Anlatmak kolay mı Nalbantoğlu’nu? Ölümünün 45’inci yıl dönümünde bir kez daha rahmetle andığımız Dr. Burhan Nalbantoğlu’nu anlatanlar, ne denli mücadeleci olduğunu vurguladılar. Aile adına konuşan meslektaşımız İsmet Özgüren, mensup olduğu topluma önemli hizmetler veren bir kişi olarak Dr. Burhan Nalbantoğlu’nun önemli bir şahsiyet olduğunu, Toplumcu Kurtuluş Partisi’nin kurucuları arasında yer aldığını söyledi.
Nalbantoğlu’nun toplum için önemli bir değer ve güçlü bir profil olduğunu kaydeden Özgüren, “Arzu ve niyetim, kurduğu partiden birilerinin de burada olmasıydı.” dedi ve eleştirilerde bulundu. Özgüren ayrıca “Nalbantoğlu yaşamış olsaydı, mevcut siyasi yapımız maalesef bu kadar çürümüş, kirlenmiş ve yozlaşmış olmayacaktı.” ifadelerini kullandı.
TMT Mücahitler Derneği Başkanı Celal Bayar da, “Denktaş, Nalbantoğlu ve Tanrısevdi, bu teşkilatın temelini attılar. Kurulmamış olsaydı, bu günlere gelemezdik.” diyerek, Nalbantoğlu’nun mücadele tarihinde bir yıldız gibi parladığını söyledi. Türk Ajansı Kıbrıs (TAK) Müdürü Dr. Fehmi Gürdallı da “Bize bundan sonra düşen, Nalbantoğlu’nun siyasi ve sağlık vizyonuyla ülkeye yaptığı katkıları daha ileriye taşımaktır.” dedi.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın da mesajında ifade ettiği gibi, Nalbantoğlu, Kıbrıs Türk mücadele ve siyasi tarihinde önemli izler bıraktı. Sağlık alanında büyük başarılara imza attı.
Kulakları çınlasın, Dr. Burhan Nalbantoğlu’nu en iyi tanıyanlardan biri de Avukat Fuat Veziroğlu’dur. Mikrofonu uzattınız mı, neler anlatmaz ki! Ayrıca eski Meclis Başkan Yardımcısı Ekrem Ural, İsmail Bozkurt ve daha niceleri… Veziroğlu, ‘Halkın Sesi’nde yazısını bıraktıktan sonra, “Hadi gel Burhan’a kadar gidelim” derdi ve Nalbantoğlu’nun Köşklü Çiftlik’teki evine giderdik. Orada, arkadaşlarla sohbet eder, o günlerin gelişmelerini değerlendirmeye çalışırdık.
Yüz ifadesi sertti, ama aslında samimi ve iyi niyetliydi. Ancak otoriter bir yapıya sahipti ve Türkiye ile ilişkilere önem verir, siyasi alanda da çok işler yapılması gerektiğini savunur, bir yandan da demokrasinin gereklerinin yerine getirilmesinden yana tavır sergilerdi. Kulakları çınlasın, Sabri Ertürk de en yakın dostlarındandı Nalbantoğlu’nun. Herkesi kucaklar, derdini dinler ve çözmeye çalışırdı. Aynı çizgide olup da, onunla birlikte yürüyen arkadaşların, Dr. Burhan Nalbantoğlu’na sonsuz güveni vardı.
Varoluş mücadelesi yıllarında her yerde bulunan, halka moral veren bir özelliğe sahipti. Aynen merhum İsmail Sadıkoğlu ve diğerleri gibi, yolda yürürken bile halka güven veren, mücadele azmini kamçılayan bir tavrı vardı. Bu gibiler toplumda az bulunur. Onlar sayesinde bu dava yürütüldü ve bu günlere gelindi. Onlar icabında Mağusa’da idi, icabında Lefkoşa’da, hatta Erenköy’de. Nereden ‘Aman yetiş’ sesleri çıkarsa, oraya koşar ve mücadelenin zayıflamasına izin vermezlerdi.
**
Tatlıyay, Kalaycılar ve Akyüz
son yolculuklarına uğurlandılar
Lefkoşa Türk Belediyesi çalışanlarından Hasan Tatlıyay’ın (43) genç yaşta vefatı ailesi, dostları ve çalışma arkadaşlarını derinden üzdü. Belediye’nin zabıta birimi çalışanlarından olan Tatlıyay, evinde aniden rahatsızlanarak, kaldırıldığı Nalbantoğlu Hastanesi’nde yapılan tüm müdahalelere rağmen yaşama veda etti. Dün Lefkoşa’da toprağa verildiği tüm dost, akraba ve sevenlerine üzüntü ile duyuruldu.
Annesi ve babası Figen-Azmi Tatlıyay, kardeşi ve eşi Deniz-Erhan Özşar, kızları Figen-Almila Tatlıyay, yeğenleri Doruk-Deren Özşar, acısına ve yokluğuna asla alışamayacaklarını ifade ederek, “O ailemizin kıymetlisiydi. Acımız sonsuzdur. Yattığın yer nur, mekânın cennet olsun” dediler.
Bu arada Kalaycılar ailesinin değerli mensubu Eser Kalaycılar (35) da evinde aniden rahatsızlanarak yaşamını yitirdi ve dün Lefkoşa’da defnedildi. Tüm dost, akraba ve sevenlerine üzüntü ile duyuruldu. Annesi ve babası Karanfil-Erol Kalaycılar, kardeşleri Esen Kalaycılar-Ahmet Döveç, Esra ve Reyhan Kalaycılar, “Canımız evladımız, kardeşimizi kaybettik. Derin üzüntü içerisindeyiz. Acımız büyüktür. Nur içinde yatsın, mekânı cennet olsun” ifadelerini kullandılar.
Öte yandan Karşıyaka’nın sevilen isimlerinden, iyi insan Özlem Gürpınar Akyüz’ün dün Karşıyaka’da son yolculuğuna uğurlandığı tüm akraba, dost ve sevenlerine üzüntü ile duyuruldu. Anne ve babası Nesime-Rahmi Gürpınar (merhum), kardeşleri Ramadan-Cemaliye Gürpınar, Kemal Gürpınar, Ali Gürpınar (merhum), çocukları Nesime Serbülent, Mete Akyüz, yeğeni Ergün Gürpınar, “Yokluğuna asla alışamayacağız. Acımız sonsuzdur. Yattığı yer nur, mekânı cennet olsun” dediler.
Yorumlar kapalı.