Olgun Beyoğlu

Kara para (2)





 

Kaynağı suç olan kara para ve bu paranın aklaması, hem dünya hem de ülke ekonomileri için önemli bir sorundur.
Tarihsel süreç içerisinde suç ve suçtan elde edilen gelirler yeni olmamasına karşın;
– Mali serbestlik,
– İletişim iş kolundaki gelişmeler,
– Suçun niteliği ve elde edilen suç gelirlerinin boyutlarının değişmesi,
kara parayı ve aklanmasını önemli bir sorun haline getirmiştir.
Suç eylemi gelirleri

Suç eylemleri ve bu eylemlerden elde edilen gelirler ve bunların aklanması, ekonomik olduğu kadar sosyal ve siyasal olumsuz etkiler yaratmaktadır.
Bu etkiler bağlamında toplumsal doku,iş ahlakı ve sosyal yaşamın yapısında zayıflıklar ortaya çıkabilmektedir.
Suç ve suçluların artmasıyla birlikte, yasal ve kayıtlı iş kollarının değişik kademelerinde görev yapan bazı kişilerin, suç örgütlerinin yönetimi ile bağlantılı olması yaygınlaşmaktadır.
Bu durum ülke yönetimine olan güvenin sarsılmasına ve toplumsal huzursuzluklara yol açmakta.
Kamu yönetiminde görev alan bazı kişilerinde bu anlamdaki bağlantıları bir taraftan ülkelerin suçla savaşım etkinliğini zayıflatan bir öge olarak karşımıza çıkarken, öte yandan yozlaşmaya yüz tutan dizgeyi de besler hale getirmektedir.
Yasadışı eylemlerin yaygınlaşması ve ülke yönetimlerine olan güvenin sarsılmasının bir yansıması olarak hukuk dizgesine olan güven sarsılmakta ve ülkenin hukuk dizgesi sorgulanır hale gelmektedir.
Kısa vadede kara paranın ülke sermaye bilançosuna olumlu etkisi görülebilir.
Ancak, orta ve uzun vadede piyasalarda ortaya çıkacak olumsuzluklar ve bu olumsuzlukların sonucu ülke riskinin artması, yasal paranın başka ülkelere kaçmasına neden olmaktadır.
Bununla bağlantılı olarak büyüme oranı düşmekte, gelir dağılımı bozulmakta, toplanan vergiler azalmakta, rekabet, istikrar, ödemeler dengesi, üretim, istihdam, taşınır ve taşınmaz mal piyasaları, mali kuruluşların yapısı gibi birçok değişkene olumsuz etki yapmaktadır.
Bu ekonomik etkilerin sonucu olarak bir süre sonra bu sağlıksız dizge, kendi kendini besler duruma gelmekte ve ülkedeki huzursuzlukları artırmaktadır.
Kavramın içeriği

Toplumsal, siyasal ve ekonomik olarak bu kadar büyük etkisi olan kara para için kısa bir tanım yapmak istersek, bunu yasa dışı yollarla elde edilmiş kazançlar olarak tanımlayabiliriz.
Bu kazançlar suç sayılan eylemlerden elde edilmiştir. Bundan ötürü bunun ekonomiye sokulabilmesi için aklanması gerekmektedir.
Kara para;
-Uyuşturucu ticareti,
– Mal varlığına karşı işlenen suçlar (hırsızlık, yağma vb.),
– Dolandırıcılık,
– İnsan kaçakçılığı, adam kaçırma,
– Yasa dışı kumar,
– Fuhuş ve kadın ticareti,
– Uluslararası ticari kısıtlamaları kırma,
– Yasadışı silah satışı,
– İçerden öğrenenlerin ticareti (inside information),
-Rüşvet, zimmet, yolsuzluk,
– Tefecilik, satış noktası (point of sale/POS) tefeciliği,
– Tarihi eser kaçakçılığı,
– Poliçe sahteciliği,
– Organ/doku ticareti,
– Akaryakıt kaçakçılığı vb.
suç sayılan eylemlerden elde edilen gelirdir.
Kara para dünya ekonomilerinde önemli bir boyuta ulaşmıştır.
Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi’ne göre, dünya genelinde aklanan kara paranın büyüklüğünün dünya Gayrisafi Yurtiçi Hasılanın (GSYH)’nın yüzde 2 ile yüzde 5’ine karşılık geldiği ve bununda 800 milyar ile 2 trilyon Amerikan Doları arasında olduğu tahmin edilmektedir. (UNODC, 2020).
Bunun aklanmasının önlenmesi ise küreselleşen dünyanın ortak sorunudur.
Tarihsel gelişim
Özellikle 1980’ler sonrasında narko dolarların ortaya çıkmasıyla kara para daha da önemli bir sorun haline gelmiştir.
Suç sayılan eylemlerden elde edilen gelirlerin kaynağının gizlenmesi ve kimliğinin değiştirilmesi yöntemiyle kara paranın yasal ekonomik değerlere dönüştürülmesi geçmişinin 1920’lere kadar uzandığı ileri sürülmektedir.
L’expresse dergisinde yayımlanan bir yazıya göre 1920’li yıllarda Şikago’da mafya üyesi bir kişi o yıllarda güncel olan ve ödemelerin ancak nakit olarak yapılabildiği bir çamaşırhaneler zinciri satın almıştı.
Mafyanın suçlardan elde ettiği gelirleri, çamaşırhanelerden elde edilen yasal gelirle karıştırarak muhasebe kayıtlarına geçirmek yolu ile yasal bir gelir haline getiriyordu.
İngilizce’de kara para aklama anlamında kullanılan laundering yani çamaşır yıkama sözcüğünün buradan geldiği söylenmektedir.
Kara para aklama sözcüğü dünya basınında ilk kez 1973-1974 yılları arasında Watergate skandalı sırasında kullanılmaya başlanmıştır.
19 Nisan 1973 tarihli The Guardian gazetesi, Meksika’da aklanan ve Cumhuriyetçi Partinin seçim kampanyası sırasında kullanılan iki yüz bin dolardan söz etmektedir.
Fransızca’da aklama sözcüğünün karşılığı olarak blanchiment ya da blanchissage sözcükleri kullanılmaktadır.
Kara para aklayıcıları genellikle yasal açıkların bulunduğu ülkelere yönelik olarak etkinlik göstermektedir.
Buradan hareketle, ülkeler yapacakları düzenlemelerle kara parayı ortaya çıkaran yasal eksiklikleri ortadan kaldırmalı ve caydırıcılığı arttırarak suça yönelik cezai yaptırımları ağırlaştırmalıdır.

Kara para (2)

Yorumlar kapalı.