1974 Barış Harekatı’nda ordumuz Pile’nin başındaki tepelere kadar gelmiş ve İngiliz üssınırına dayanmıştı.
Rum ordusu dağılmış, bölgedeki tüm Rum köyleri boşaltılmıştı. Rum askerleri ve halkı, uzun konvoylar halinde, son sığınacakları yer olan Trodos Dağlarına doğru kaçmaktaydı.
Pile Rumları da tepelerinde Türk tanklarını görünce kaçmıştı.
Köy Türkleri buna karşın hiçbir Rum’un canına ve malına tek kuruşluk zarar vermedi.
Ordumuzun Pile’ye inmesi ve Lefkoşa-Larnaka yolunu alarak Larnaka’ya yürümesi için 5 dakika yeterdi.
Osman Fazıl Polat Paşa, beklediği emri, onca ısrarına karşın alamadı. Pile üzerindeki tepelerde durup, mevzilendi.
Rumlar geri döndü
O gün bugündür, Rum yönetimi, BM ve İngilizlerle yaşadığımız ve emrivakiler karşısında sürekli geri adım attığımız PİLE SORUNU böyle başladı
Türk ordusunun köye girmediğini gören köy Rumları, günler sonra, Pile Türkleri vasıtasıyla Osman Paşa’ya haber göndererek, köye dönme izni ve can güvenliği garantisi istediler.
Osman Paşa bu talebe İNSANİ AÇIDAN bakarak, “SORUN ÇIKARMAMALARI ŞARTIYLA” onlara köye dönme izni ve can güvenliği garantisi verdi.
Rumlar ilk günler süt dökmüş kedi gibi sessiz, sakin, uysal davrandılar..
Daha sonra bölgenin statüsü belirlendi ve Pile’nin BM KONTROLÜNDEKİ ARA BÖLGE İÇİNDE ÖZEL STATÜSÜ OLAN BİR KÖY OLMASI uygun görüldü.
Bunun anlamı, köyün yönetiminin, BM Barış Gücü Koordinasyonunda Türk ve Rum Temsilcilerde olacağı idi.
Nitekim BM, Türk ve Rum muhtarlarla işbirliği halinde, köyün günlük yaşamının sorunsuz devamı için yardımcı oldu.
Rum’un egemenlik iddiaları
Zaman sonra, Rum yönetimi Pile’de statükoyu kendi lehine değiştirmek için harekete geçti.
Önce Pile dahil, tüm ara bölgenin sözde “KIBRIS CUMHURİYETİ’NE AİTOLDUĞU, GEÇİCİ OLARAK BM BARIŞ GÜCÜ KONTROLÜNE VERİLDİĞİ, BU NEDENLE BM BARIŞ GÜCÜ’NÜN PİLE KONUSUNDA SADECE KIBRIS CUMHURİYETİ İLE İŞBİRLİĞİ YAPMASI GEREKTİĞİ” safsatasını ortaya attı.
Rum yönetimi AB üyesi olurken, bu safsataya dayanarak, “PİLE’NİN DE KIBRISCUMHURİYETİ’NE AİT AB TOPRAĞI OLDUĞU, BU NEDENLE KKTC’DEN PİLE’YE YÖNELİK TİCARETTE YEŞİL HAT TÜZÜĞÜ KURALLARININ GEÇERLİ OLDUĞU” safsatasını ileri sürdü..
Ne İlginçtir ki, bu iddialarında BM Barış Gücü’nün desteğini aldı.
BM Barış Gücü, Pile’nin Rum yönetimi toprağı olduğunu, Pile’de ne yapacaksa, Rum yönetiminin onayı ile yapacağını ve Pile’nin, AB İLE RUM YÖNETİMİ ARASINDA YAPILAN YEŞİL HAT TÜZÜĞÜ KAPSAMINDA OLDUĞUNU kabul etti.
İngiliz Üs komutanlığı da, bu safsatalara katılarak, KKTC ‘den gelip İngiliz Üs Bölgesinden geçerek Pile’ye giden yol üzerinde, Rum yönetimi adına YEŞİL HAT TÜZÜĞÜ KAPSAMINDA ticari eşya kontrolleri yapmaya başladı.
Oysa bütün bunlar ARA BÖLGE ANLAŞMASINA AYKIRIDIR. Ne ki, sessiz, seyirci ve pasif kaldık.
Zamanla bu durum, Pile Türklerinin köyü boşaltmaları hedefine hizmet eden özgür seyahat, özgür ticaret engellemelerine, işkenceye, eziyete, aşağılamalara, büyük maddi kayıplara dönüştü.
Nitekim şimdi, bu eziyete son vermek için başlattığımız YİĞİTLER-PİLE YOLU da, YEŞİL HAT TÜZÜĞÜ KAPSAMINA sokulmak ve Rum yönetimi kontrolü empoze edilmek isteniyor.
Yol üzerinde, BM Barış Gücü’nün, Rum yönetimi adına kontrol noktası kurması, AB üyesi Slovakya‘nın Rum yönetimi adına YEŞİL HAT TÜZÜĞÜ KAPSAMINDA KONTROL YAPMASI dayatılıyor.
Maalesef, anlattığım anlaşmalara aykırı bu süreçleri, sadece protesto ile yetindik, fiili tedbirlerle önleme yoluna gitmedik. Rum istediği her şeyi yaptı, Pile’yi resmen GASP ETTİ.
Hali araziler gasp ediliyor
Pasifliğimizi fırsat bilen Rum yönetimi, şimdi de dededen toruna, asırlardır Türklerin kullanımında olan hali arazileri gasp etmektedir.
Dün yeniden konuştuğum Pile sakinleri şunları anlatmıştır:
“ Pile’de, Osmanlı, İngiltere ve Kıbrıs Cumhuriyeti dönemlerinden gelen, yakın geçmişe kadar korunan binlerce dönüm hali arazi vardır. Bu hali arazilerin güneyinde kalan bölümü, son yıllarda Rum yönetimi tarafından Rumlara dağıtılmış ve işlemeleri için onlara para yardımı yapılmıştır. Ara bölge içinde olan bu Hali arazilerin bir bölümüne üniversite, sinema, market, konut, yol yapılmıştır. Bu hali arazilerde ve ara bölgede KKTC ‘nin de eşit söz ve pay hakkı olmasına rağmen, bize sorulmadı, onayımız alınmadı, BM Barış Gücü Rum yönetimi ile anlaşarak, hakkımız olan toprakları Rum egemenliğine soktu. KKTC de tepki göstermedi. Şimdi de köyün kuzeyinde bulunan ve dededen toruna, asırlardır Türklerin kullanımında olan binlerce dönüm hali araziye göz diktiler. Türklerin elindeki bu topraklar alınacak ve 7/3 oranında Rumlara dağıtılacak. Bu, köyün toplam hali arazilerinin yüzde 90’dan fazlasının Rumlara dağıtılacağı anlamına gelir, çünkü daha önce binlerce dönüm araziyi zaten, sadece Rumlara dağıtmışlardır. Pile Türkleri bu gaspa karşı mücadele edemiyor. Çünkü köylünün önemli kısmı Güneyde Rumlar yanında çalışıyor. İngiliz üslerinden ve Güneydeki işlerinden emekli olanlar maaşlarını Rum sosyal sigortalar kurumundan alıyor. Çiftçinin sütünü, arpasını, buğdayını, hayvanını, ürettiği her şeyi Rum alıyor. Özetle, bunca yıl bize sahip çıkılmadı, Pile Türkleri ekonomik ve sosyal açıdan Rumlara bağımlı hale geldi. Mideden Rum’a bağlandı. KKTC takımlarının Pile’ye gelip köyde maç yapmaları bile İngilizler ve Rum işbirliği ile engellendi. Kulübümüz bütün maçlarını köy dışında yapmak zorunda kaldı. Rum yönetimi, İngiliz ve BM Barış Gücü’nün insafına terk edildik. O NEDENLE, KKTC DEVLETİNİN VE ANAVATANIN ARTIK BİZE SAHİP ÇIKMASINI İSTİYORUZ. TÜRKLERİN HAKKI OLAN VE KULLANIMINDA BULUNAN HALİ ARAZİLERİN ALINIP RUMLARA VERİLMESİ ENGELLENMELİDİR. KÖYDE KURULAN RUM EGEMENLİĞİNE VE TOPRAK GASPINA SON VERİLMELİDİR.”
Nereden nereye geldik
Bütün bunlar, 1974’de büyük bir yanlış yaparak almadığımız ve büyük bir hoşgörü göstererek, insani bir yaklaşımla Rumların geri dönmesine izin verdiğimiz Pile’de, durumun nereden nereye geldiğini gösteriyor.
Aslında olay, iyi niyetimizi, insancıllığımızı istismar eden RUM YÖNETİMİNİN PİLE’DE VE ARA BÖLGEDE, BM BARIŞ GÜCÜ DESTEĞİYLE EGEMENLİĞİNİ DAYATMASIDIR, TOPRAK GASPIDIR.
Soru, buna sessiz ve seyirci kalmaya devam edip etmeyeceğimizdir. Köye inip fiili olarak topraklarımızı ve haklarımızı korumazsak, Pile’de kurulan Rum egemenliğinin kökleşeceği bilinmelidir.
Yorumlar kapalı.