Toplum belli bir coğrafyada yaşayan, ortak bir yaşamı paylaşan, kendilerini bir bütün olarak gören, karşılıklı etkileşim içinde bulunan insanların oluşturduğu en geniş insan grubudur. Toplum yapısı içinde niteliklerine göre başta aileler olmak üzere okul, hastane, dernek, sendika, spor kulübü, iş yeri gibi sosyal gruplar vardır. Bu sosyal gruplar amaçlarına, fonksiyonlarına, niteliklerine göre insanları bir arada tutar.
Sportif faaliyetler de toplumdaki kültürel kaynaşmayı teşvik etme, insanların boş zamanlarını değerlendirme, sporu geniş kitlelere yayma; bedenî, ruhi ve fiziki anlamda sağlıklı nesiller yetiştirmenin bir aracı olarak kullanılmaktadır. Çağdaş toplumlar, sporu sosyal hayatın ayrılmaz bir parçası olarak görürler.
Sporun bireye fiziki katkısının yanı sıra başkalarıyla olan ilişkilerde de saygı, sevgi, anlayış, hoşgörü, sevinç, üzüntü paylaşımları değerlerinin oluşturulmasında ve yerleşmesinde önemli etkisi vardır.
Spor çevrecidir, toplumsal dayanışma ve bütünleşmeyi sağlar. Sportif faaliyetlerde evrensel değerlerin öngördüğü şekilde toplumları, insanları gruplara ayıran ırk, milliyet, din, mezhep, sosyal konum, eğitim, kültür ve ekonomik farklılıklar gibi özellikleri bir tarafa bırakıp herkese eşit bir anlayış sergilenir.
Spor demokratik toplum yapısına önemli bir katkı sağlar. Özelikle takım sporları sayesinde kişi, diğerleriyle olan ilişkilerini kurallar çerçevesinde yürütme, guruba liderlik yapma veya liderle birlikte hareket etme, alınan kararları kabullenme, ortak hedefler doğrultusunda birlikte hareket etme gibi değerleri geliştirir.
Spor insanları sosyalleştirir; daha çok sosyal ilişkiler kurmasında ve geliştirmesinde büyük rol oynar. Nitekim yeni arkadaşlıkların oluşması, grup içinde yer edinme, yerini idrak edebilme ve diğer grup üyelerini tanıyabilme gibi çabalar, kişinin sosyal yaşantısını etkileyerek olgunlaşmasını ve toplum hayatına alışmasını sağlar.
Spor, ulusal ruhun güçlendirilmesine, farklı uluslar ve bireyler arasında evrensel bir dili ve iletişimi sağlayarak tüm dünyada barış ve kardeşliğin oluşmasına hizmet eder.
Spor ve spor olayları geniş halk kitleleri tarafından izlenmekte, takip edilmekte ve uygulanmaktadır. Bunun sonucunda da spor basit bir olgu değil, bir yaşam biçimine dönüşmekte ve halkın tüm kesimleri çeşitli şekillerde spor olaylarının içinde olmaktadır.
Sporun birleştirici gücüne inanıyoruz. Sporun yüksek ahlak ve insanlar arasında sevgi dili olduğunu hepimiz biliyoruz. Sporun birleştirici gücüyle toplum arasındaki dayanışma ve birlik ruhunu hayatın her alana taşımak önemlidir.
Her daim siyasi partilerin ve kurdukları hükümetlerin spor politikaları olmuştur ve sporla siyasiler bir etkileşim içerisinde bulunmuşlardır. Uluslararası düzeyde başarılar elde etmiş isimler partilerde milletvekili adayı olarak yer bulmuştur. Spor ve siyasetin etkileşimi spor kulüpleri ve dernekleri, profesyonel sporcular, spor müsabakalarını organize edenler vb. gibi aracılığıyla çeşitli düzeylerde olmaktadır.
Spor aracılığıyla edinilen değerlerin toplumsal uyum mekanizmalarını harekete geçireceği düşünüldüğünde, siyasilerin politikalarını benimsetme ve yerleştirme uğraşında sporun oynayacağı rolün ne denli önemli olduğu ortaya çıkmaktadır. Buradan çıkan sonuçta spor ve siyaset birbirinden ayrı iki kurum değil, birbirini tamamlayan temel unsurlardır.
Yorumlar kapalı.