

Babalarımız en büyük yaşam desteğimiz; onların sağlığı ve varlığı bizler için çok önemli
Prostat kanserinde erken teşhis önemli
Değerli okurlarım, bugünkü konuma başlamadan önce tüm babalarımızın “Babalar Günü” nü en içten dileklerimle kutluyorum… Sizlerin sağlığı ve varlığı bizler için çok değerli… Bu nedenle böylesine anlamlı bir günde sizlere, önemli bir konu olan ve erkekler arasında sıklıkla görülen ve erken teşhisle sağlıklı yaşam şansı yüksek olan “prostat kanseri”nde erken tanının öneminden ve sorumluluklarımızdan bahsetmek istiyorum.
Prostat kanserinde erken tanı önemlidir
Prostat kanseri, erken tanı yönünden hastalığa özgün tarama yöntemi bulunan (erken tanısı mümkün olan), hastalık erken tanı yöntemleri ile teşhis edildiği takdirde tedavi ve sağlıklı yaşam şansı yüksek olan ve sağlıklı bir yaşam tarzı benimsendiği takdirde korunulabilmesi mümkün olabilen bir kanser türüdür. Uzun sürede gelişen ve oldukça “sessiz” davranan bir kanser türü olan prostat kanserinde erken tanı hayati önem arz etmektedir.
Prostat kanserinin önemi
Prostat kanseri, erkekler arasında en sık tanı konulan kanserler arasında olup, cilt kanserinden sonra ikinci sırada yer almaktadır. Prostat kanseri ayrıca erkekler arasında kanser hastalığının yol açtığı ölüm nedenleri sıralamasında da, akciğer kanserinden sonra ikinci sırada yer almaktadır.
Her kanser türünde olduğu gibi, prostat kanseri de orta ve ileri yaş hastalığıdır. Prostat kanserinin 40 yaş öncesinde görülmesi oldukça nadir olup, görülme sıklığı genellikle 40 yaşından sonra artmaya başlamakla birlikte, 60-80 yaşları arasında en yüksek seviyeye ulaşmaktadır.
Prostat kanserinin nedenleri nelerdir?
Daha önceki konularımızda da bahsettiğimiz gibi kanser hastalığının nedenleri ve hastalığın oluşmasında rol oynayan risk faktörlerinin neler olabileceğinin bilinmesi en ilgi çekici konuların başında gelmektedir. Bu bir gerçektir ki, kanser hastalığının nedenlerinin iyi bilinmesi hastalıktan korunmanın ilk ve ana temelidir. Bu nedenden dolayıdır ki, kanser konusunda araştırma yapan birçok bilim adamının üzerinde durduğu önemli konulardan birisi de, toplumlarda kanser hastalığına yakalanma olasılığını artıran “risk faktörlerinin neler olabileceği” konusudur.
Diğer tüm kanser türlerinde olduğu gibi prostat kanserinin de oluşumunda rol oynayan ve hastalığın meydana gelme olasılığını artıran tüm iç ve dış faktörler ‘risk faktörleri’ olarak tanımlanmaktadır. Prostat kanserinin oluşum riskini artıran risk faktörleri iki büyük grup altında toplanmaktadır. Bunlardan ilki, ‘genetik risk faktörleri’, ikincisi ise ‘çevresel risk faktörleri’dir. Genetik risk faktörleri olarak tanımladığımız faktörler, atalarımızdan bizlere, bizlerden de gelecek nesillere aktardığımız kişiye özgün karakteristik özellikleri içeren ‘genetik mirasımız’ yani kalıtımsal özelliklerimizdir. Genetik risk faktörlerimizi değiştirme şansımız maalesef yoktur.
Yeri gelmişken şunu da belirtmek istiyorum ki bu ifadede, ailesinde kanser hastalığı görülen kişilerde mutlak surette kanser hastalığı gelişeceği anlamına gelmediği gibi, ailesinde kanser hastalığı olmayan kişilerde de kanser hastalığı gelişmeyecektir anlamı da taşımamaktadır. Ailelerinde özellikle de 1. kuşak akrabalarında kanser hastalığı olan kişilerin, ailelerinde kanser hastalığı olmayan kişilere göre, hastalığa yakalanma risklerinin daha yüksek olduğu bilinmektedir. Genetik risk faktörlerinin kanser hastalığı oluşumundaki rolünün olduğu bildirilmektedir. Prostat kanseri konusunda yapılan çalışmalarda, baba ve erkek kardeşte prostat kanseri hikayesinin olması (özellikle 50 yaşın altında prostat kanseri tanısı almış olmak) durumunda kişide hastalık riskini artırdığı gösterilmiştir.
Prostat kanserinin ortaya çıkma olasılığını artıran diğer önemli risk faktörleri de korunulabilmesi mümkün olabilen “çevresel risk faktörleri”dir. Çevresel risk faktörleri içerisinde sağlıksız beslenme alışkanlıkları, kişiye özgü yaşam tarzları ve mesleksel faktörler nedeniyle çeşitli kimyasal kanserojen maddelere (özellikle ağır metaller) uzun süreli maruz kalma gibi faktörler yer almaktadır. Kanser hastalığının oluşumunda çevresel risk faktörlerinin
Yorumlar kapalı.