Akay Cemal

Kalkınma çabalarında yorgunluğa yer yoktur!






Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın bu seferki KKTC ziyaretini tarihi bir ziyaret olarak değerlendirmek gerekir. Hem ekonomik hem de siyaset açısından önemli ve kararlı vurgulamalarda bulundu. Gerçi daha önceleri de benzeri açıklamalarda bulunmuştu, ancak 4’üncü 5 yıllık kalkınma planı lansmanının gerçekleştirilmesinde ortaya koyduğu öneriler, KKTC’nin geleceği açısından son derece önem taşımaktadır.

Esasen ekonomi ile siyaset birbirinden soyutlanamaz. Kalkınmanın bir günde gerçekleşmediğini, bunun uzun soluklu bir yolculuk olduğunu ifade eden Cevdet Yılmaz, KKTC’nin kalkınma çabalarının, milli davanın bir parçası olduğunu vurguladı. Yılmaz’ın dikkati çeken şu sözlerinin altını çizmek gerek:

“Uzun soluklu yolculukta plan ve programa sadakat, özverili çalışma, çağın gereklerine uyum, sürdürülebilirlik, kurumlar arasında eşgüdüm ve en önemlisi de istikrar büyük önem taşımaktadır. Siyasi istikrarın, siyasi güvenin olmadığı yerde ekonomik istikrar da, kalkınma da sağlanamıyor. Siyasi istikrarın olduğu, belirsizliklerin azaltıldığı ortamda ülkeler çok daha hızlı bir şekilde kalkınıp gelişmektedir. KKTC’nin kalkınma çabaları milli davanın bir parçasıdır.”

Cevdet Yılmaz bu ifadelerinde, siyasi ve ekonomik istikrarın, milli dava açısından önemini vurgularken, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın ortaya koyduğu iki devletli çözüm vizyonuna desteğinin tam olduğunu bir kez daha dile getirdi. Tatar da, “Bizim bu saatten sonra, geri dönüşümüz olamaz.” şeklinde konuştu.

Bu arada Başbakan Ünal Üstel, 51 yıldır sadece 3 kalkınma planı hazırlandığını, sonuncusunun 1993-97 yıllarını kapsadığını anımsatarak, “Bu plan, halkımızın hak ettiği refaha ulaşma mücadelesinin bir yol haritası, geçmişten bu güne gelen eksiklikleri giderme kararlılığının göstergesi ve daha güçlü bir KKTC inşa etme iradesinin somut yansımasıdır.” dedi.

Dördüncü beş yıllık kalkınma programının tanıtımında, sık sık siyasi ve ekonomik istikrar vurgusu yapılırken, Türkiye ile ilişkilerin önemi bir kez daha ortaya çıkmaktadır. Haksız ve adaletten yoksun ambargolar ve izolasyonlaraltında bulunan bu ülkenin kalkınması ve gelişmesi, kendi ayakları üzerinde durabilecek noktaya gelmesi, elbette ambargo uygulayıcılarını rahatsız etmektedir. İçte de rahatsız olanlar yok değildir. Cevdet Yılmaz, siyasi ve ekonomik istikrardan söz ederken, bir yerde ‘erken seçim söylemlerini bir kenara bırakın’ anlamında mesaj da vermektedir.

Sektörlerin güçlenmeye ihtiyacı vardır. Onlar güçlendikçe devlet de güçlenir ve insanlar da bundan nasibini almış olur. Turizmden yükseköğrenime, sanayiden sağlığa, tarıma, üretimden çevre bilincine varıncaya kadar bu ülkede tamamlanması gereken eksiklikler vardır. Turizm, en önemli sektörlerden biri olmasına rağmen, iç açıcı bir noktaya gelinmiş değildir. Turistik tesislerimiz birçok ülke ile boy ölçüşebilecek durumda olmasına rağmen, turist akışı konusunda arzu edilen rakamlara ulaşılmış değildir. Bilet fiyatlarlındaki artış, aşağılara çekilmiş değildir.

Geçtiğimiz günlerde Gazimağusa Belediye Başkanı Süleyman Uluçay’ın bir basın toplantısı vardı. Orada, Gazimağusa’nın birçok Avrupa kentlerinden daha güzel olduğu vurgulanırken, kentin tanıtımı için daha yoğun çaba harcanması gerektiği ifade edildi. Özetle sektörlerin beklentileri vardır. Yılların ihmali vardır.

Bu nedenlerle geçen gün tanıtımı yapılan ve geleceğin yol haritası olan 5 yıllık kalkınma planı, tarihi bir sürecin başlangıcıdır. Daha güçlü bir KKTC için yorulmadan, gevşemeden elbirliğiyle çalışılmalı, herkes elini taşın altına koymaktan kaçınmamalıdır. Kararlılıkla adım atmak, nice zorlukları ve engelleri aşmaya yeterlidir.

 

Kalkınma çabalarında yorgunluğa yer yoktur!
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.