Kıbrıs Rum Yönetimi, Amerika Birleşik Devletleri (ABD), İsrail ve Fransa’ya topraklarını peşkeş çekedursun, AKEL’in sorularının yanıtlanmadığı ve kafalarda soru işaretleri yaratıldığı belirtiliyor. ‘Cyprus Mail’ gazetesi, Larnaka Havaalanı’ndaki İsrail varlığıyla ilgili, Rum hükümetine “İsrail’e egemenlik devri” eleştirisinde bulundu.
Gazetede, “Görüşümüz: Hükümetin, İsrail güvenlik varlığına ilişkin sessizliği endişelere yol açıyor” başlığıyla birinci sayfada yayımlanan makalede, havalimanında yaşananlara dikkat çekilerek, hükümeti bu konuyu başarıyla ‘halı altına süpürdüğü’ ileri sürüldü. Bu durumun “İsrail’e egemenlik devri” olduğu kaydedilen makalede, hükümetin konuya ilişkin sessizliği eleştirildi. Makalede ayrıca Rum Yönetimi’nin ana hava limanının güvenliğini başka bir devletin güvenlik güçlerine teslim ettiğine dikkat çekildi. Bu konularda AKEL’in sorularına yönetimin sessiz kalması da eleştirildi.
‘Simerini’ gazetesi ise, ABD’nin Kıbrıs-İsrail arasında radar ağı kuracağını yazdı ve “Üssü modernize etme nedeni buydu.” dedi.
Görüldüğü gibi, Güney Kıbrıs’taki gelişmelerden dolayı birçok çevrede endişe hakim ise de, birçokları da bunları normal karşılamakta veya umurlarında olmamaktadır. Ancak genel olarak kafalarda yine de soru işaretleri yok değildir. Bir başka deyişle Türkiye’yi ‘işgalcilikle suçlayan’, dillerine dolayanlar, kendilerine baksınlar, iğneyi önce kendilerine, çuvaldızı da başkalarına batırsınlar.
Türkiye, Kıbrıs’taki soydaşlarını toplu katliamdan kurtarmak için, hem de Garanti Anlaşması’ndan kaynaklanan haklarını kullanmak suretiyle Kıbrıs’a gelmiş bulunmaktadır. Türklerin olduğu kadar, Rumların da güvenliğini korumak için! Türkiye bunu da kanıtlamıştır, çünkü Türk askeri varlığı sayesinde bu adada 50 yıldan beri kimsenin burnu kanamamıştır. O günden bu yana adada barış hüküm sürmektedir. Barışla birlikte bölgede istikrar da sağlanmış olup, devam etmektedir.
Ha; bu barış ortamını bozmak isteyenler, bundan çıkar elde etmeyi düşünenler olabilir. Kendi egemenliklerindeki toprakları bu amaçla çeşitli ülkelere peşkeş çekebilirler. Peşkeş kelimesi ağır gelebilir. Bir başka deyişle ‘dostluk uğruna şu veya bu amaçla topraklarını kullanma izni’ verebilirler.
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile İsrail ve hatta Fransa’nın Orta Doğu’da, bölgede birtakım hesapları olabilir. Bunu ilkokul çocuklarına da sorsanız bilgi sahibidirler. Önemli olan barış ve istikrarın sağlanması, bunca yıldır yüzleri gülmeyen insanların artık yüzlerinin gülmesidir. Hele Filistinlilerin yıllar boyu çektiği çile son bulduğu takdirde, eminiz bu barış sürecinin bölgeye de önemli ve olumlu katkıları olacaktır.
Sonuçta, Güney Kıbrıs, kendi yönetimindeki toprak parçasındaki egemenliğini şu veya bu ülke ile paylaşabilir veya Rum gazetelerinin de ifade ettiği gibi, belirli yerlerde egemenliği devredebilir. Hal böyle iken, KKTC’nin kitabında egemenliği başkalarına devretme gibi bir durum söz konusu değildir. KKTC o nedenle gayet doğal hakkı olan egemenlikte ısrar etmekte ve eşit egemenstatüsününteyidiyle müzakere masasına oturabileceğini her platformda dile getirmektedir.
***
Armağan Bektaşi, Lefkoşa’da defnedildi
Evlatlarının “Canımız annemiz, anneannemiz” dedikleri, tanınmış simalardan Armağan Bektaşi’nin dün Lefkoşa’da son yolculuğuna uğurlandığı tüm dost, akraba ve sevenlerine üzüntü ile duyuruldu. Oğlu Şenal Bektaşi, kızı ve damadı Neval Bektaşi Tuğberk-Deniz Tuğberk, torunları Armin ve Asmin Tuğberk ile Defne Bektaşi, “Acımız sonsuzdur. Yokluğuna asla alışamayacağız. Yattığı yer nur, mekânı cennet olsun” dediler.
Yorumlar kapalı.