Ödül Muhtaroğlu

Hatadan dönmek erdemse, hükümet gereğini yapmalıdır





   Halkın isyan noktasına gelmiş olmasına rağmen, memlekette zam yapılmayan mal ve hizmet kalmadı. Geçen günde de tüp gaza 30 TL daha zam yapıldı. Ekmeğe yapılan zammı da unutmayalım.
   Halk usandı, bıktı, fakirleşti. Hükümet ise, zam yapmaktan usanmadı. Gidişat hiç de iyi değil. Bu ülkede, Sosyal yardım ve engelli maaşlarının, asgari ücretin oldukça altında(3500- 4000 TL) olduğunu da unutmayalım. Bu insanlar, nasıl yaşayacak?
   Sendikaların öncülüğünde ve muhalefet partilerin de desteği ile on binlerce kişinin katıldığı, toplumsal yok oluş ve yoksullaşmaya hayır sloganıyla yapılan mitingden sonra da, her gün eylemler ve protestolar devam ediyor.
   Şimdi de Belediye Reformu yapılacak diye, bölge halklarının, siyasi partilerin, sivil toplum örgütlerinin görüşleri alınmadan bütün ülke huzursuz edilmektedir.
   Elbette, yapılan eylemlerin en önemli nedenleri sadece zamlar, pahalılık, kötü yönetim değildir. Bunlar yanında, oldu bittiye getirilmek istenen belediye reformu, elektrik kesintileri, akaryakıt kuyrukları, bütçeye yük olan siyasi atamalar, belediye seçimleri ile ilgili anayasal süreci devre dışı bırakma hamleleri gibi birçok etken vardır.
   Bu gelişmeler ışığında, yapılan okkalı zamların, hayat pahalılığını, enflasyonu fırlatacağını söylemiş, bu konudaki görüşlerimi yazılı ve görsel medyada paylaşmıştım. Özellikle, elektrik, akaryakıt ve alkol ürünlerine yapılan fahiş zamların mart ayı enflasyonunu patlatacağını ve çift haneli enflasyon beklediğimi vurgulamıştım.
   Nitekim, beklenen oldu. Mart ayı enflasyonu yüzde 13.05 gerçekleşirken, yıllık enflasyonda yüzde 83.19’ a ulaştı. Yıllık enflasyonda, üç haneye ulaşırsa artık şaşmayacağız.
   Zamlı tarifeyle gelen ödenemez boyuttaki elektrik faturaları, halkı ve işletmeleri şoka sokmuş ve Ülkede yükselen büyük tepkiler neticesinde Hükümet geri adım atarak,  elektrik dilim fiyatlarına göre, ortalama kilovat saat başına yaklaşık 1 TL indirim yapmıştır.
   Öte yandan, vatandaşların, marketlerin, restoranların, bar ve turizm işletmelerinin tepkilerine yol açan alkollü içecek fonunda yapılan aşırı artış da, tekrardan düzenlenerek düşürüldü.
   Fiyat istikrar fonunda indirime gidilmesinin ardından, marketlerin de, ithalatçı firmalarla görüşüp, süratle alkollü içki fiyatlarını indirmesi gerekmektedir. Zira, fonda yapılan artıştan hemen sonra marketlerde fiyatlar da artırılmıştı.
   Bu çerçevede, yapılan indirimden önce, alkollü içkilere yapılan okkalı zammın, piyasalara yapacağı olumsuz etkilerinden de bahsetmek istiyorum ki, buna benzer kararlar alınırken, iyice düşünülsün.
   Dünyada, alkol ve tütün ürünleri lüks tüketim sayıldığından ötürü, vergileri de yüksek tutulmaktadır. Hatta, bizim ülkemizde, bu ürünlerin fiyatları da, birçok ülkeye göre düşüktür.
   Ancak, bizim ülkemizin koşulları farklıdır. Bu ürünlere zam yapılacaksa, hem ticaretin Güney Kıbrıs’ a kaymaması için fiyatlar konusunda hassas davranılmalı, hem de restoran, bar, turizm sektörlerimizin olumsuz etkilenmemesi, fiyatların aşırı artmaması için, fiyatlar dengeli belirlenmelidir. 
   Alkol fiyatlarının aşırı artması, restoranlara, barlara ve turizm işletmelerine olan talebi azaltıp, işletmelerin zarar görmesine yol açabilir. Bu da, hem işsizliği tetikleyebilir hem de zincirleme etkisi ile, restoran, bar ve turizm işletmelerinin de çalışan birçok işletmeye de olumsuz etki yaratabilir.
   Aldığımız bilgiye göre, yapılan zamlarla birlikte alkollü içki fiyatları, kur farkı olmasına rağmen, Güney’den pahalı hale gelmişti. Bu durum, alkollü içki alımlarını Güney’ e kaydıracak, ayrıca Güneyden gelip, içki alanları da durduracaktı. Böylece, işletmelerin satışları azalacak ve devletin de vergi, fon gelirleri düşecekti.
   Bu bağlamda, Hükümetin alkollü içkilere, sigaraya, akaryakıta bundan sonra yapacağı zamları, yukarıda yazdığım handikapları da, dikkate alarak değerlendirmesi ve ona göre hareket etmesi gerekmektedir. Bu konuda, kaş yapayım derken göz çıkartılmamalıdır.
   Hükümet, hatadan dönmek erdemdir deyip, elektrik ve alkol zamlarından geri adım atarak, yeni düzenlemelerle fiyatları aşağıya çekti. Halbuki, elektrik ve alkol zamları yapılmadan önce iyi çalışılsa, bütün bu yaşananlara gerek kalmayacaktı. Hükümet, bu süreci de iyi yönetemedi.
   Ayrıca, Hükümet yetkilileri, elektrik indirimi için 180 milyon TL ilave kaynağa ihtiyaç duyulacağını açıkladılar. Umarım, kaynak bulunamadı diye, yapılacak indirim de sorun yaşanmaz.
   Öte yandan, geçen gün, Belediye reformu konusunda, Meclis’teki komite çalışmalarında yaşanan gerginliklerden sonra, Siyasi partilerin uzlaşışı neticesinde, mevcut yasa tasarısı oylanmayıp, haftaya salı gününe kadar, belediyelerin birleştirilmesiyle ilgili kriterler belirlenmesi için, yeni bir çalışma başlatılması ve uzlaşı zemini aranması kararı çıktı. Belediyeler de, grev kararlarını salı güne kadar askıya aldılar. Umarım, Hükümet bu fırsatı kaçırmaz.
   Son söz olarak, Hükümetten halkın beklentisi, ülkede gerginlik yaratan, belediye reformu ile ilgili olarak,  tüm paydaşlarla yeniden değerlendirme sürecini başlatmasıdır. Zorlama ile, ben yaparım olur mantığı ile, huzurlu ve verimli bir sonuç alınamaz.
   Belediyeler sokağa inmiştir, Gerginlik ve huzursuzluk büyümektedir. Bu tepkiler dikkate alınmalıdır. Zaten, hatadan dönmek erdemdir diyen de, hükümet yetkilileridir.
               

 

Hatadan dönmek erdemse, hükümet gereğini yapmalıdır

Yorumlar kapalı.