Mine Çağlar

Farkındayız, bilinçliyiz ve bağırsak kanserini yeneceğiz







   Sindirim sisteminin son kısmını oluşturan kalın bağırsakta gelişen kanserler genel olarak “kolorektal kanserler” olarak adlandırılırlar. Tüm bağırsak yapısında sıklıkla görülen kanser türü genellikle kolorektal kanserlerdir. Bağırsak kanserleri günümüzde organ kanserleri içerisinde sıklıkla görülen bir kanser türüdür. Her kanser türünde olduğu gibi, bağırsak kanseri de bir orta ve ileri yaş hastalığıdır. Yaş ilerledikçe görülme sıklığı artış gösteren bağırsak kanserlerinin en sıklıkla görüldüğü yaş aralığı 50-75 yaş olarak tespit edilmiştir.
 

Bağırsak kanseri nasıl oluşur
   Günümüze kadar yapılan çalışmalarla kalın bağırsak kanserlerinin birçoğunun, bir polip (bağırsak iç yüzeyini örten tabakadan gelişen ve bağırsak içine doğru büyüyen kabartı veya şişlik) zemininden başladığı konusunda ortak bir görüş birliği bulunmaktadır. Bağırsak içerisinde oluşan polip yapısını oluşturan hücrelerin zaman içerisinde birçok faktörün etkisiyle kontrolsüz çoğalmaları sonucu polip yapısında kanser hastalığı başlayabilmektedir. Hastalık oluşumunun ilk dönemlerinde sadece polip yapısında sınırlı kalan kanser hücreleri zaman ilerledikçe çoğalarak kanser kitlesini oluşturmakta ve kalın bağırsak duvarını işgal edebilmektedir. Kitleyi oluşturan ve kontrolsüz büyümeye devam eden kanser hücreleri ilerleyen dönemlerde bağırsak yapısında tıkanıklıklara sebep olabilmekte ve hastalık erken dönemde tespit edilemediği takdirde uzak doku ve organlara ulaşabilmektedirler.

 

Bağırsak kanseri risk faktörleri nelerdir?
   Bağırsak (kolorektal) kanserlerinin oluşumunda genetik ve çevresel faktörlerin birlikte rol oynadığı ve bazı faktörlerin hastalığın ortaya çıkma riskini önemli derecede artırdığı gösterilmiştir. Bu kapsamda, kalın bağırsak (kolorektal) kanserlerinin genel olarak oluşum riskini artıran tüm risk faktörleri arasında yaş, cinsiyet, kişinin genetik yapısı, ailede (birinci ve ikinci derecede akrabalar) kalın bağırsak kanseri hikayesi olması, ailede (birinci ve ikinci derecede akrabalar) kalın bağırsak polibi hikayesi olması, hastada kalın bağırsak poliplerinin olması, hastanın daha önce kalın bağırsak kanseri nedeni ile ameliyat olmuş olması, ülseratif kolit gibi iltihabi bağırsak hastalığı hikayesinin olması, özellikle meme ve uterus (rahim) kanseri gibi diğer organların kanser hikayesinin olması, kişinin duygusal kişilik yapısı, stres, sağlıksız beslenme alışkanlıkları, hareketsiz yaşam tarzı, kilo fazlalığı ve beslenme alışkanlıkları dışındaki diğer günlük alışkanlıklar, sigara, diğer tütün mamulleri ve alkol kullanımı gibi nedenler yer almaktadır.

 

Bağırsak kanseri fark edilebilir mi?… Önemli belirtileri nelerdir?
   Kitle yapan diğer kanser türlerinde olduğu gibi bağırsak (kolorektal) kanserlerinin en sıklıkla görülen belirtisi dışkılama alışkanlıklarındaki değişikliklerdir. Bağırsak alışkanlıkları içerisindeki değişikliklerde sıklıkla nedensiz ve uzun süreli kabızlık, ishal veya kabızlık – ishal tarzındaki değişiklikler görülmektedir. Bağırsak (kolorektal) kanserlerinde ikinci sıklıkla bildirilen şikayet kanama veya kanamalı dışkılamadır. Kanama, dışkı yapısında belirgin veya gizli olabilmektedir. Kanama parlak kırmızı, mor, mahun (kırmızıya yakın kahverengi) veya siyah katran şeklindedir. Kanamalara bağlı olarak gelişen anemi (kansızlık) bulgusu da bağırsak kanserlerinin bir diğer belirtisidir. Özellikle sabah ishallerinin olması, sümüksü şekilde rektal akıntı olması, dışkı ve kan ile birlikte görülmesi de dikkat edilmesi gereken belirtiler içerisinde yer almaktadır. Dışkılama duygusu ile tuvalete giden hastanın bütün çabalarına rağmen dışkılayamaması, yani hiçbir şekilde dışkı çıkaramaması da bir diğer önemli belirtidir. Bunun dışında dışkılamanın olmasına rağmen kişinin tam boşalamama duygusu ve sık sık tuvalete gitme ihtiyacının olması da ayrıca dikkat edilmesi gereken belirtiler arasında yer almaktadır. Dışkı çapındaki değişikliklere bağlı olarak özellikle dışkı kitlesinin çapında küçülme sonucu kalem veya şerit şeklinde dışkı şeklinin oluşması, kramp tarzında ve sürekli gelişen karın ağrıları, iştahsızlık, hazımsızlık, yemek sonrası şişkinlik ve ishal atakları sonucunda kilo kaybı gibi önemli belirti ve bulgular üzerinde durulması gerekmektedir. Önemli bir noktayı bir kez daha vurgulamakta yarar vardır ki, yukarıda belirttiğim bu tür belirtiler bağırsak kanserinin belirtileri olabileceği gibi başka hastalıklarda da görülebileceği unutulmamalıdır. Bu nedenden dolayı, bu tür belirtiler görüldüğü zaman, hiç vakit kaybetmeden konuyla ilgili bir doktora başvurulması sağlık açısından büyük önem arz etmektedir.
   Uzun sürede yavaş gelişen, büyüyen ve bu nedenle karakteristik belirti ve bulguları genellikle geç dönemde ortaya çıkan bağırsak (kolorektal) kanserlerinde “erken tanı” çok önemlidir. Sağlıklı ve uzun yaşam süresi sağlamanın anahtarı da hastalığın “erken tanı”sında gizlidir!

Farkındayız, bilinçliyiz ve bağırsak kanserini yeneceğiz
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.

Mine Çağlar

Farkındayız, bilinçliyiz ve bağırsak kanserini yeneceğiz







Bağırsak kanseri
 

Sindirim sisteminin son kısmını oluşturan kalın bağırsakta gelişen kanserler genel olarak “kolorektal kanserler” olarak adlandırılırlar. Tüm bağırsak yapısında sıklıkla görülen kanser türü genellikle kolorektal kanserlerdir. Bağırsak kanserleri günümüzde organ kanserleri içerisinde sıklıkla görülen bir kanser türüdür. Her kanser türünde olduğu gibi, bağırsak kanseri de bir orta ve ileri yaş hastalığıdır. Yaş ilerledikçe görülme sıklığı artış gösteren bağırsak kanserlerinin en sıklıkla görüldüğü yaş aralığı 50-75 yaş olarak tespit edilmiştir.
 

Bağırsak kanseri nasıl oluşur
Günümüze kadar yapılan çalışmalarla kalın bağırsak kanserlerinin birçoğunun, bir polip (bağırsak iç yüzeyini örten tabakadan gelişen ve bağırsak içine doğru büyüyen kabartı veya şişlik) zemininden başladığı konusunda ortak bir görüş birliği bulunmaktadır. Bağırsak içerisinde oluşan polip yapısını oluşturan hücrelerin zaman içerisinde birçok faktörün etkisiyle kontrolsüz çoğalmaları sonucu polip yapısında kanser hastalığı başlayabilmektedir. Hastalık oluşumunun ilk dönemlerinde sadece polip yapısında sınırlı kalan kanser hücreleri zaman ilerledikçe çoğalarak kanser kitlesini oluşturmakta ve kalın bağırsak duvarını işgal edebilmektedir. Kitleyi oluşturan ve kontrolsüz büyümeye devam eden kanser hücreleri ilerleyen dönemlerde bağırsak yapısında tıkanıklıklara sebep olabilmekte ve hastalık erken dönemde tespit edilemediği takdirde uzak doku ve organlara ulaşabilmektedirler.
 

Bağırsak kanseri risk faktörleri nelerdir?
Bağırsak (kolorektal) kanserlerinin oluşumunda genetik ve çevresel faktörlerin birlikte rol oynadığı ve bazı faktörlerin hastalığın ortaya çıkma riskini önemli derecede artırdığı gösterilmiştir. Bu kapsamda, kalın bağırsak (kolorektal) kanserlerinin genel olarak oluşum riskini artıran tüm risk faktörleri arasında yaş, cinsiyet, kişinin genetik yapısı, ailede (birinci ve ikinci derecede akrabalar) kalın bağırsak kanseri hikayesi olması, ailede (birinci ve ikinci derecede akrabalar) kalın bağırsak polibi hikayesi olması, hastada kalın bağırsak poliplerinin olması, hastanın daha önce kalın bağırsak kanseri nedeni ile ameliyat olmuş olması, ülseratif kolit gibi iltihabi bağırsak hastalığı hikayesinin olması, özellikle meme ve uterus (rahim) kanseri gibi diğer organların kanser hikayesinin olması, kişinin duygusal kişilik yapısı, stres, sağlıksız beslenme alışkanlıkları, hareketsiz yaşam tarzı, kilo fazlalığı ve beslenme alışkanlıkları dışındaki diğer günlük alışkanlıklar, sigara, diğer tütün mamulleri ve alkol kullanımı gibi nedenler yer almaktadır.

Bağırsak kanseri fark edilebilir mi?… Önemli belirtileri nelerdir?
Kitle yapan diğer kanser türlerinde olduğu gibi bağırsak (kolorektal) kanserlerinin en sıklıkla görülen belirtisi dışkılama alışkanlıklarındaki değişikliklerdir. Bağırsak alışkanlıkları içerisindeki değişikliklerde sıklıkla nedensiz ve uzun süreli kabızlık, ishal veya kabızlık – ishal tarzındaki değişiklikler görülmektedir. Bağırsak (kolorektal) kanserlerinde ikinci sıklıkla bildirilen şikayet kanama veya kanamalı dışkılamadır. Kanama, dışkı yapısında belirgin veya gizli olabilmektedir. Kanama parlak kırmızı, mor, mahun (kırmızıya yakın kahverengi) veya siyah katran şeklindedir. Kanamalara bağlı olarak gelişen anemi (kansızlık) bulgusu da bağırsak kanserlerinin bir diğer belirtisidir. Özellikle sabah ishallerinin olması, sümüksü şekilde rektal akıntı olması, dışkı ve kan ile birlikte görülmesi de dikkat edilmesi gereken belirtiler içerisinde yer almaktadır. Dışkılama duygusu ile tuvalete giden hastanın bütün çabalarına rağmen dışkılayamaması, yani hiçbir şekilde dışkı çıkaramaması da bir diğer önemli belirtidir. Bunun dışında dışkılamanın olmasına rağmen kişinin tam boşalamama duygusu ve sık sık tuvalete gitme ihtiyacının olması da ayrıca dikkat edilmesi gereken belirtiler arasında yer almaktadır. Dışkı çapındaki değişikliklere bağlı olarak özellikle dışkı kitlesinin çapında küçülme sonucu kalem veya şerit şeklinde dışkı şeklinin oluşması, kramp tarzında ve sürekli gelişen karın ağrıları, iştahsızlık, hazımsızlık, yemek sonrası şişkinlik ve ishal atakları sonucunda kilo kaybı gibi önemli belirti ve bulgular üzerinde durulması gerekmektedir. Önemli bir noktayı bir kez daha vurgulamakta yarar vardır ki, yukarıda belirttiğim bu tür belirtiler bağırsak kanserinin belirtileri olabileceği gibi başka hastalıklarda da görülebileceği unutulmamalıdır. Bu nedenden dolayı, bu tür belirtiler görüldüğü zaman, hiç vakit kaybetmeden konuyla ilgili bir doktora başvurulması sağlık açısından büyük önem arz etmektedir.
Uzun sürede yavaş gelişen, büyüyen ve bu nedenle karakteristik belirti ve bulguları genellikle geç dönemde ortaya çıkan bağırsak (kolorektal) kanserlerinde “erken tanı” çok önemlidir. Sağlıklı ve uzun yaşam süresi sağlamanın anahtarı da hastalığın “erken tanı”sında gizlidir!

Farkındayız, bilinçliyiz ve bağırsak kanserini yeneceğiz
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.

Mine Çağlar

Farkındayız, bilinçliyiz ve bağırsak kanserini yeneceğiz







Sindirim sisteminin son kısmını oluşturan kalın bağırsakta gelişen kanserler genel olarak “kolorektal kanserler” olarak adlandırılırlar. Tüm bağırsak yapısında sıklıkla görülen kanser türü genellikle kolorektal kanserlerdir. Bağırsak kanserleri günümüzde organ kanserleri içerisinde sıklıkla görülen bir kanser türüdür. Her kanser türünde olduğu gibi, bağırsak kanseri de bir orta ve ileri yaş hastalığıdır. Yaş ilerledikçe görülme sıklığı artış gösteren bağırsak kanserlerinin en sıklıkla görüldüğü yaş aralığı 50-75 yaş olarak tespit edilmiştir.
 

Bağırsak kanseri nasıl oluşur

Günümüze kadar yapılan çalışmalarla kalın bağırsak kanserlerinin birçoğunun, bir polip (bağırsak iç yüzeyini örten tabakadan gelişen ve bağırsak içine doğru büyüyen kabartı veya şişlik) zemininden başladığı konusunda ortak bir görüş birliği bulunmaktadır. Bağırsak içerisinde oluşan polip yapısını oluşturan hücrelerin zaman içerisinde birçok faktörün etkisiyle kontrolsüz çoğalmaları sonucu polip yapısında kanser hastalığı başlayabilmektedir. Hastalık oluşumunun ilk dönemlerinde sadece polip yapısında sınırlı kalan kanser hücreleri zaman ilerledikçe çoğalarak kanser kitlesini oluşturmakta ve kalın bağırsak duvarını işgal edebilmektedir. Kitleyi oluşturan ve kontrolsüz büyümeye devam eden kanser hücreleri ilerleyen dönemlerde bağırsak yapısında tıkanıklıklara sebep olabilmekte ve hastalık erken dönemde tespit edilemediği takdirde uzak doku ve organlara ulaşabilmektedirler.

 

Bağırsak kanseri risk faktörleri nelerdir?
 

Bağırsak (kolorektal) kanserlerinin oluşumunda genetik ve çevresel faktörlerin birlikte rol oynadığı ve bazı faktörlerin hastalığın ortaya çıkma riskini önemli derecede artırdığı gösterilmiştir. Bu kapsamda, kalın bağırsak (kolorektal) kanserlerinin genel olarak oluşum riskini artıran tüm risk faktörleri arasında yaş, cinsiyet, kişinin genetik yapısı, ailede (birinci ve ikinci derecede akrabalar) kalın bağırsak kanseri hikayesi olması, ailede (birinci ve ikinci derecede akrabalar) kalın bağırsak polibi hikayesi olması, hastada kalın bağırsak poliplerinin olması, hastanın daha önce kalın bağırsak kanseri nedeni ile ameliyat olmuş olması, ülseratif kolit gibi iltihabi bağırsak hastalığı hikayesinin olması, özellikle meme ve uterus (rahim) kanseri gibi diğer organların kanser hikayesinin olması, kişinin duygusal kişilik yapısı, stres, sağlıksız beslenme alışkanlıkları, hareketsiz yaşam tarzı, kilo fazlalığı ve beslenme alışkanlıkları dışındaki diğer günlük alışkanlıklar, sigara, diğer tütün mamülleri ve alkol kullanımı gibi nedenler yer almaktadır.
 

Bağırsak kanseri fark edilebilir mi?

Önemli belirtileri nelerdir?
 

Kitle yapan diğer kanser türlerinde olduğu gibi bağırsak (kolorektal) kanserlerinin en sıklıkla görülen belirtisi dışkılama alışkanlıklarındaki değişikliklerdir. Bağırsak alışkanlıkları içerisindeki değişikliklerde sıklıkla nedensiz ve uzun süreli kabızlık, ishal veya kabızlık – ishal tarzındaki değişiklikler görülmektedir. Bağırsak (kolorektal) kanserlerinde ikinci sıklıkla bildirilen şikayet kanama veya kanamalı dışkılamadır. Kanama, dışkı yapısında belirgin veya gizli olabilmektedir. Kanama parlak kırmızı, mor, mahun (kırmızıya yakın kahverengi) veya siyah katran şeklindedir. Kanamalara bağlı olarak gelişen anemi (kansızlık) bulgusu da bağırsak kanserlerinin bir diğer belirtisidir. Özellikle sabah ishallerinin olması, sümüksü şekilde rektal akıntı olması, dışkı ve kan ile birlikte görülmesi de dikkat edilmesi gereken belirtiler içerisinde yer almaktadır. Dışkılama duygusu ile tuvalete giden hastanın bütün çabalarına rağmen dışkılayamaması, yani hiçbir şekilde dışkı çıkaramaması da bir diğer önemli belirtidir. Bunun dışında dışkılamanın olmasına rağmen kişinin tam boşalamama duygusu ve sık sık tuvalete gitme ihtiyacının olması da ayrıca dikkat edilmesi gereken belirtiler arasında yer almaktadır. Dışkı çapındaki değişikliklere bağlı olarak özellikle dışkı kitlesinin çapında küçülme sonucu kalem veya şerit şeklinde dışkı şeklinin oluşması, kramp tarzında ve sürekli gelişen karın ağrıları, iştahsızlık, hazımsızlık, yemek sonrası şişkinlik ve ishal atakları sonucunda kilo kaybı gibi önemli belirti ve bulgular üzerinde durulması gerekmektedir. Önemli bir noktayı bir kez daha vurgulamakta yarar vardır ki, yukarıda belirttiğim bu tür belirtiler bağırsak kanserinin belirtileri olabileceği gibi başka hastalıklarda da görülebileceği unutulmamalıdır. Bu nedenden dolayı, bu tür belirtiler görüldüğü zaman, hiç vakit kaybetmeden konuyla ilgili bir doktora başvurulması sağlık açısından büyük önem arz etmektedir.

Uzun sürede yavaş gelişen, büyüyen ve bu nedenle karakteristik belirti ve bulguları genellikle geç dönemde ortaya çıkan bağırsak (kolorektal) kanserlerinde “erken tanı” çok önemlidir. Sağlıklı ve uzun yaşam süresi sağlamanın anahtarı da hastalığın “erken tanı”sında gizlidir!

Farkındayız, bilinçliyiz ve bağırsak kanserini yeneceğiz
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.