Ödül Muhtaroğlu

Yeni ekonomik paketin değerlendirilmesi ve aşı tedariki





Bugünkü yazımda, Covid-19’un yarattığı olumsuz etkilerin giderilmesine yönelik olarak geçtiğimiz gün hükümet tarafından açıklanan ekonomik destek paketinin içerisinde bulunan bazı konu başlıkları ve içeriği ile ilgili görüş ve değerlendirmelerimi aktarmaya çalışacağım.
Geçen sene ekim ayından beri turizm çalışanlarına ödenmesi gereken 1500 TL ücret desteği ve esnafa ödenmesi gereken 2000 TL tutarındaki katkı paylarının, 5 Şubat’ta ödeneceğinin açıklanması ile bu ödemelerin zamanında yapılmadığı açıkça ifade edilmiştir.
Bu tür yardımlar zamanında yapılırsa faydalı olur. Üstelik de, bu katkıların en geç yıl sonu ödeneceği açıklanmıştı. Bu yüzden, çalışanlar, açıklanan bu desteklerin zamanında ödeneceğinden şüphe duymaktadırlar. Açlığa mahkum olabilecek insanlara zamanında bu katkılar ödenmezse, o kişiler perişan olacaktır. Umarım, bu sefer ücret ve diğer katkılar zamanında ödenir.
İstihdam destek merkezi tarafından yapılacak 1500 TL’lik ücret desteğinin üst sınır olması ve kapalı kalınan gün hesabına göre ödenmesi (günlük 50 TL) bu rakamı oldukça aşağıya çekecektir. Yani 15 gün için katkı yapılacaksa bu en fazla 750 TL olacaktır.
Ayrıca, bunun kapalı olan tüm işletme çalışanlarına değil, kapanmadan en fazla etkilenecek olan işletmelerin çalışanlarına ödeneceğinin açıklanması da bir talihsizliktir. Bu, hangi kriterlere göre sağlanacaktır? Adil olması için, kapalı olan tüm işletme çalışanlarına ödenmesi gerekmektedir. Kapalı olan işletmelerin fazla mı, az mı etkilendiğini kim ve nasıl ölçecektir?
Küçük esnaf, tarım, hayvancı ve turizm taşımacıları için düşünülen kredi paketlerinin içeriği ve şartları piyasa koşullarına göre daha uygun görülmekle birlikte, umarım kredi kullanacak işletme sahipleri ipotek, teminat, kefil ve bürokrasi konularında sorun yaşamazlar ve krediye erişebilirler.
25 kuruşluk elektrik desteklerinin devam etmesi doğru bir adım olmakla birlikte, elektrik borcu olmayana bu desteklerin verilmesi, borcu olanların ise bu desteği alamaması sıkıntı yaratmaktadır. Ekonomik krizin olduğu bu ortamda, herkesin faturalarını ve borçlarını düzenli ödemesi ne kadar mümkün olabilir ki?
Ayrıca, bu elektrik desteği daha ziyade 4-5 tane üretim sektörüne verilmektedir. Ülkedeki tüm esnaf ve işletmelere verilmemektedir. Böylesine bir ekonomik krizde, elektrik desteğinin bütün işletmelere belli oranda ve imkanlar dahilinde verilmesi düşünülmelidir.
Yetersiz bakiye mührü vurulan çekler için, çek yasağına girme süresinin 7 gün artırılarak 15 günden, 22 güne çıkarılması gerçek bir rahatlama sağlar mı acaba? 7 günlük kısa bir sürede ekonominin harekete geçmesi zor görünüyor.
Vakıflar İdaresi’ne ait gayrimenkul kiralarında, yüzde 25 indirim uygulanmasının  her ay düzenli ödenmesi koşuluna bağlanması, ekonomik canlanmanın olmadığı bir ortamda geliri düşen ve kirasını zamanında ödeyemeyen  işletmelere fayda sağlayamayacaktır.
Sosyal yardım ve engelli maaşı alanlara önümüzdeki 3 ay geçerli olacak şekilde, maaşlarına hayat pahalılığı dışında ilave olarak Covid-19 yardımı yapılmasını doğru bir adım olarak görürken, diğer taraftan engellilere, sosyal yardım alanlara kıyasla yüzde 5 daha düşük oranda ilave yardım verilecek olmasını çok hatalı buluyorum. Mutlaka bu yardımın, düzeltilip eşitlenmesi gerekmektedir. Ayrıca, bu uygulamanın sadece 3 ay değil, daha fazla düşünülmesi gerekmektedir.
Geçen yıl çalışan sayısı ayrımı yapılmadan işletmelere 1 yıl boyunca yani Haziran 2021’e kadar yüzde 11 sigorta katkı payı desteği verilirken, şimdi ise, yanında 10 kişiye kadar çalışanı olan işletmelere, sosyal sigorta primlerinde işveren katkı payının tümü ( yüzde 11) haziran ayına kadar devlet tarafından karşılanacak, personeli 11-20 kişi arasında olanlara yüzde 50 ve personeli 21’den fazla olanlara yüzde 30 katkı payı verilecek.
Bu uygulama, ne derece adaletli olacaktır. Büyük işletmelerin ekonomik yapıları daha güçlü olduğu varsayımına göre mi böyle bir uygulamaya gidiliyor? Merak ettim doğrusu..
Bütün işletmeler planlarını haziran ayına kadar, sosyal sigorta payının tümünün (yüzde 11) ödenmesine göre yapmışken şimdi bu desteğin azaltılması hesapları bozacak ve belki de işsizliği de artırabilecektir.
Açıklanan ekonomik paket, ekonomik örgütleri ve işletmeleri memnun etmemiştir. İşletmeler ve esnaf, kendilerine bu kapalı dönemde ve kriz ortamında can suyu olacak, hibe desteği, uzun süreli ve tam sosyal sigorta desteği, özel mülkte kirada olanlara kira desteği, düzenli ücret ve her işletmeye elektrik desteği beklemekteydi. Maalesef bunları bulamamıştır.
Hükümet, ülkede iflaslar ve işsizliğin daha da artmaması, ekonomideki hasar ve daralmanın büyümemesi için yukarıda değindiğim destekleri sağlaması şarttır. Bunu gerçekleştirmek için, kaynak temini amacıyla, Türkiye ile ekonomik protokolün süratle yapılması ve acil ihtiyaç duyulacak kaynaklar için de, iç borçlanma yapılması elzem olmuştur.
Yazımın sonunda özellikle bir konuya da değinmek istiyorum. Ülkede vaka sayılarının hızla arttığı bu dönemde, aşıya duyduğumuz ihtiyaç büyüktür. Özellikle Türkiye ve bir miktar da AB’den olmak üzere ülkeye aşı gelmektedir. Fakat ülkenin hızlı bir şekilde aşılanması için, aşı tedarikinin mutlaka seri bir şekilde artması gerekmektedir.
Bu bağlamda, bazı iş insanlarının girişimi ile başlayan ve aşı tedarik edilmesine yönelik maddi katkı, bağış yapılması adımları sevindiricidir. Kendilerini tebrik ediyorum.
Bu girişim ve kampanyanın iyi organize edilerek sonuca ulaşması ve daha fazla aşı tedarik edilerek insanlarımızın aşılanması virüsle mücadele konusunda elimizi güçlendirecek, sağlık sistemimizi rahatlatıp, ekonomimize de olumlu etkileri olacaktır.
En önemlisi de, halkımızın moralini yükseltip, toplumsal dayanışma ve fedakarlık anlamında da güzel bir örnek teşkil ederek, son günlerde toplum içindeki kesimler arasında yaşanan gerginliği azaltacak ve tansiyonu da düşürecektir.

Yeni ekonomik paketin değerlendirilmesi ve aşı tedariki

Yorumlar kapalı.