
Derinden gelen bir dalga Güney Kıbrıs’ı çalkalamaya başladı son zamanlarda… Hem de fena halde… 1940’lı yıllarda Mağusa Karaolos Kampında (Gülseren) zoraki mola verdikten sonra Kıbrıs’tan mülteci olarak geçip Filistin’e akan eski Avrupalı Museviler, şimdi Güney Kıbrıs’a egemenlik ve iradelerini dayatmak üzere dönüyorlar…
AKEL’den ve sokağa çıkan tepkisel topluluklardan yükselen itirazların arkasından “Cyprus Mail” gazetesinde geçen hafta sonu yayınlanan bir başyazı o dalganın getirdiği tarihi tepkilerden biri… Rum halkını gidişat konusunda uyaran bu başyazıda egemenliğin ve iradenin İsrail’e nasıl teslim edilmekte olduğunun hesabı soruluyor… “Cyprus Mail” gerçekçi makalelerinden birini daha yayınlamış oluyor böylece…
Nikos Hristodulis’e zaten sarsılmış olan güven ve inanç daha bir yerlerde sürünmeye başladı… Adam liderlik vasıflarını tümden yitiriyor… Kıbrıs sorununun siyasal çözümü için bu zatla yapılacak görüşmelere hâlâ umut bağlayanlar varsa, artık onların da durup bir durum değerlendirmesi yapmaları gerekir…
“Sürdürülebilir hakkaniyetli bir çözüm için tek seçenek eşit egemenliğe sahip iki devlet” tezinin kararlı savunucusu KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın bu konudaki uyarıcı söylemleri malûm… KKTC’nin ana muhalefet lideri CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman da Rum siyasi liderliğinin Kıbrıs’ı kaldıramayacağı risklerin içine sokmakta olduğuna vurgu yaparak Rum tarafının serüvenciliğine parmak bastı en sonunda…
*
Güney Kıbrıs’ta havaalanları dahil, bazı hassas bölgelerde İsrail Güvenlik güçleri vaziyet almaya başladılar… İsraillilerin güvenliğini sağlayacaklarmış!.. Sanki İsrailliler diğer ülkelere gitmezler de, başka ülkelerde bulunmazlar da, sadece Güney Kıbrıs’a giderler, sadece Güney Kıbrıs’ta bulunurlar!…
Rum halkı içinden küfürlü tepkiler yükselmesine karşın oluşuyor tüm bunlar… Güney Kıbrıs’ta İsrail’e küfreden pankartlar asılıyor, duvarlara hakaretamiz yazılar yazılıyor… İsrail Cumhurbaşkanı İzag Herzog, yakın geçmişteki ziyaretinde sert protesto gösterilerine neden oluyor… “Katil evine dön” pankartlarıyla yuhalanıyor… Hristodulidis soykırımcı katillerle iş birliği yapmakla suçlanıyor..
Diğer Rum siyasi partilerinden henüz bir ses gelmemişse de, AKEL tepkisini açıkça seslendirir oldu… Nikos Hristodulidis’e de ölüm tehditleri gidiyor sosyal medya üzerinden… Rum polisi o tehditçilerin peşine düştü…
*
Bazı siyaset bilimciler Hristodulidis Rejimi’nin bu konuda Pentagon’un talimatlarına uyduğunu belirtiyorlar… Eğer öyleyse, Hristodulidis’in başını yakacak sakıncalı talimatlardır bunlar…
Ama yine de ah şu Anglo Sakson ABD emperyalizmi… Onlar destek olmasa Siyonist katiller Gazze soykırımına girişebilirler miydi?.. Yakın tarihe baktığımızda, İsrail devleti de Anglo – Sakson ABD destek ve himayesiyle kurulmadı mı?..
O nedenle İsrail çıkarlarını ve ihtiraslarını kollayan Pentagon talimatları eşyanın tabiatına pek de aykırı düşmez… Siyaset bilimciler doğruya değiniyorlar…
*
Kıbrıs Türk halkının kendi öz vatanındaki egemenliği söz konusu olduğunda alabildiğine şirretleşen Güney Kıbrıs Rum Yönetimi güvenlik sorumluluklarını Siyonizm’in Mossad’ına havale ederken egemenliğinden de korkunç düzeyde taviz veriyor… Bunun hiç mi farkında değil?…
*
Siyonist egemenliğine paçayı kaptırmanın ne menem bir şey olduğunu yakında anlarlar ama iş işten de geçmiş olur…
Kıbrıs Türk tarafının bunlarla yakında görüşme masasına oturması söz konusu… Kimlerle dans edeceğimizi de çok iyi hesaplamalı ve eşit siyasal egemenliğe sahip iki devletli çözüm tezinden zerrece ödün vermemeliyiz… Rum Yunan tarafının Crans Montana zirvesini yıkmasından sonra Kıbrıs sorunu dış güçlerin oyunlarıyla da yeni boyutlara yelken açmış durumda… Bu kritik durum asla göz ardı edilemez…
*
İşte bu koşullarda tek gerçekçi çözüm Kıbrıs’ta iki ayrı egemen devlette, onlar kendi yoluna, biz kendi yolumuza… Rum çılgınlığının kaynatmakta olduğu kazanda bizim ne işimiz olabilir ki?.. Aklımızı peynir ekmekle mi yedik?..
Olası hakkaniyetli bir çözümde bizim egemen devletimiz de mutlaka Türkiye’nin etkin ve fiili güvencesi altında olmalı… Bu bir beka meselesi… Varsın Rum komşu egemenliğini ve iradesini hangi güçlere peşkeş çekerse çeksin… Kendi bileceği iş…
Yorumlar kapalı.