Son derece yüksek heyecan içeren maç atmosferi, bugüne kadar çok fazla tanık olmadığımız geniş güvenlik önlemleri, maçı izlemeye gelen binlerce seyircinin tezahüratları ve maç gibi bir maç izlemek gerçekten heyecan vericiydi. Bugüne kadar oynadığı 19 maçta 18 galibiyet alan ve hiç mağlup olmayan Cihangir için maç dramatik bir sonla bitti. Tam istediğimizi aldık derken yaptığı son derece kritik kurtarışlarla maçın en iyi isimleri arasında olan genç kaleci Hasan Can’ın hatası dünyayı başlarına yıktı.
Maça 4 puan geride başlayan son 4 yılın şampiyonu Mağusa Türk Gücü, geçmiş maçlara oranla çok fazla pozisyon üretemese de günün sonunda en az 1 gol bulacağının bilinciyle sabırlı oynamanın, fazla risk almadan, savunma güvenliğini bırakmadan maçı götürmenin semeresini alarak kazandı ve puan farkını 1’e indirerek bir anlamda ligin yeniden başlamasını sağladı.
İlk 45’te daha sakin olan, panik yapmayan ve oyun planını sahaya doğru yansıtan Cihangir, kanatlardan gelmeye çalışan Mağusa Türk Gücü karşısında birinci ve ikinci bölgede yoğunlaşarak boş alanları kapattı. Bu strateji MTG’yi ceza alanından uzak tutarken mecburen dış şutlara itti. Yine de Şenol net pozisyonu adeta saç baş yoldururcasına harcarken tüm umutlar ikinci yarıya kaldı.
Artık ne olacaksa son 45’te olacaktı. Bu noktada iki takım arasındaki kadro genişliği farkı oyunun ve skorun neticesini de beraberinde getirdi. Ligin başından beri dar ancak son derece yetenekli isimlerden oluşan kadrosu ile ve iyi oyunlarla liderliği yakalayan Cihangir’de temposu son derece yüksek bu karşılaşma özellikle Babacar’ın sakatlığı sonrasında yedek bencinin oyuna müdahale anlamında yeterli alternatifleri içermediğini gözler önüne serdi.
Dengede giden maçta Babacar’ın son bölümde sakatlanıp çıkması Cihangir’i gözle görülür şekilde aşağı çekti ve bu noktada iki takım arasındaki kadro farkı ortaya çıktı. Cihangir’de Toygar Davulcu elindeki yeterli olmayan imkanlarla oyuna müdahale etmeye çalışırken MTG’de Ali Oraloğlu, elinin altında duran yıldızları son derece akılcı bir strateji ile tam zamanında oyuna sürerek ve sabrederek final niteliğindeki maçı kazandı.
Bu noktada kimse tüm faturayı genç kaleci Hasan’a kesmesin. Muhittin’in net 2 pozisyonu harcaması, son bölümde Mağusa Türk Gücü’nün artan temposu karşısında takım olarak karşılık verme noktasında dakika dakika düşmelerini bence esas cevap verilmesi gereken konulardır.
Sonuçta ortada daha 10 maç ve 30 puan var. Bu köprülerin altından daha çok sular akacak. Bir maçla şampiyonluğun gelmediği gibi bir maçla da her şey bitmiyor. Çok yakında başlayacak olan iki ayaklı kupa maçları, Arka arkaya çarşamba- pazar maçları, beklenmeyen sakatlıklar, cezalar, formsuzluklar, kadro kapasitesi ve daha niceleri. Tek bildiğim bizleri çok keyifli bir 10 haftanın beklediği.
Yorumlar kapalı.