
* İnanılmaz çoğunluktaki yabancı insan manzaralarıyla değişiyor nüfus yapımız… “Türk’ün öz yurdunda Türk arıyorum” demişti dizelerinde Abdürrahim Karakoç. Biz de şimdi aynen öyle!..
* Yabancılar sahte pasaportlar ve kimliklerle yakalanır oldular… KKTC’de sahteciliğin yaygınlaşıp klasikleştiğinin onlar da farkında demek ki!.. Klasiğimize tuzlarını katmaya koyuldular…
* Her daldaki üretim gerilerken, suç üretimi müthiş yükselişte…
* Astım hastalıklarının sayısında artış olduğu açıklandı. Dalga dalga gelmekte olan zehir yüklü Afrika toz bulutlarının getirisi…
* Batmakta olan kooperatifler, kooperatifçiliği maalesef yüzümüze gözümüze bulaştırdığımızın en hüzünlü göstergesi…
* Mevsim değişikliklerinin getirdikleri: Yaz içinde de karakış koşullarıyla yüzleşebiliyoruz…
* BM binalarını ve görevlilerini bile hunharca bombalayan İsrail hakkında BM’nin etkili bir karar üretememesi bu kurumun da çöktüğünün çok acı ve tarihi sinyalidir…
* Rum Millî Muhafız Ordusu’nun da caydırıcılık yetenekleri geliştirilecekmiş… Kurbağa’nın fili caydırmak için şişinmesini anlatan fıkra gelir akla!..
* Türkiye siyasetinin yumuşatılma ihtiyacı vardı. Erdoğan – Özel buluşması bunu sağladı… Bizim siyasetimizde de buna ihtiyaç yok mu?.. Her meclis toplantısı toz duman – mesela…
* Maliye Bakanımız Özdemir Berova motosiklet ehliyeti aldı… Devamını bekleriz… Makam araçlarının ve RHA’ların yerini motosikletler alırsa muazzam tasarruf sağlanır…
* “Turizmde hedef doluluk oranını artırmak” diyorlar… Yetmez… Çözümleyici hedefe, canına okumakta olduğumuz çevreyi de koymalı…
* Kent içi ve kentler arası çağdaş toplu taşımacılık bir an önce organize edilmezse trafiğimizin üstündekilerle birlikte çökeceği kesindir…
* Enflasyonu bahane sayıp fiyatları anlamsız ve acımasız biçimde fırlatan esnafın, esnaf ahlâkı ile ilgisi olamaz… Zaten enflasyonu yükselten, işte bu tür anlamsızlık ve acımasızlıklardır…
* Çileği paketleyerek satmanın ille de gereği midir araya birkaç tane de çürük koymak?.. Aha bu yüzdendir ki, tüketici teker teker seçebildiği açıktaki çileğe yönelmekte ve hileli paketler de sahibine dönmekte!..
* Rakının viski fiyatlarını katlayacağını kim tahmin edebilirdi?.. Türkiye Yeşilay kurallarını çok sıkı uyguluyor…
* Hiçbir şey eskisi gibi olmuyor. Yaşamın ve dünyanın değişmez kuralı bu…
* ABD Başkanı Joe Biden’ı Firavun’a benzetenler var… En genç Firavun Tutankom’a değil ama herhalde…
* Kumar, oynayanın değil, oynatıcının mutlak kazandığı sektördür… Sonuçta her oyuncu kaybeder, oynatan kazanır…
* ABD kaynaklı araştırmaya göre insanların zekâ düzeylerinde ciddi gerilemeler başladı. Akıllar yapay zekâya ve akıllı aygıtlara emanet edilirse olacağı budur…
* Demiş ki; “Buğdayını, sütünü, etini, bilimini ve sanatını kendin ürettiğin sürece özgürsün…” Mustafa Kemal Atatürk.
* Büyük harflerle yazılması gereken: İŞ İŞTEN GEÇTİKTEN SONRA HİÇBİR İŞLEVİN ANLAMI KALMAZ.
* Haftanın öğüdü Descartes’ten: “Unutma; sana ışık tutanlara sırtını dönersen göreceğin tek şey kendi zifiri karanlığındır…”
* Temel’in dünyası: Eşi Fadime ile birlikte İstanbul gezisinde Temel… Restoranda önlerine gelen menüye bakar ve şöyle der eşine: “Bak burada bile ana yemek var… Anamın yemeği revaçta… Senin yemeklerinden ise hiç söz edilmez…”
* Ve dizeler… Pir Sultan Abdal’dan: “Kadılar, müftüler fetva yazarsa / İşte kement, işte boynum asarsa / İşte hançer, işte kellem keserse / Dönen dönsün, ben dönmesem yolumdan.”
Yorumlar kapalı.