…

Dertsiz tasasız…

Hoş gel!…

Aralık kapı
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.

Sevilay Sadıkoğlu

Aralık kapı




Yıllardır televizyon ve radyoda program hazırlayıp sunuyorum. Aynı zamanda Kıbrıs Gazetesi’nde yıllarca sanat ve kültür sayfası editörlüğü yaptım ve ARALIK KAPI adlı sayfamı düzenledim.

Tarafsız olarak her fikre saygılı oldum, aynı ölçüde de saygı gördüm.

Programlarımda ve gazete yazılarımda kendi sanat ve sanatçımıza elimden geldiğince yer verdim.

Aslında bu yılki ARALIK KAPI “melodilerle şiirin raksı” adlı TV programımda Kıbrıslı şair, araştırmacı ve yazarlara yer verip onların şiirlerini izleyicilerimizle paylaşmaya çalışıyorum. Program arasında Kıbrıslı şarkıcı ve bestecilerin eserlerini de dinletiyorum izleyicilerimize.

Geçen gün sosyal medyada beni heyecanlandıran bir yazı geldi sayfama…

Cemal Özgürsel benim de yıllardır fikrimi kurcalayan bir konuyu irdeliyordu.

Cemal Özgürsel 1955 yılında Cihangir’de doğan bir vatandaşımız. 1976 Atatürk Öğretmen Akademisi mezunu. 20 yıl müzik öğretmenliği yaptı. 1980’de GAZİSET orkestrasını kurdu. “Canım Kıbrısım” ve “Salamis” albümlerini çıkardı. Sevilen şarkıları arasında “Dillirga”, “Feslikan”, “Portakal Atışalım”, “Çaresiz”, “Gel Kardeşim Kıbrıs’a”, “Kasırga” v.s. yer almaktadır. Beste ve düzenleme çalışmalarına devam etmektedir.

“Esaretten Özgürlüğe” isimli danslı oyunun müzikallerini hazırlamıştır. Oyun, Mayıs 2003’te gösteriye çıkmıştır. Klasik gitar, pop gitar, piyano ve org dersleri vermektedir.

Bu değerli hocamız ve sanatçımızın sosyal medyadaki öngörüsü şöyle, ki bence muhteşem bir fikir.

“KKTC’de sanat eserleri üretimini hızlandırmak adına öneriler, (ustalara sipariş vererek veya yarışma düzenleyerek elde edilebilir) kendimce başlıklar: 

1. Rauf Raif Denktaş (oratoryosu),

2. Erenköy direniş (senfonisi),

3. 20 Temmuz destanı (balesi),

4. Al yemeni mor yemeni (müzikali),

5. Zeytinden aşı mısın (sonatı),

6.Dillirga (müzikali),

7. Kıbrısım (suiti),

8. Barış umudu tükenmez (balesi),

9. Akdenizli Sevdalar (rapsodisi),

10. Fikret Demirağ şiirlerinden (opera),

11. İsmet Vehit Güney resimlerinden (sonatlar),

12 Kıbrıs’ın fethi (1571) (balesi) ve buna benzer konular…

Konuyu ilgililere duyurmayı bir görev biliyorum… Sanatçılarımıza sonsuz güvenimle gerçekleşmesi ümidimle…

Aralık kapı
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.

Sevilay Sadıkoğlu

Aralık kapı




-sen bana el oldun

eller sana yar…

her zaman “seninim” dersin ya…

Y A L A N…-

 

Şahlanan ata gem vurulmaz ki…

 

Ben mutsuzluğu da sevdim

En az mutluluk kadar

Senden gelendi çünkü…

 

Gün oldu üzüldüm,

Ağladım ben de,

Kırıldım belki…

Tekrar güçlendim

Vazgeçmedim yaşamaktan,

Bu hayat benim…

 

Yolun sonu göründü artık

Ayaktayım hâlâ,

Bitmedim…

Kendimce bir hayat seçtim

Ve anladım,

Çözdüm yaşamın sırrını

Şahlanan ata gem vurulmaz ki…

Aralık kapı
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.

Sevilay Sadıkoğlu

Aralık Kapı




Yüreğim çağırırken seni,

Beynim reddediyor…

Öylesine geç kaldın ki,

Gelsen de bir, gelmesen de artık…

 

Çok oldu…

 

Çok oldu kanat sesi duymayalı

Haşır – neşir olmayalı kuşlarla

Her sabah penceremi çalan güvercinler

Aylardır uğramaz oldu buralara…

 

Kadere isyan

-daha ne istiyorsun hâlâ-

 

Hüzün yüreğimde ise eğer

Sana ne benim matemimden

Sana ne benim mutsuz serüvenimden…

 

Payına düşen sevdayı almadın mı söke söke?

Doymadı mı obur yüreğin,

Silmedin mi yaşama sevincimi zamansız

Pırıl pırıl çocuk gözlerimden?

 

Daha ne istiyorsun söyle!

Daha ne istiyorsun hâlâ?

Daha ne?..

 

Mutluluklarım yasemin kokardı,

Yaseminler mutluluk…

Sen de –

Her yaz akşamında seni solurdum

Sen beni

Gittin gideli her şey yerli yerinde

Yaseminler de…

Şimdi;

Mutsuzluk karışır yasemin kokularına

Yaseminlerde seni solurum sanırım…

Oysa;

Sen değilsin soluduğum

Özlemindir ciğerimi delip geçen…

Aralık Kapı
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.