
Gündelik konuşma ile konuşma sanatını birbirinden ayırmak gerekir. Gündelik konuşma az özen gösterilerek, etkili olma kaygısından uzak, yalın bir iletişim olarak düşünülebilir. İletişim sanatı, iletişim eyleminden doğmuştur. Söz konusu eylemin sanat haline gelebilmesi için kurallara bağlanması gerekir. Nitekim bağlanmıştır ve böylece dünyada retorik, bizde de hitabet denilen söz söyleme sanatı/bilimi doğmuştur.
Retorik hem bir bilimsel disiplin hem de sanat biçimi olarak kabul edilmektedir. İyi bir konuşmanın unsurları, yöntemleri ve üslubu açısından bilimsel olarak ele alınır. Buradaki temel amaç sistemleri ve yapıları tanımaktır. Ancak retorik aynı zamanda bir sanat biçimidir. Yaratıcı bir biçimde ikna edici bir konuşma yapmak sanatsal bir faaliyet olarak görülür. İyi bir konuşma için yalnızca seçilmiş doğru kelimeler yetmez. Konuşmanın sunumu, beden dili, jestler ve mimikler önemlidir.
Retorik, belirli durumlarda insanları bilgilendirmek, ikna etmek veya motive etmek için kullanılır.Retoriğin olabilmesi için üç temel öğe gereklidir: Bir konuşmacı, bir dinleyici ve görüşleri iletebilmeye aracılık eden bir dil.örneğin hukuk davalarında zafer için, mecliste tekliflerin geçişi için veya politik konuşmalarda seçmene etki için kullanılmakta.
Seçimlerin arifesindeyiz ve gündemimiz SİYASET. İkili sohbetlerin, ekranlardan halka hitap eden konuşmaların, sosyal medya söylemlerinin de pek çoğu politik içerikli. Şüphesiz ki adaylar tarafından yapılan konuşmalar da retorik stratejiler ve ikna edici ifadeleri barındırıyor. Yapılan siyasi konuşmalar ve tartışmalar, adayların yeteneklerinin algılanmasında seçmenleri geliştiriyor. Seçmenlerin karar alma sürecinde, durum tespitinde ve alternatifleri belirlemesinde oldukça etkili oluyor.
Konuşmayı yapan adayın karakteri, dinleyicinin belirli bir ruh halini alabilmesi ve mesajın yapısı konuşmadaki retorik stratejilerin özünü oluşturuyor. Bu stratejiler doğrultusunda adayların konuşmalarında, rakamsal ifadelere ve karşılaştırmalı anlatımlara yer vermesi, örnek göstererek, aynı zamanda gerekçe sunarak yapılan veya yapılmayanların anlatılması önemli oluyor.
Adaylar retoriği bir sanat olarak ele alındığında ise; konuşmalarında bir takım estetik öğeleri bulundurmak zorundalar. Üslup olarak niteleyeceğimiz bu öğeler; ses tonu, sesin yüksekliği ve beden dilidir.
Bir konuşma yukarıdaki öğeler göz önüne alınarak hazırlandığında etkili bir konuşma oluyor. Hazırlıktan sonraki aşama ise uygulamadır. Genel olarak uygulamanın üç türünden bahsedilebilir: Doğaçlama, okuma ve şematik konuşma. Sanırım doğaçlama retoriği uygulamanın en etkili yolu, okuma ise en etkisiz. En büyük hatiplerin tercih ettiği yöntem olan doğaçlama, konuşmacının hem konusunu çok iyi bilmesini, hem de konuşmaya iyi bir hazırlık yapmasını gerektiriyor. Konuşmacı doğaçlama konuşurken hangi cümleleri kuracağıyla ilgilenmiyor. Onun ihtiyaç duyduğu tek şey, hangi konulardan bahsedeceğini hatırlayabilmesi. Doğaçlama konuşmayı tercih eden adayların konuşmasını duyguları ve beden diliyle bütünleştirebilmesi, dinleyicilerle ya da karşısındaki kişiyle göz teması kurabilmesi, özgüvenini sergileyerek ve canlı bir konuşma yapabilmesi onlara avantaj sağlayacaktır. Geçmişte ve günümüzde siyasi liderlere baktığımızda doğaçlama konuşma yapan liderlerin muhteşem başarılarını görmekteyiz.
Yorumlar kapalı.