
Friedrich-Ebert-Stiftung (FES) Kıbrıs ile Akademisyenler Ömer Gökçekuş ve Sertaç Sonan tarafından hazırlanan ve Kıbrıs’ın kuzeyindeki yolsuzluk algısının ele alındığı 2022 raporu açıklandı. Bugünkü yazımda, bu raporun içeriğine ait özet bilgileri sizlerle paylaşacağım.
Dünyada, 180 ülkede daha uygulanmakta olan Uluslararası Şeffaflık Örgütü kriterlerine göre hazırlanan “Kuzey Kıbrıs Yolsuzluk Algısı Raporu” sonuçları, ülkenin içinde bulunduğu olumsuz tabloyu bir kez daha gözler önüne serdi.
Bahse konu Rapor için, Ticaret Odası, Sanayi Odası, Müteahhitler Birliği ve Esnaf Odası’na kayıtlı 350 yönetici ile anket yapıldı.
İş insanlarıyla yapılan anketlerin saha çalışması 2022 yılının son ayında ve 2023 yılının ilk ayı içinde tamamlandı. Raporda, rüşvet konusuna dikkat çekildi.
Kuzey Kıbrıs, yolsuzluk algısında 180 ülke arasında 140’ıncı oldu. 2017’de 81’inci sıradaydı. 2020’de 104’üncü sıraya, 2022’de 140’ıncı sıraya geriledi. Türkiye 101’inci sırada kaldı. Güney Kıbrıs ise 51’inci sıraya çıktı.
Rapora göre, iş insanlarının yüzde 99’u Kuzey Kıbrıs’ta rüşvet ve yolsuzluk olduğuna inanıyor ve iş insanlarının yüzde 40’ı son bir yılda işinin yürümesi için rüşvet verdiğini açıkça söylüyor. Bu konuda, şu andaki konumumuz puan olarak Bangladeş ve Uganda ile aynı düzeydedir.
Rapor, KKTC’de her geçen yıl yolsuzluk algısının daha da arttığını ve KKTC’nin az gelişmiş ülkeler sınıfında yer aldığı algısını biraz daha artırdığını gösterdi.
Rapora göre, yolsuzluk en fazla kamu ihaleleri ve izinler ile lisans işlemlerinde gerçekleşiyor. Teşvikler ve kamuya ait arazilerin kiralanması da en fazla rüşvet verilen alanlar olarak gösteriliyor.
Kuzey Kıbrıs Yolsuzluk Algısı Raporu’na göre, rüşvetin en önemli sebebi olarak “işlerin süratlenmesi”, “işlerin tamamlanabilmesi” ve “daha iyi muamele görmek” olarak açıklandı.
Rapora göre, İş insanları, esnaf, sanayici ve müteahhitlerden oluşan katılımcıların yüzde 84’ü Bakanlar Kurulunu yolsuzluğun en ‘çok yaygın’ olduğu grup olarak görmekte; onları Milletvekilleri (yüzde 76) ve üst kademelerdeki memurlar (yüzde 69) takip etmektedir. Ankete katılan iş insanlarının yüzde 33’ü alt kademelerdeki memurlar arasında yolsuzluğun ‘çok yaygın’ olduğu düşüncesine sahiptir.
Seçmenlere belirli bir şekilde oy kullanmaları için para ödenmesi ya da özel bir menfaat vaat edilmesinin’ sıklıkla gerçekleştiğini düşünenlerin oranı yüzde 75’e ulaşmaktadır.
Büyük şirketlerin vergilerini ödemekten kaçınmasının sıklıkla karşılaşılan bir durum olduğunu ifade edenlerin oranı yüzde 63’tür. Benzer şekilde, KKTC Hükümetinin ‘büyük ölçüde, sadece kendi çıkarını düşünen, birkaç büyük çıkar grubu tarafından yönetildiğini’ söyleyenlerin oranı da yüzde 56’dır.
Siyasetçiler ve üst düzey memurların kamu kaynaklarını istismar ettiğini, iş dünyası ile siyaset ilişkisinin son derece sıkıntılı olduğu belirtilen raporda, yolsuzluğa karışan yetkililerden hesap sorulmadığı, yapanın yanına kar kaldığı da belirtildi.
Son yıllarda ardı ardına yaşanan skandallar ülkede yolsuzluk algısını artırdı ve önemli bir gündem maddesi yaptı. Özellikle 2020’den sonra çok ciddi şekilde yolsuzluk algısı yükseldi.
İş insanlarının yüzde 40’ nın “rüşvet verdik” dediği bir ülkede, yolsuzluk elbette ki çok ciddi, üzücü ve tedbir alınması gereken bir sorundur.
Yolsuzluğun saptanmasından cezalandırılmasına kadar giden süreçte yer alan kurumlar, iş insanlarından geçer not almaktan oldukça uzak. Yolsuzluğu saptamakla yükümlü mali denetim kurumlarını (Sayıştay, Başbakanlık Denetleme Kurulu, Maliye Teftiş Kurulu), katılımcıların çoğunluğu çok başarısız buluyor. Benzer şekilde, Polis, Başsavcılık ve Meclisi çok başarılı bulanların oranı da yüzde 10’a dahi ulaşamıyor.
Raporu hazırlayan Uzmanlara göre, mevcut olan yasaların titizlikle uygulanması ve mali denetim kurumlarının etkin bir şekilde çalıştırılması, yolsuzlukla mücadelede önemli bir adım olacaktır. Mal ve borç bildiriminin tamamen şeffaf hale getirilmesi de, yolsuzlukla mücadele anlamında, ülkeyi çok daha iyi bir noktaya taşıyacaktır.
Halk da, ülkedeki yolsuzluklar karşısında tepkisini göstermeli, sesini yükseltmelidir. Yurttaşlar, yolsuzluk konusunda irade ve kararlılığını gösterdiği takdirde, ülkeyi yönetenler bu güç karşısında duramayacaklardır.
Rapor bize, halk arasında konuşulan, iddia edilen birçok hususun gerçekliğini ilan edecek somut işaretler gösteriyor. Bu rapor, ülkemizde yolsuzlukla mücadele çalışmalarına güç vermeli ve ülkenin içinde bulunduğu manzarayı herkesin görmesini ve tedbirler alınmasını sağlamalıdır.
Sonuç olarak, ülkede gemisini kurtaran kaptan mantığı arttıkça, ülke içine kapandıkça, kendi ayakları üzerinde durmadıkça, belirsizlik sürdükçe ve çoğunluk bireysel çıkarlar peşinde koştukça, yolsuzluğun önlenmesi veya azalması zor görülüyor.
Yorumlar kapalı.