Mine Çağlar

Farkında olunuz, korununuz ve şikayetlerinizi geciktirmeyiniz! “Mide kanseri” ihmale gelmez





   Mide kanseri: Mide kanseri sağlıklı bir yaşam tarzı benimsendiği takdirde korunulabilmesi mümkün olabilen, genellikle sinsi ilerleyen ve belirtilerini gösterdiğinde çoğunlukla ileri evrede tanısı konulabilen önemli bir kanser türüdür. 
   Risk faktörleri: Mide kanserinin oluşum riskini artıran faktörler,“genetik risk faktörleri” ve “çevresel risk faktörleri”dir. Mide kanserinin oluşumunda çevresel risk faktörlerinin içerisinde kişiye özgü “beslenme alışkanlıkları” önemli bir yer tutmaktadır. Özellikle çok hızlı yemek yenilmesi, yemeğin ve diğer gıda maddelerinin çok sıcak olarak tüketilmesi, gıdaların tüketimi sırasında fazla miktarda tuz kullanılması veya yiyeceklere tuz eklenilerek tüketilmesi, beslenme alışkanlıkları içerisinde sıklıkla tereyağı, kırmızı et ve işlenmiş et ürünlerinin tüketilmesi, duman ve is bulaşan yiyeceklerin tüketilmesi, taze sebze ve meyveden fakir, nişasta ve şekerden zengin beslenme alışkanlığı, gıdaların piştikten sonra uzun süre bekletilerek tüketilmesi şeklindeki alışkanlıklar mide kanseri oluşum riskini artıran önemli faktörler arasında yer almaktadır. Yiyeceklerin saklanma şekli ve pişirme yöntemleri de mide kanseri oluşum riskini artırma yönünde önemli rol oynamaktadır. Bu nedenlerden dolayı konserve gıdaların, salamura veya tütsülenerek saklanan besinlerin tüketiminde dikkatli olunması gerekmektedir. Özellikle, et ürünlerinin salamurası yapılırken kullanılan nitrat ve nitrit tuzları, mide içerisinde güçlü kanser yapıcı maddelere dönüşebilmektedirler. Nemli ortamlarda saklanan gıda maddelerinde ve genellikle bayat gıdaların yapısında bulunan bakteri ve küf mantarlarının sıklıkla tüketilmesi neticesinde kanser yapıcı maddeler ortaya çıkabilmektedir. Fakat ne mutluluk vericidir ki, beslenme alışkanlıkları ve şekli ile ilgili faktörler, kişiler tarafından dikkat edildiği takdirde hastalıktan korunmada çok önemli rol oynamaktadır.
   Mide kanserinin oluşumunda genetik faktörler ve beslenme ile ilgili faktörler (nitratlar, tütsülenmiş veya dumanlanmış yiyecekler, yüksek derecede tuzlu gıdalar…) dışında düşük sosyo-ekonomik düzey, çevre şartları, birinci derece akrabalarında mide kanseri hikayesi olanlar, Helicobacter pylori (midede irritasyon ve ülserlere sebep olan bir bakteri olup, mide kanseri gelişiminde de önemli bir etkendir.) enfeksiyonu (mide dokusunun helikobakter pilori bakterisiyle erken yaşlarda enfekte olması kanser gelişim riskini artırmaktadır.), sigara ve aşırı alkol tüketimi, mide poliplerinin varlığı gibi önemli faktörler de bulunmaktadır. 
   Belirtiler: Mide kanserinin önemli belirtileri arasında iştahsızlık, erken doyma hissi, karında dolgunluk hissi (Karın üzerinde, mide bölgesinde ve onun etrafındaki bölgede rahatsızlık hissi, ağrı ve ağırlık hissi gibi…), yemeklerden sonra rahatsızlık hissi, yutmada güçlük, bulantı ve kusma, karın ağrısı, gaz şişkinliği, kusmukta kan bulunması, (sindirim sisteminde kanama veya gizli kanama), şiddetli ve istemsiz kilo kaybı, demir eksikliği ve genel sağlık durumunun bozulması şeklinde önemli belirti ve bulgular bulunmaktadır. Yeri gelmişken bir kez daha hatırlatmak istiyorum ki, her zaman için yukarıda yer alan belirtilerin görülmesi mide kanserinin önemli bir belirtisi olabileceği gibi, kanser dışında farklı bir rahatsızlığın da belirtisi olabilmektedir. Bu nedenden dolayı, kendi yapımızda gelişen farklılıklarda özellikle nedenini açıklayamadığımız durumlarda bu konu ile ilgili uzman doktorlara başvurarak gerekli kontrolleri yaptırmamız gerekmektedir.
   Erken teşhis: Mide kanserine yönelik rutinde uygulanan erken tanı ve tarama testlerinin olmaması, hastalığın kendine has ve erken dönemde belirti ve bulgularının bulunmaması nedeniyle, çeşitli yakınmaları bulunan 40 yaş ve üzeri hastaların Gastroenteroloji Uzmanlarına başvurmaları ve gerekenler konusunda ivedilikle araştırmaların yapılması gerekmektedir. Her kanser türünde olduğu gibi, mide kanserinin de erken dönemde teşhisi, tedavi edilebilirlik ve sağlıklı yaşam şansının kişiye kazandırılabilmesi açısından önemlidir. Bu nedenle, 40 yaş üzeri sağlıklı bireylerin de, ailelerinde mide kanseri tanısı almış yakınlarının olup olmaması durumuna göre Gastroenteroloji Uzmanlarıyla birlikte gerekli sıklıkta takiplerini yaptırmaları gerekmektedir.  

Farkında olunuz, korununuz ve şikayetlerinizi geciktirmeyiniz! “Mide kanseri” ihmale gelmez

Yorumlar kapalı.