Bu yaz çok sanatçımızı kaybettik. Tiyatro, sinema ve dizi oyuncumuz, oyun yazarımız, senarist, tiyatro yönetmeni ve ressam Ahmet Civan Canova’yı da 20 Ağustos’ta aramızdan aldı götürdü. Çok yönlü bir sanatçımızdı.
Hayatı ve sinema /tiyatroya ilgi duymaya başlaması
1955 yılında Ankara’da doğmuştur. Babası tiyatro sanatçısı Mahir Canova, annesi ise Gündüz Sencer’dir. Anne ve babasının Civan’ın küçük yaşta iken ayrılması üzerine anneannesi tarafından büyütülmüştür. Annesinin ikinci evliliğini Kartal Tibet’le yapması ise oyunculuk kariyerine olumlu etkide bulunmuştur. İlkokul yıllarında, babasının yönettiği Radyo Çocuk Saatinde küçük roller alarak sahne ile tanışmış ve üvey babası Kartal Tibet de Civan’ı film setleri ile tanıştırmıştır. Daha 12-13 yaşlarında iken “Karaoğlan Kılıcı” ile setlerde koşturduğunu büyük bir mutlulukla anlatır. O küçük yaşlarda, televizyon henüz Türkiye’ye gelmediğinden sinema sanatından etkilendiğini söylemiştir. Setlerde büyüyen bir çocuğun, aksine bir gelişim göstermesi zaten beklenemezdi! En büyük şansı da, 1974 yılında, 19 yaşında iken, Yılmaz Güney’in meşhur “Arkadaş” filminde rol alması olmuştur.
Kendi deyişiyle, sinema veya tiyatro fark etmez, oyuncu olmayı zaten kafasına koymuştur. Bu nedenle, liseyi takiben İktisat Fakültesini kazanıp 2 yıl devam ettikten sonra kaydını sildirmiş ve babasının bütün muhalefetine rağmen, Konservatuvara, Tiyatro Bölümüne girmiş ve bitirmiştir. 1979 yılında Devlet Tiyatroları kadrosuna giren Canova, uzun yıllar İstanbul Devlet Tiyatrosunda çalışmıştır.
Senaryo, televizyon dizileri ve oyun yazarlığı
Sinema ve tiyatroya duyduğu bu yakın ilgiye rağmen, ilginçtir, halkımız onu daha ziyade film ve televizyon dizilerinden tanıdı. Yazdığı ilk senaryo “Kör Buluşama” adlı film senaryosu oldu. Bu senaryo Kültür Bakanlığının açtığı senaryo yazma yarışmasında ilk ona girdi. Bu çalışmasını 1994 yılında yazdığı ilk oyunu olan “Kıyamet Sularında” adlı oyunu izledi. Bu oyunu, Kenan Işık tarafından oynandı ve İsmet Küntay En İyi Yazar Ödülü ile, Avni Dilligil en İyi Tiyatro Yazarı ödüllerini sanatçıya getirdi. 1997 yılında ise, sokağa çıkma yasağının olduğu bir günde sokağa çıkan otel müşterilerinin halin ironik bir biçimde anlattığı “Sokağa Çıkma Yasağı” geldi ve bu oyunuyla da Cevdet Kudret Edebiyat Ödülünü kazandı. Bu oyunlarını da “Erkekler Tuvaleti” (1999), “Düğün şarkısı (2002)” ve “Ful Yaprakları” adlı oyunları izledi. Bu kadar çalışma ve üretme! Her çalışmasında Canova kendi oyunculuğunu da ortaya koymuş…
Oyunculuğu ve aldığı ödülleri
1996 da “Bizim Aile” dizisinin senaryosunu yazmış ve “Ataç” karakterini canlandırmış, “Çiçek Taksi” dizisinde “Artist Celâl”, “Paramparça” dizisinde ise Rahmi Gürpınar rollerini canlandırdı. Bunlar dışında, Canova, 2006 yılında, “Eve Dönüş” filmindeki işkenceci polis rolüyle 43. Altın Portakal Film Festivalinde “En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu” ödülünü kazandı. “Sis ve Gece” adlı filmdeki oyunculuğu ise, sanatçıya, İlyas Salman’la paylaştığı, 12. Sadri Alışık Sinema ve Tiyatro Ödülleri dağıtımında “En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu” ödülünü getirdi.
Ressam Civan Canova
Sanatla bezenmiş bir karakterdi Civan Bey… Kendi ifadesiyle Kasım 2014’de yaptığı ilk tablodan sonra Ağustos 2023 de 250. tablosunu da yaparak adını “Ressamlarımız” defterine de yazdırdı. Yani 9 yılda 250 tablo… Sen tiyatrocu ol, hem sinema, hem de tiyatroda oyuncu ol, senaryo ve oyun yazarı ol, senaryoları yaz, bunlarda oyna, o kadar ödül al ve bir de bunlara yüzlerce tablo ekle! “Hobim ve panzehirim” diyor resim yapmaya! “Oyun yazmak oyunculuğumu, oyunculuğum da resmimi besledi” diyor. Planlı ve mesaj vermenin resimlerinde yeri olmadığını söyledikten sona, “hepsi anlar ve duygulardan” ibarettir! diyor. Tabii resimlerini paylaştığı yakın çevresisin de ortaya çıkan tabloları beğenmeleri ona ayrı şevk vermiş. Resimlerinde eski İstanbul, çiçekçiler, galalardan aklında kalanlar, provalar, barlar, film setleri tek cümleyle aklında kalanların hepsi onun hayalleriyle birleşip tuvaline yansımış. “Tüm hayatımı ve içimi görüyorum!” diyor. 2023 yılının ilk baharında, “Damlalar” isimli yeni bir sergi açacaktı, tüm hazırlıklarını aceleyle tamamladı ama ölüme yetişemedi… O sergi bugünlerde açıldı. Kardeşinin çok güzel ifadesiyle, “bir sanatçının eserleriyle sonsuza uyanış günü… “Bütün bu resimler neye mi benzedi?” diye soruyor Canova… Cevabı basit… “Hepsi bana benzedi!” diyor…
Aziz hatırası önünde saygıyla eğilmekten başka yapacağımız bir şey yok… Allah gani gani rahmet eylesin…
**
Kıbrıs ve Türkiye Kâğıt Sanatçıları Derneği “Paper Touch 2” sergisi Ankara’da açıldı
Sergi, yoğun ilgi gördü
Kıbrıs Kâğıt Sanatçıları Derneği’nin (KKSD) 8. kuruluş yıl dönümü etkinlikleri kapsamında, Türkiye’deki Kâğıt Sanatçıları Derneği (KSD) iş birliğinde düzenlediği “Paper Touch 2″ sergisi, Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi sanat galerisinde açıldı. Sergi 22 Aralık’a kadar gezilebilecek.
Dernekten verilen bilgiye göre, sergi açılışına KKTC Ankara Büyükelçisi İsmet Korukoğlu ve Ankara Eğitim ve Kültür Ataşesi Bünyamin Merhametsiz de katıldı.
Kıbrıs Kâğıt Sanatçıları Derneği Başkanı Eser Keçeci Ankara’daki sergiyle ilgili “Kendimize kardeş dernek olarak gördüğümüz Türkiye Kâğıt Sanatçıları Derneği ile gerçekleştirdiğimiz bu etkinlik ilk etkinliğimiz değil ve sonuncusu da olmayacak. Her yıl daha da kapsamlı ve daha da geniş katılımlı etkinlikler yapmaya devam edeceğiz.” dedi.
Keçeci, derneğin kuruluşundan bu günlere gelene kadar kâğıt sanatına kattıkları değerler için başta as başkan İnci Kansu olmak üzere, KKSD ve KSD’deki tüm sanatçı arkadaşlarına teşekkür etti.
Türkiye Kâğıt Sanatçıları Derneği Başkanı Hakan Pehlivan da şöyle konuştu:
“Neredeyse yirmi beş yıl önce kâğıt sanatını ve IAPMA’yı sevgili İnci Kansu’dan Gazi Üniversitesindeki bir sunumundan izlemiş ve kendisiyle tanışmıştım. Şimdi Türkiye ve Kıbrıs olarak dostluk içinde kâğıt sanatı derneklerimiz büyümekte ve yeni sanatçılarımız aramıza katılmaktadır… ‘Doğa sanatçının içindedir’ ya da ‘Sanat ve sanatçı doğadan beslenir.’ söylemleri sanat tarihinde kullanılagelmiştir. Bizim durumumuzda ise; organik kâğıdın döngüsel yolculuğu, endüstriyel ambalaj, temizlik, matbuat gibi bir süreçle başlayan kâğıdın yolculuğu, bir sanatçının ruhunu katmasıyla geri dönüşerek kalıcı bir kâğıt esere dönüşür.”
Proje dahilinde KKSD ve KSD dernek üyelerinin katılımıyla Ankara’daki karma sergiye eserleriyle katılan sanatçılar şunlar:
“Ae Hee Kang, Berna İşbilir Aydın, Çiğdem Özdemir, Dilek Menteş, Emel Samioğlu, Eser Keçeci, Fatma Özok, Feza Aygın Sanıvar, Gonca Akbudak Karacagil, Güzin Ayrancıoğlu, Hakan Pehlivan, Hülya İz Bölükoğlu, İnci Kansu, İsmet Tatar, Kemal B. Caymaz, Mandana Mehrnia, Mehveş Beyidoğlu, Mine Korudağ, Mustafa Öztunç, Nur Gökbulut, Özge Gökbulut Özdemir, Özge Yücesoy, Rana Özdoğa, Selin Güneştan, Sibel Aktaş, Sükran Tümer, Nur Çağlar, Tuğba Çelebi, Tülay Pirgalıoğlu, Vedat Çolak, Zeynep Pehlivan Baskın.”
**
“Aman Sultan Duymasın”
Alayköy’de perde açıyor
Alayköy Kültür ve Sanat Derneği ile Mektep Kültür Sanat Derneği çatısı altında faaliyet gösteren Denyalı Ömer Şehir Tiyatrosu’nun birlikte hazırladığı “Aman Sultan Duymasın” adlı oyun, bu cumartesi Alayköy’de sahneleniyor.
Mektep Kültür Sanat Derneği’nden verilen bilgiye göre, iki perdelik oyunu, dernek başkanı Hüseyin Tunçerler yazıp yönetti.
Oyun, cumartesi Gönyeli Alayköy Belediyesi Alayköy Sosyal Aktivite Merkezi’nde saat 19.30’da başlayacak.
Oyun biletlerinin 100 TL olduğu, ailesiyle birlikte gelecek 18 yaş altı izleyicilerin ise oyunu ücretsiz izleyebileceği belirtildi.
“Aman Sultan Duymasın” oyununda ışık ve müzik Gülsen Tunçerler, kır dekor kostüm tasarımları Kezban Tunçerler’e ait.
Güncel yaşantıdan kesitlerin sunulacağı oyunda Yasemin Karabekmez, Zahide Kır, Ömür Tunçerler, Sedef Kır, Aysun Dönmez, Tülay Umut, Doğukan Yarımsakallı ve Hüseyin Tunçerler rol alıyor.
**
LBO’dan muhteşem yeni yıl konseri
Lefkoşa Belediye Orkestrası, Arabahmet Kültür Evi’nde Latin Trio Yeni Yıla Merhaba konseri düzenledi.
Latin Trio konserinde vokalde Arkın Sayar, gitarda İbrahim Çetiner ve trompette Münür Akgör, çaldıkları ve seslendirdikleri parçalarla izleyenlerin müzik dolu bir akşam geçirmelerini sağladı.
Verilen bilgiye göre, konserde Donde estas (Pick Martini), Elbette (Candan Erçetin), Dos Gardenias (İbrahim Ferre), El Cuarto De Tula (Bueno Vista), Chan Chan (Bueno Vista), Her yaşın bir güzelliği var (Ajda Pekkan), Cuandos Desirena (La Ultima Noche) gibi birçok parça müzikseverlerin dinletisine sunuldu.
LBO’nun Yeni Yıla Merhaba konserleri salı akşamı caz konseriyle devam edecek. Arabahmet Kültür Evi’nde yer alacak konserde vokal ve gitarda Hüseyin Altan, gitarda Kadir Evre, klavyede Hüseyin Kırmızı, basgitarda Cahit Kutrafalı, davulda ise Uğur Güçlü yer alacak.
Konserin biletleri online olarak www.biletinial.com internet adresinden veya girişten temin edilebilecek.
**
Kadın Öyküleri Derneği tarafından hazırlanan Gülten Feridun’un belgeseli yoğun bir katılımla gösterildi
Dopdolu bir yaşam öyküsü
Sivil toplum örgütlerinde uzun yıllar hizmet veren Gülten Feridun’un hayatını anlatan, Kadın Öyküleri Derneği (KÖDER) tarafından hazırlanan belgeselin gösterimi yapıldı.
Kooperatif Merkez Bankası Genel Müdürlük Konferans Salonu’nda yer alan gösterimi Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Meclis Başkan Yardımcısı Fazilet Özdenefe ve ana muhalefet CTP Başkanı Tufan Erhürman da izledi.
Dernek’ten yapılan açıklamada, Gülten Feridun belgeselinin, Dernek tarafından “hayata değer katan kadınlarla” ilgili hazırlatılan 21’inci belgesel olduğu kaydedildi.
Gülten Feridun’un Kıbrıs Türk Kadınlar Birliği ve pek çok sivil toplum örgütünde yıllarca hizmet verdiği ve yardımseverliğiyle de topluma örnek olduğu ifade edildi.
Cumhurbaşkanı Tatar, etkinlikte yaptığı konuşmada yakın akrabası ve uluslararası Baş Hakim Mehmet Zeka’nın kızı olan Gülten Feridun’un hayatının anlatıldığı belgesel film gösteriminde bulunmaktan duyduğu memnuniyeti ifade etti.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, belgeselin hazırlanmasında emeği geçenleri tebrik ederek, Kıbrıs Kadın Öyküleri Derneği’ne teşekkür etti.
Gülten Feridun’un iyi bir anne, anneanne ve eş olmasının yanı sıra, toplum için önemli işlere imza attığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Tatar, “Başsavcı Oktay Feridun Bey’in başarılı olmasının arkasında eşi Gülten Hanım vardı. Kadınlar Birliği Başkanlığı yaptı, topluma önderlik etti ve Zeka Bey Vakfı’nı yönetti. Kendisini sevgiyle anıyorum, sağlıklı ve uzun ömürler dilerim” dedi.
KÖDER Başkanı Şenay Ekingen ise katkılarından dolayı KOOPBANK Genel Müdürü Kemal Ataman’a teşekkür belgesi takdim etti.
Ekingen, “Başkanlığı da dahil birçok kademesinde görev aldığı Kıbrıs Türk Kadınlar Birliği, Kıbrıs Türk İzci Örgütü ve Inner Wheel kulüplerinden hayvan hakları konusunda yaptığı çalışmalara, sorgulayıcı, üretken, kucaklayıcı ve yardımsever karakteri ile yaptığı çalışmalardan örnek bir anne ve anneanne karakterine uzanan örnek bir kadınımızın belgeseline KÖDER olarak imza atmaktan büyük bir guru duyuyoruz” dedi.
Ekingen, KÖDER olarak 3 yılda 3 sergi, 2 kitap ve 21 belgesel yaptıklarını belirtti.
Gecede, Canan Öztoprak moderatörlüğünde Gülten Feridun’un kızı Hatice Feridun Rıfkı ve torunu İzzet Çınar’ın katılımıyla söyleşi düzenlendi.
Belgesel gösterimi Gülten Feridun’un 90’ıncı doğum gününe denk gelmesi nedeniyle de pasta da kesildi.
Yorumlar kapalı.