Gökhan Güler
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin statüsünün yükseltilmesi ve tanıtılmasına yönelik olarak son iki ay içerisinde yaşananlara bakacak olursak, herhalde ilk kez bu kadar heyecan verici gelişmenin birbiri ardına yaşandığını söyleyebiliriz.
TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın davetiyle 5. İslam Dayanışma Oyunları Açılış Töreni’ne katılan KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Konya’da Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile bir araya gelerek ağustos ayı başında görüştü.
Ardından, Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler kürsüsünden KKTC’nin resmen tanınması gerektiği yönünde yaptığı tarihi çağırı ise Kıbrıs Türk halkının büyük heyecan yaşamasına neden olmuştur.
29 Eylül günü de Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, İznik’te gerçekleşen 4. Dünya Göçebe Oyunları’nın açılış törenine katıldı.
Sporcularımız Konya’da düzenlenen İslam Dayanışma Oyunları’na bir takım bürokratik nedenlerden dolayı katılamazken, İznik’te düzenlenen 4. Dünya Göçebe Oyunları’na katılma imkânı buldu.
Tanınma mücadelesi veren hiçbir ülke öyle bir anda Şampiyonlar Ligi’nde yer alma imkanı yakalayamamış, bilakis bizim yaşadıklarımızı yaşayarak bu doğrultuda büyük bedeller ödemiştir.
Örneğin, bu sene İslam Dayanışma Oyunları’nda yer alamamış olsak da bir sonraki organizasyonda yer alabilmemiz yönünde Cumhurbaşkanı Ersin Tatar başkanlığında çok ciddi çalışma ve diplomatik girişimler yapılmıştır. Bunun neticesini ancak bir sonraki organizasyonda görebileceğiz.
Bizlere uzun yıllardır uygulanmakta olan izolasyon ve ambargolar gerek sporcularımızı, gerek iş dünyamızı gerekse halkımızı mağdur etmektedir. Sporcularımıza uygulanan ambargonun kaldırılması tabi ki önem arz etmektedir.
Ancak ülkemizin yasal statüsünün yükseltilmesi ve bu doğrultuda gerek diplomatik temaslarda bulunulması gerekse tanınmaya yönelik birtakım görüşmeler yapılması da ayrıca önemli bir konudur.
Sporcularımızın katılamadığı ya da iş adamlarımızın davetli olmadığı uluslararası organizasyonlara Türkiye Cumhuriyeti’nin diplomatik girişimleri neticesinde KKTC’nin resmen davet edilmesi büyük önem arz etmektedir.
Türkiye Cumhuriyeti’nin diplomatik girişimleri neticesinde, KKTC Cumhurbaşkanı’nın, İslam ülkeleri veya Türk cumhuriyetlerinin Cumhurbaşkanları düzeyindeki temsilcilerinin katıldıkları uluslararası organizasyonlara resmi olarak davet edildikten sonra katılmama lüksü olabilir mi?
KKTC’nin resmi statüsünün yükseltilmesi ve tanınması birinci önceliğimiz değil midir? Uzun yıllardır bizlere uygulanmakta olan haksız izolasyon ve ambargoların kaldırılması için diplomatik temaslarda bulunmak birinci hedefimiz değil midir?
Türkiye’nin ev sahipliğinde İznik’te gerçekleşen 4. Dünya Göçebe Oyunları’na KKTC’li sporcularımız katıldı. Açılış törenine katılan Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye Cumhuriyeti temsilcileri dışında Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov, Tataristan Cumhurbaşkanı Rüstem Minnihanov, Gagavuz Özerk Yeri Başkanı Irina Vlah ve daha birçok uluslararası diplomatik misyon temsilcileri görüşme imkânı buldu.
Sonuç olarak, Cumhurbaşkanı Tatar, imkân bulduğu tüm uluslararası diplomatik temaslarda KKTC’nin görüş ve düşüncelerini muhataplarına anlatma fırsatı bulmaktadır.
Bazı kesimlerin böylesine önemli ve heyecan verici gelişmeleri takdir edeceklerine sırf muhalefet olsun diye eleştirmelerinin değerlendirmesini, sağduyulu halkımıza bırakmak en doğrusu diye düşünüyorum…
***
TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile TBMM Başkanı Mustafa Şentop, TBMM’nin 27’nci Dönem 6’ncı Yasama Yılı’nın açılışında, Kıbrıs konusuyla ilgili son derece çarpıcı açıklamalarda bulunmuşlardır.
Özetle; “Kıbrıs’ta iki ayrı devlet, iki ayrı halk gerçeğinden hareketle izolasyon ve ambargolara artık son verilmeli, Kıbrıs Türklerinin hak ettikleri uluslararası tanınma ve meşruiyete dair tüm sözler tutulmalıdır. Doğu Akdeniz ve KKTC ile ilgili gelişmelerde çok önemli bir döneme girilmiştir. Türkiye, KKTC Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar’ın yaklaşımını desteklemektedir. TBMM, her zaman Kıbrıs davasında siyasi görüş farklılıklarını bir kenara bırakarak ortak tutum belirlemiştir. Bundan sonra da KKTC’nin yanında durmaya ve haklı davasını desteklemeye devam edecektir” ifade etmişlerdir.
Erdoğan’ın, BM 77. Genel Kurul toplantısında yaptığı konuşmada KKTC’nin resmen tanınması gerektiğini ifade etmesi öncesi ve sonrasında heyecan verici birtakım gelişmeler ardı ardına yaşanmaya başladı. Heyecan verici gelişmelerin arkasının gelmesi hepimizin temennisidir. Bakalım ilerleyen günler bizlere daha ne gibi yeni heyecan verici gelişmeleri yaşamamıza neden olacak? Direkt uçuşlar? Diplomatik ilişkilerde yakınlaşma? Seviyemizin yükselmesi? Tanınma? Bekleyip hep birlikte göreceğiz…
Yorumlar kapalı.