Osman Güvenir

Limasolluların piknik etkinliği anıların tazelenmesi anlamında bir olaydır






   Her yıl ananevi bir kimlik kazanan Limasollular Pikniği, gerçek anlamda insanların anılarını, acı tatlı günlerini hatırlamak ve psikolojik olarak geçmişi unutmamak için düzenlenmiş bir etkinliktir.
   Her zaman takdir ettiğim bu etkinliği ve etkinliğe katılan insanların duygusal anlamda neler hissettiklerini ve yaşadıklarını düşünmüşümdür.
   Piknik organizasyonunu, yine kendi aralarında seçtikleri dostları yapmaktadır. Öyle de olması gerekir.
   1974 göçünden sonra Limasolluların çoğu Girne ve civarına yerleşmişlerdir.  Bir kısmı da Gazimağusa’ya veya değişik yerlere iskan edilmişlerdir. Yani artık herkes herkesin nerede ikamet ettiğini biliyor.
   Onlar da o büyük göçte, pek çok acılar yaşamışlar, aileleri parçalanmış, yeni bir düzen kurmak için çırpınıp durmuşlardır.
   Çok yakında yayınlayacağım “İskân ve Göçmen Anılarım” adlı kitabım, bütün göçmen kardeşlerimin duygu ve düşüncelerine tercüman olacaktır. Dr. Küçük ve Denktaş için yazdığım anısal, siyasi, sosyal ve kültürel anlamdaki kalın kitaplarım kadar kalın olacak belgesel bir kitap…
   Hocalarımız bize üniversitede şöyle derlerdi, dramatik yazarlık hakkında.
   “Yazarın yazdığı, kendi derdidir.”
   Öyle değil mi?  Öyledir…
   Bütün kitaplarda yazarların özel ve sosyal hayatlarını inceleyiniz, mutlaka içinde yazarın yaşantısından kesitler bulacaksınız. 
   Mesela ünlü Kırgız yazarı Cengiz Aymatov’un en büyük dramı, gerçek hayatta, zamanın Rus rejimi tarafından onun gözlerinin önünde babasının duruşuna dizilmesidir. Yani diyeceğim şudur…
   Çok uzun ve çok derinlikli araştırmalar gerektiren bu kitabımı kaleme alırken, Limasolluların, Larnakalıların, Baflı ve 1963’le 1974 göçmenlerinin yaşadıklarını malzeme açısından benliğimde oluşan gerçekleri ve bir yerde, onların verdikleri yaşam mücadelesini anlattım. Bu kitabı yazmak, benim için zor olmadı. Çünkü yaşadıklarım, hem benim, hem de onların derdiydi.
   İskan uygulamasında insanların duygularını kaleme alırken, bazı göçmenlerin egolarına da parmak basıyorum.  İşgal edilen evler, siyasilerin devreye girişleri ve sanki kuzeyde Rumların terk ettikleri evler bitmeyecekmiş gibi tıpkı bir farenin kemirmesi gibi İskan memurlarını kemirmeleri hepten o kitapta anlatılmıştır.
   Bakanlar Kurulu güney göçmenlerinin hangi bölgelere yerleştirilmeleri gerektiği hususu, sosyolojik, psikolojik, ekonomik ve demografik açıdan enine boyuna irdelenirken Bakanlar, Girne’ye en uygun göçmenlerin Limasol göçmenleri olduğunu düşünmüşler ve uygulamayı öyle yapmıştık. Hakikaten Girne, ancak Limasollularla hayat buldu ve gelişti. İyi ki sosyal yapıları yüksek Limasollulara vermişiz güzel Girne’yi.   Güneyde iken, bütün ablukalara rağmen İngiliz üslerindeki İngilizlerle de hayatı paylaşmışlardı. 
   Şimdi gelelim Girne’ye… Zamanla Girne kozmopolit bir kent haline gelince, Girne betonlaşmaya başladı ki, bu da bize üzüntü veriyor.
   Takriben son on yıldan beri ananevi halen gelen Limasolluların pikniği de o sosyal yapının bir tezahürüdür.
   Limasollular bu piknik etkinliklerinde neler konuşuyorlar, hiç düşündünüz mü?
   Yıllarca birbirini görmeyen dostlar o piknikte buluşunca hep eski günler ve hatıralar dökülür ortaya…
   Kimisi fenerli köprüden bahseder, kimisi Zarif’in kırtasiye dükkanından, kimisi Gadaklizmo Deniz Panayırı’ndan, kimisi mücahitlik yıllarından, kimisi de o büyük göçte üslere nasıl sığındıklarından bahsederler.  Bir de yeni doğanlar ve ölenler konuşulur hatta.
   “Annemi ve babamı çok yoktur kaybedeli” diyen bir göçmenin acılarına ortak olan dostları da gözyaşlarını tutamazlar, bu haberi duyduklarında.
   Bir de yetişmiş çocuklarından söz ederler…
   O yetişenlerin kiminle evlendikleri, kimin kiminle dünür oldukları konuşulur hatta. Ve şunu da söylerler…
   “Nerde o eski günler? Hepimiz bir tarafa savrulduk savaş sonrasında. Lakin buna da şükür ki, böyle anlamlı günde bütün Limasollular bu piknikte buluştuk. Artık hayatımızda Rumlar kalmadı.”
   Yani diyeceğim şudur. İyi veya kötü anılar her zaman hatırlanır. Hatırlanırken de, yeni hayatlarla eski hayatları kıyaslayıp durur insanlar.
   Kısacası, bütün Limasolluları kutluyorum böyle bir etkinliği yaptıkları için.
              
  

Limasolluların piknik etkinliği anıların tazelenmesi anlamında bir olaydır
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.