
Kurduğumuz devlet tanınmıyor. KKTC’ye ambargolar uygulanıyor. KKTC halkı, istediği gibi başka ülkelere seyahat edemiyor. Dünya ile ticaret yapamıyor.
Bunların hepsi doğru. Bunları bizlere yapanlar, Rumlar, Yunanlılar, Fransızlar…
Hade diyelim onlar yabancı. Hade diyelim onlar Rumcu, hade diyelim onlar Türkleri sevmiyorlar…
Peki; mahkemelerimize ne diyelim. Mahkemelerimiz, her suç işlediği iddia edilenin yurt dışına çıkışını yasaklıyor. Pasaportuna, kimlik kartına ve de seyahat belgelerine el koyuyor.
Mahkemelerimiz bunları niçin yapıyor? İleride bu kişiler aleyhine getirilecek olan ceza davasının yargılanmasında hazır bulunmalarını temin etmek için yapıyor. Yani, onların yargılanmaktan kaçmalarını önlemek için yapıyor.
Tamam da, özellikle bu memleketin vatandaşları, bu memleketin öğretmenleri, bu memleketin işadamları, bu memleketin avukatları, bu memlekette evi barkı olanlar…. Nereye kaçıp gidecekler? Zaten çok ağır suç zanlıları serbest bırakılmıyor. Zaten onlar, cezaevlerinde bekletiliyorlar.
Bu konuda bir istatistik tutuluyor mu bilemiyorum ama, yüzlerce binlercesinin bu şekilde mahkemelerce, yurt dışına çıkışlarının yasaklandığını tahmin edebiliyorum.
Genellikle hiç bir şahadet dinlenmeksizin, hiç bir araştırma yapılmaksızın ve bir çok kişi de, bu yasaklamayı kabul etmedikleri takdirde tutukluluklarının talep edileceği tehditleri ile itiraz ettirilmeksizin, bu yasaklama emirleri çok kolaylıkla verilmektedir.
İtiraz edenlere de, “tamam şimdi yurt dışına çıkışın yasaklansın da, ileride ihtiyaç olursa, müracaat edersin de kaldırırız” anlamına gelen sözler söylenerek itirazlar geri çektiriliyor veya zabıtlara dahi geçirilmiyormuş.
İleride ihtiyaç duyulduğunda ise, mahkemeye yapılan müracaatların akıbeti, savcıların tutumuna bağlı olarak işleme tutulduğuna ilişkin, çok sayıda şikayetler bulunmaktadır.
Bu müracaatlara ilişkin olarak savcının ağzından ne çıkarsa, mahkemelerin ona göre tavır takındıkları ve savcıların istekleri yerine getirilmeden herhangi bir emir verilmediğine ilişkin olarak da şikayetler vardır.
İşin enteresan tarafı, bu şekilde yurt dışına çıkışları yasaklanan kişiler aleyhine getirilmesi gereken ceza davaları makul sürenin çok ötesinde ve çok uzun zamanlar sonra getirilmekte ve kişilerin yasakları yıllarca sürmektedir.
Bu yurt dışı yasakları o boyutlara ulaşmıştır ki, belki de KKTC halkına uygulanmakta olan en ciddi ve yaygın ambargo mahkemeler tarafından uygulanır hale gelmiştir.
Diğer ambargo uygulayanları, Rumculukla suçluyoruz, Türkleri sevmemekle suçluyoruz da mahkemeleri, neyle suçlayacağız?
Ceza davaları soruşturmaları, gerekli teknik bilgilere sahip olmadığımız için ve personel yetersizliğinden dolayı hayli uzamaktadır.
Tüm cezai soruşturmalar, sanıkların, aleyhlerindeki ithamları kabul etmeyecekleri ihtimaline göre yapılmaktadır.
Bu nedenle cezai soruşturmalar, oldukça uzamaktadır. Usullerde yapılacak değişikliklerle gereksiz soruşturmaların ve araştırmaların önüne geçilebileceği kanaatindeyim.
Amborgolar altında ezilmekte olan KKTC halkına, mahkemelerin de bu şekilde, ambargo uygulamalarını bir türlü kabullenemiyorum.
Yorumlar kapalı.