Konuk Yazar

2022 Dünya Gıda Günü: Kimseyi geride bırakma!





   Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) kuruluş tarihi olan 16 Ekim, her yıl Dünya Gıda Günü olarak kutlanıyor. 2022 yılında Dünya Gıda Günü 42. kez kutlanırken, FAO’nun kuruluşunun 77. yıl dönümünün de kutlanacak. Dünyadaki açlığı ve yoksulluğu ortadan kaldırmak misyonu ile çalışan FAO, Dünya Gıda Günü kapsamında her yıl açlık, açlıkla mücadele, yetersiz beslenme, kaynakların paylaşımı gündeme getiriliyor. İnsanoğlunun hayatını sürdürebilmesi için zaruri ihtiyaçlarından olan gıda için tarımsal üretimin önemine dikkat çekiliyor.
   Düzenlenen etkinlikler kapsamında, dünyadaki açlık problemlerine işaret edilerek, adaletsiz gıda paylaşımı, ülkeler ve gıda üretimi – tüketimi, yeterli ve dengeli beslenmenin önemi konuşuluyor.
   FAO tarafından belirlenen bir tema çerçevesinde yapılan Dünya Gıda Günü etkinliklerinde; gıda üretimi, tüketimi ve gıda güvencesine ilişkin konular gündeme taşınarak büyük önem arz eden açlık ve gıda israfı konularına dikkat çekilmeye çalışılıyor.

 

Gelişen dünya nüfusuna paralel üretim de artmalıdır

   “Gıda,temel bir insani ihtiyaç ve haktır. Yaşamak için hepimiz gıdaya ihtiyaç duyuyoruz. 2022’de dünya nüfusu 7.8 milyara ulaştı. 2050 yılına gelindiğinde ise nüfusun 10 milyara ulaşması bekleniyor. Şu anda dünyayı beslemeye yetecek kadar gıda üretiyoruz. Fakat hâlâ 2 milyardan fazla insan yeteri kadar güvenli ve besleyici gıdaya düzenli erişemiyor.
   Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) hedefi açlığı sona erdirmek ve dünyanın dört bir yanındaki insanların aktif ve sağlıklı bir yaşam sürebilmesi için besleyici gıdaya erişimi sağlamaktır. Tarımsal üretim, artan nüfusun ihtiyacını karşılamak için yıllar içinde artış gösterdi. Bu artış genel olarak buğday, mısır veya pirinç gibi temel ürünlerin yetiştirilmesiyle sağlandı.
   Çünkü bu ürünlerin fiyatları uygundu, aynı zamanda enerji ihtiyacımızın büyük bir kısmını da karşılıyordu. Gıda üretimi gelişiyor, fakat bir yandan da doğal kaynaklarımıza zarar veriyor; sera gazı dediğimiz zararlı gazların artmasına ve ürün çeşitliliğinin azalmasına neden oluyor. Ancak yine de çeşitli besleyici gıdaları sürdürülebilir şekilde üretmek ve herkesin uygun fiyatlarla bu gıdalara erişimini sağlamak için gıda sistemlerimizi değiştirmenin bir yolu var.
   Gıda sisteminde çalışan çiftçiler ve işçiler değişimin öncüleri olacaklar. Ancak bunun için hepimiz onlara destek olmalıyız. Her gün yediğimiz gıdaları üreten bu gıda kahramanlarına teşekkür borçluyuz!”
  

Gıda güvenliği insan sağlığı için kritik öneme sahiptir

   Gıda güvenliği ile yeterli ve dengeli beslenme konusu gün geçtikçe KKTC’de ve Türkiye’de de önemini artırıyor. Bu noktada,  çiftlikten sofraya kadar ürünün her süreçte kontrol ve denetiminin insan sağlığı açısından büyük önem taşıdığı sıkça vurgulanıyor.
   Uzmanlar her öğünde sofralarda dört ana besin grubundan süt, et-yumurta, ekmek-tahıl, sebze-meyve bulunmasına özen gösterilmesi gerektiğine işaret ediliyor.
   Tarımda sürdürülebilirliğin sağlanması ve üreticilerin üretime devam etmesi gerekliliğine dikkat çekilen bu günde, topluma güvenli gıda sunmanın da son derece önemli olduğu vurgulanıyor. Ayrıca, dünyada giderek azalan su kaynaklarına karşı alınması gereken önlemler hakkında da bilgi paylaşımı yapılıyor.
  

Dünya Gıda Günü 2022 teması: Kimseyi Geride Bırakma!

   Birleşmiş Milletler (BM) Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) 2022 yılının Dünya Gıda Günü temasını “KİMSEYİ Arkada Bırakma” (Leave NO ONE behind) olarak belirledi.
   Daha iyi bir dünya inşa etme yolunda önemli mesafe kat etsek de birçok insanı “geride bıraktık”. Bu durumdaki kişiler, insanlığın gelişiminden, inovasyondan veya ekonomik büyümeden faydalanamıyor. 
   Veriler dünya genelinde milyonlarca insanın sağlıklı bir beslenme için yeterli ekonomik imkânlara sahip olmadığını, bu nedenle gıda güvencesizliği ve kötü beslenme riski yaşadıklarını gösteriyor.
   Ancak açlığı bitirmek yalnızca arzla ilgili değil. Bugün hâlihazırda dünyada yaşayan herkesin beslenmesi için yeterli gıda üretiliyor.
 

Peki sorun nerede?

   Sorun, besleyici gıdalara erişimde ve bu gıdaların bulunabilirliğinde. Her iki sorun da Covid-19 pandemisi, ülkeler arası çatışmalar, iklim değişikliği, eşitsizlik, artan fiyatlar ve uluslararası gerginlik nedeniyle büyüyor…
   Dünyanın birçok bölgesindeki insanlar da sınır tanımayan bu problemlerin domino etkisi nedeniyle zor zamanlar geçiriyor.
   Tüm dünyada yoksul ve gıda güvencesi olmayan insanlar, hayatlarını sürdürmek için tarıma ve doğal kaynaklara bağımlı. Doğal ve insan kaynaklı felaketler en fazla bu durumdaki insanları etkiliyor.
   Cinsiyet, etnik köken gibi özellikleri nedeniyle sıkça dışlanan bu insanlar eğitime, finansa, inovasyona ve teknolojiye erişimde de güçlük çekiyor.
  

Sağlıksız beslenme, sağlık hizmeti yükünü artırıyor

   Dünyada açlığa bağlı ölümlerin giderek artıyor, sağlıksız beslenmenin de israf, göç, ekonomik zorluklar gibi sorunların yanı sıra; sağlık hizmetlerindeki yükü de artırıyor. İsraf etmemek, bilinçli üretici ve tüketici olmak, planlı alışveriş yapmak şarttır.
   Besin güvenliği ve beslenmenin doğrudan doğruya sağlıklı yaşamla ilintilidir. Çocukların sağlıklı büyümesi, gelişmesi, hem çocukların hem de büyüklerin enerji kazanması, hastalıklardan korunma, yaşamlarını sürdürme eylemleri ancak sağlıklı besinler ile sürdürülebilir. Sokakta ya da evlerde yeterli yiyecek temin etme imkânı bulamadan büyüyen yoksul çocuklar, yaşamları boyunca vücutlarını etkileyecek yoğun besin eksiklikleri yaşayacaklardır. Bu durum, sağlık hizmetleri yükünü sürdürülemez bir şekilde artıracak ve toplumsal barışı olumsuz etkileyecektir.

 

Gıda kaybı ve israf konusu her düzeyde ele alınmalıdır

   Tarladan sofraya kadar olan süreçlerde oluşabilen kayıp ve israfın önlenmesi ürünü yetiştiren, işleyen, paketleyen, taşıyan, dağıtan, depolayan, satan ve tüketen herkesin ortak sorumluluğundadır. Üretilen gıdanın israf edilmemesi ve atık haline gelmemesi için birlikte ve bilinçli hareket etmemiz, gıda kaybı ve israf konusunu her düzeyde ele almalıyız…
   Dünya genelinde yaklaşık 810 milyon insan obeziteyle mücadele ederken diğer bir yandan da 149 milyon çocuk açlığa bağlı gelişim sorunları yaşamaktadır. Dünya genelinde meydana gelen gıda kaybı ve israfın sadece dörtte biri önlenirse! bu miktar dünyada 821 milyon açlık çeken insanın beslenmesine yetmektedir.
  

2022 Dünya Gıda Günü: Kimseyi geride bırakma!

Yorumlar kapalı.