Yaşam kendi içinde o kadar güzel akıyor ki bunu fark ettiğimde sadece şükretmek istiyorum. Bu güzel yaşamı anlamak, ona destek olmak insanoğlunun vazifesidir.
Yanlış birtakım tanımlamalardan dolayı bir yarışa girmiş ve faydası olmayan yollarda telaşla ilerleyen insanları gördükçe, önce bazı kavramların gerçek anlamlarının sonra da doğru bilgiler eşliğinde doğru hedeflere yönelmenin önemini anlıyorum.
Belgesel formatında hazırlanmış yayınları takip edenler beni daha iyi anlayacaktır. Tavsiye ederim özellikle izlemenizi. Oradaki doğal yaşamı izlemek bile insana iyi geliyor.
Birçok şeyin bize gösterildiği gibi olmadığını, doğanın kendine özgü bir ritmi ve şarkısı olduğunu duymak zorundayız. Doğa bu konuda çok güçlü. Akılcı olan, bu sese kulak verir.
Kendi sağlığımız, dengemiz, enerjimiz için unutturulmaya çalışılan doğa ile yeniden bağlar kurulmalıdır.
Devlet yönetimi açısından bakıldığında da hasta olmayan, psikolojik dengesi sağlam, bilinç düzeyi yüksek insanlardan oluşan bir toplumun bu konular için harcayacağı maddi olanakların, geleceğe ve gelişime aktarılması çağdaşlık göstergesi olacaktır.
Özellikle bir bebeği yetiştirme sorumluluğu alan anneler çok iyi deneyimler ki bebeğin başına kötü bir şey gelmesin diye alabileceği tüm önlemleri alma becerisini geliştirmek durumundadır. Adeta akıl sınırlarını zorlar. Bilir ki kötü bir şey olduğunda geri dönüşü yoktur. O yüzden uykusuz kalmayı göze alır. Memnuniyetle yapar çünkü çok değerli bir can ona emanet edilmiştir.
Ülke yöneticilerinden de aynı hassasiyet beklenir. Kolay değildir. Kolay olmadığı gibi sorumluluğu yüksektir. Dolayısı ile doğru bilgilerle donanımlı olmak ve öngörü sahibi olmak zorlukları kolaylaştıracaktır. Bu durumda, başarı kaçınılmazdır.
İnsani değerler bakımından kullanılan kavramların içinin dolu olmasını önemsemek, vizyon sahibi olmak, cesaretini bilgiden almak gibi faktörler adeta fener ışığı gibi yolumuzu aydınlatır. Gerek ülke yönetiminde gerekse günlük yaşamda insan olduğumuzun mutluluğunu hissettirir. Medeni bir davranış karşısında kendimizi hissettiğimiz duygunun esası budur.
Bu dünyanın geçici olduğunu, bolluk ve bereket içinde yaşamı kucaklamak gerektiğini, küçük girişimlerin büyük fark yarattığını, fen ve matematik alanlarının sanatla, müzikle, sporla iç içe olduğunu, yaşamın kendisinin bir bütün olduğunu daha iyi idrak edip bu harmoniye nasıl güzel bir melodi, bir katkı koyabilirim çabası, yaşamın kalbi olabilir.
Bunu yapabilmek için önce yaşamı anlamak gerekiyor. Yaşamı doğru kaynaktan okumak şart. Okumak fiili burada esas belirleyici. Bu yolda ilerleyen rol modeller de etkili. Yaşamın ahengine katkı koyma niyeti, yeteneğimizle birleştiğinde mesleğimizi belirliyor.
Doğamızla uyumlu, insanlığa faydalı, yüzlerde gülümseme yaratan, arkamızdan güzel dualarda bulunulan nice güzel işlere imza atma imkanını başta meslek seçimi arifesinde olan gençler olmak üzere her birimiz için dilerim.
Yorumlar kapalı.