
Bir seçim dönemini daha geride bıraktık, ülkemize, halkımıza hayırlı olsun. İradesini sandığa yansıtan her seçmene teşekkür ederiz.
Cumhuriyet tarihimiz içerisinde ülkemizde birçok seçim dönemi yaşadık. 23 Ocak’taki Milletvekilliği Erken Seçimi’ne halkımızın katılım oranını Yüksek Seçim Kurulu %58,23 olarak açıkladı. Gönül isterdi ki bu oran çok daha yüksek olsun. Ülkemizde her seçim döneminde seçimlere katılım oranlarında inişler ve çıkışlar yaşanmaktadır. Yüksek Seçim Kurulu verilerinde bu oran 1993 yılı Milletvekilliği Seçimi’nde % 93,96 ile en yüksek, 2013 yılı Milletvekilliği Erken Seçimi’nde %58,23 ile en düşük olarak görülmektedir.
Bireyler için seçimlere katılarak oy kullanmak, siyasal etkinliklerinin bir parçasıdır. Temsili demokrasilerde seçimler, halkın görüş ve düşüncelerini siyasal alana aktaran ve temsilcilerin seçilmesini sağlayan oldukça önemli temel unsurlardan birisidir. Egemenliğin tek meşru kaynağı olan halk, bu egemenliğini kendisini temsil eden organlara devretmektedir. Seçilenler kendilerini seçenleri değil, tüm milleti temsil ederler! Bireylerin seçimlere katılmaları demokratik siyasetin ayırt edici özelliğidir. Çoğu demokrasi teorisyenleri bireylerin demokratik sürece önemli ölçüde ilgileri olmadan demokratik sürecin amaçlarına ulaşabilmesinin mümkün olmadığını ileri sürerler. Tekrar belirtmek gerekir ki seçilenlerin kendilerini seçenleri değil, tüm milleti temsil edeceği seçimlere katılmak, oy vermek, bireylerin siyasete ilgilerinin bir unsuru olarak demokrasi açısından çok önemlidir. Tabi ki siyasal katılımı sadece sandığa gidip oy kullanmaya da indirgememek gerekir.
Demokrasilerde siyasi partiler siyasal temsili ve katılmayı sağlayan önemli araçlardır. Devlet ile halk arasındaki etkileşimi sağlayan en önemli örgütlenmelerden birisi olarak değerlendirebileceğimiz siyasi partiler, halkın demokratik temsilini sağlamaktadır. Halktan aldıkları temsil yetkisiyle yasama, yürütme ve yargıdan oluşan temel güçleri düzenleme yetkisi ile demokrasilerin vazgeçilmez kurumlarıdır. Siyasi partilerin düşüncesi, lideri, parti örgütü, vaatleri gibi faktörler seçmen tercihleri üzerinde belirleyici olmakta ve aidiyeti sağlamaktadır. Siyasi partiler, halkın siyasete katılımının araçları oldukları kadar, siyasetin de temel unsuru ve güvencesidir. Yani, siyasi partiler ve demokrasi iç içe geçmiş kurumlardır ve birbirini tamamlamaktadırlar. Bireyleri belli siyasi düşünce etrafında birleştirmeyi amaçlayarak demokrasinin gelişimine yardımcı olmaktadırlar. Şunu söylemek mümkündür; siyasi partiler olmasaydı, binlerce seçmen dağınık, örgütsüz bir yığın olarak kalır, amaçlarını açıkça dile getiremez ya da toplumsal sorunları tartışma olanağı bulamazdı. Katılımın önemli olduğunu vurguladığım seçimlerde seçmenler, ister adaylar ister partileri üzerinden oy tercihlerini şekillendirsinler, sandığa giderek sorumluluklarını yerine getirmeli ve yönetimde söz sahibi olmalıdırlar.
Demokratik rejim içerisinde bireyin sahip olduğu hakların en belirgini devlet yönetimine katılma hakkıdır. Demokratik olabilmenin, demokrasiyi yaşatabilmenin de en önemli araçlarından biri olan katılım ise yönetime katılma, seçme, seçilme gibi unsurları içerdiği gibi‘İlgili olma’ , siyasal olaylara ‘önem verme’, olaylar ve sorunlar hakkında ‘bilgili olma’ nihayet siyasal olaylara aktif olarak ‘karışmayı da’ ifade eden bir eylemdir. Nihayetinde demokrasi insan aklının düşünebildiği en iyi siyasal rejimdir.
Yorumlar kapalı.