Olgun Beyoğlu

Resesyon (2)






Ekonomi yazınına göre bir ülke ekonomisinin resesyona yani durgunluğa girdiğinden söz edebilmek için o ülke ekonomisinin ardışık en az iki çeyrekte küçülmesi gerekir.
Durgunluk başka bir deyişle ülke ekonomisinde büyüme hızının, nüfus artış hızından daha düşük olması nedeniyle kişi başına düşen milli gelirin yerinde saymasıdır.
Bir ülkenin durgunluğa girdiğini anlayabilmek için makroekonomik göstergeler bağlamında beş ekonomik göstergeye bakmak gerekir.
Bunlar;

1) Reel Gayrisafi Yurtİçi Hâsıla/GSYH
Gayrisafi Yurtİçi Hâsıla/GSYH ( Gross Domestic Products /GDP); belirli bir zaman aralığında üretilen tüm nihai ürünlerin piyasa değerinin ekonomik ölçüsüdür.
Herhangi bir ülke için GSYH değeri, o ülkede bir yıllık süre içinde üretimi yapılmış tüm mal ve hizmetlerin karşılık geldiği toplam piyasa değeridir.
Detaylandıracak olursak GSYH = Tüketim + Yatırım + Devlet Harcamaları + (Dışsatım – Dışalım) toplamıdır.
Büyüme, geleneksel olarak reel GSYH ya da reel GSYH artış oranı yüzdeleriyle ölçülür.
GSYH verisi ülkemizde KKTC İstatistik Kurumu, Türkiye’de Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ABD’de, Ulusal Ekonomik Araştırmalar Bürosu (National Bureau of Economic Research-NBER) tarafından sağlanır.

2) İstihdam
Sözcük anlamı olarak istihdam (employment), bir insanı bir görevde kullanma, çalıştırma anlamına gelmekte.
İstihdam oranı, ülkedeki çalışmaya elverişli nüfusun ne kadarının çalıştığını, yani istihdama katıldığını gösteren bir veridir.
Bu oran, ülkenin gönenç düzeyini ortaya koyması bakımından oldukça önemlidir.
İstihdam oranı, etken çalışan iş gücünün etken nüfusla kıyaslandıktan sonra 100 ile çarpılmasıyla hesaplanır. Toplam iş gücünü hesaplama konusunda ise emekliler ile bedensel olarak çalışamayacak durumda olanlar göz önünde bulundurulur.
İşsizlik, herhangi bir ekonomik toplumda çalışmak istediği halde iş bulamayan yetişkinlerin bulunması durumudur.
İş bulamayan kimseye işsiz denir.
Ekonomide genellikle 16 yaş ve üzeri kimseler işsiz kümesine dâhil edilirler.
İşsizlik oranı, son çeyrekte işsiz olup etken olarak iş aramakta olan insanların oranını ifade eder.
İşsizlik, istihdam sayılarında düşüş ya da işsizlik ödeneği taleplerinde artış durgunluğu ortaya çıkabilir.

3) İmalat sanayi
Üretim; mal ve hizmetleri bir dizi işlemden geçirerek biçim, zaman ve mekân boyutuyla faydalı hale getirmek ya da faydalılıklarını artırmaya yönelik her türlü etkinliktir.
İmalat ise hammaddelerin ya da aramaların yani yarı mamûl malların bileşimi, niteliği, durumu ya da biçiminin değiştirilerek işlenmiş mallara dönüştürülmesidir.
Sanayi üretim endeksi; sanayi iş kolunda yer alan kuruluşların üretimlerindeki değişimi gösteren bir veridir.
Bu, Türkiye’de TÜİK tarafından 2005 yılı üretimi 100 olarak alınmak suretiyle, her ay 4850 işyerinden aylık sanayi üretim anketiyle derlenen verilere dayanılarak hesaplanmakta ve aylık olarak yayımlanmaktadır.
ABD’de imalat sanayi üretimi Amerika Birleşik Devletlerinin Merkez Bankası / FED tarafından yayımlanan sanayi üretim yazanağı ile ölçülür.
Ardışık en az iki çeyrekte imalat sanayi üretiminin büyümemesi ekonominin durgunluğa girdiğinin işaretidir.

4) Perakende satışlar
Perakende satışlar (retail sales), dayanıklı ve dayanıksız mal satışlarındaki değişimi, eğilimi ve yönelimi gösteren veridir.
ABD’den gelen bu veri aylık olarak, izleyen ayın genellikle ikinci haftasında açıklanır.
Açıklanan yazanak, mağaza satışlarının yanında, gıda ve içecek, tekstil ve otomobil gibi satış kümelerini içerir.
Otomobil satışları, aylık olarak yüksek değişkenlik gösterdiği ve veride oynaklığa neden olduğu için çekirdek perakende satışlar verisi üretilmiştir. Perakende satışlardan otomobil satışları çıkarıldığında çekirdek perakende satışlar verisine ulaşılır.
Tüketim ve harcamalar ekonominin en büyük kısmını oluşturduğu için bu verideki değişikliklerin piyasaya etkisi incelenmelidir.
Perakende satışlar toplam GSYH’nin önemli bir bileşenidir.
Perakende satışlardaki artış ekonomilerde büyümeye ve iyileşmeye işaret eder.
İlgili ülkenin bu veriler ışığında bir ekonomi politikası belirleyebilmesi için, verinin aylık olarak değil bir eğilim dâhilinde belirli bir dönem göz önünde bulundurularak değerlendirmesi gerekir.
Bu durumda açıklanan verinin bir önceki veriye ve beklentilere uzaklığı çözümlenmelidir.
Beklenti seviyesinde açıklanan veriler piyasada kararsız hareketler görülmesine neden olabilir.
Ardışık en az iki çeyrekte perakende satışların büyümemesi ekonominin durgunluğa girdiğinin işaretidir

5) Reel Gelir
Reel gelir (real income), enflasyona göre düzeltilmiş ve sosyal güvenlik ve sosyal yardım ödemelerini içermeyen gelirdir.
Reel gelir düştüğünde, tüketiciler alımlarını keserek talebi düşürür.
Ardışık en az iki çeyrekte reel gelirin büyümemesi ekonominin durgunluğa girdiğinin işaretidir.
Sonuç olarak; imalat etkinlik verileri, bir durgunluğun en erken belirtilerini gösterebilir.
Bunun nedeni, üreticilerin siparişleri birkaç ay önceden alması ve üretim siparişleri geldiğinde fabrika işlerinin azalmasıdır.
İşini kaybedenler harcamalarını azaltır, bu da diğer ekonomik iş kollarını etkiler.
İşletmeler istihdamı durdurur, işsizlik artar ve tüketici talebi düştüğünde tüketici harcamaları da düşer. İşletmeler iflas ilan etmeye başlar ve borçlular ipotek ödemelerini atlamaya başlar.
Özellikle de uygun bir iş bulamayan yeni üniversite mezunları bir durgunluğun en kötü etkilerini yaşayabilirler.

Resesyon (2)
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.