Mine Çağlar

“1-7 Nisan, Kanser Haftası ve Önemi”







Tüm dünyada olduğu gibi ülkemiz için de önemli bir halk sağlığı sorunu olan, her ülkede, her yaş ve cinsiyette görülebilen, coğrafi sınır tanımayan, sosyal statü ve gelir durumu ayrımı yapmayan ve çağımızın vebası olarak tanımlanan “Kanser Hastalığı” konusunda toplum bireylerinin farkındalığının artırılması amacıyla, her yıl “1-7 Nisan Haftası” “Kanser Haftası” olarak belirlenmiştir. Her hastalıkta olduğu gibi sağlığımızı bozan her durum yaşam kalitemizi de bozmaktadır. Fakat hayatı tehdit eden hastalıklar kişilerin yaşama haklarını ellerinden alabilmektedirler. Hızlı ve sinsi ilerleyen kanser hastalığı da bu gruptaki önemli bir hastalıktır. Tedavi şansı ancak hastalık erken tanındığı takdirde mümkün olan kanser hastalığında kişilerin bilgili olması gerekmektedir!…

Kanser beraberinde getirdiği sağlık sorunlarının yanı sıra, maddi ve manevi yönden uzun süreli ve her yönlü mücadele gerektiren bir hastalıktır.

Kanser hastalığı, tüm dünyada giderek artış gösteren önemli bir halk sağlığı problemidir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO)’ne bağlı Uluslararası Dünya Kanser Araştırmaları Ajansı, küresel kanser vakalarıyla ilgili GLOBOCAN 2018 verilerine göre dünyada her yıl 18.1 milyon yeni kanser vakası ve 9.6 milyon kişinin de kanser nedeniyle gerçekleşen hastalıktan ölümler olarak bildirilmiştir. Bu rakamların, 2040 yılına gelindiğinde ise her yıl görülen yeni kanser vaka sayısının 29.5 milyon kişiye ulaşacağı bildirilmektedir. Ayrıca, günümüzde şu an son beş yıllık dönemde kanser teşhisi konulan 43.8 milyon kişinin de dünyada hastalıkta tanı almış ve tedavileri sonrasında sağlıklı yaşam şanslarına ulaşmış kişi sayısı olarak bildirilmektedir. Kanser vakalarıyla ilgili hazırlanan yeni raporda, kanser yükünün çoğalmasında en önemli etkenlerin dünya nüfus yoğunluğunun artması, yaşlılık, ekonomik ve sosyal faktörler olarak gösterildi.

Dünyada en sıklıkla görülen kanser türleri arasında sırasıyla ilk beş sırada, Akciğer kanseri (2.094 milyon) (11.6%), Meme kanseri (2.089 milyon) (11.6%), Kolorektal (Bağırsak) kanserleri (1.8 milyon) (10.2%), Prostat kanseri (1.3 milyon) (7.1%) ve Mide kanseri (1.0 milyon) (5.7 %) yer almaktadır. Dünyada, kanser hastalığında en sıklıkla gerçekleşen yaşam kayıpları sırasıyla, Akciğer kanseri (1.8 milyon) (18.4%), Kolorektal (Bağırsak) kanserleri (881 bin) (9.2%), Mide kanseri (783 bin) (8.2 %), Karaciğer kanseri (782 bin) (8.2%) ve Meme kanseri (627 bin) (6.6%) yer almaktadır. Erkeklerde en sıklıkla görülen kanserler arasında akciğer kanseri (14.5%), prostat kanseri (13.5%), bağırsak kanseri (10.9%), mide kanseri (7.2%) ve karaciğer kanseri (6.3%) dir. Kadınlar arasında en sıklıkla görülen kanser türleri sırasıyla Meme Kanseri (24.2%), Bağırsak Kanseri (9.4%), Akciğer Kanseri (8.4%), Rahim Ağzı Kanseri (6.6%) ve Tiroid Kanseri (5.1%) dir. Kadınlarda en sıklıkla görülen kanserlerden olan ölümler sıralamasında Meme kanseri (15.0%), Akciğer kanseri (13.8%), Bağırsak Kanseri (9.5%), Rahim Ağzı Kanseri (7.5%) ve Mide Kanseri (6.5%) yer almaktadır.

Günümüz kanser verilerine baktığımız zaman, kanser hastalığına karşı artık evrensel ve bilimsel doğrular ışığında daha sistemli ve daha organize bir mücadeleye ihtiyaç duyulduğu muhakkaktır. Doğru koruma yöntemleri, erken teşhis ve tarama yöntemleri, kaliteli ve zamanında tedavi yöntemlerine erişim stratejilerinin uygulanması ile yılda 3.7 milyon kişinin hayatı korunabilecektir. Bu veriler, kanser hastalığıyla doğru bir mücadelenin önemiyle ilgili çok önemli bir güncel bilgidir. Hedef; yaşam kurtarmak, manevi ve maddi kayıpların önüne geçmektir. 

Kanser hastalığı tek hücre hastalığıdır. İnsan organizmasındaki herhangi bir organ veya dokudan köken alabilir. Kansere sebebiyet veren risk faktörlerine baktığımız zaman, en sıklıkla görülen kanser türlerinin %33’ü (1/3) önlenebilmektedir. Kanser hastalığının oluşumunda genel olarak “genetik risk faktörleri” ve “çevresel risk faktörleri” rol oynamaktadır. Genetik risk faktörleri, kanser hastalığının oluşumunda kabaca %5-15 oranında rol oynayan ve değiştirilmesi mümkün olmayan risk faktörleridir. Çevresel risk faktörleri içerisinde yer alan faktörler (tütün mamülleri kullanımı, sağlıksız beslenme alışkanlıkları, güneş ışınları, hareketsiz yaşam tarzı, alkol, obezite, mesleksel maruziyetler, stres faktörleri v.b. gibi …) (%85-90) ise, büyük oranda korunulabilmesi ve değiştirilebilmesi mümkün olabilen faktörlerdir. Kanserin önemli belirtileri arasında; vücudun herhangi bir yerinde ele gelen kitle, topak, sertlikler, dışkılama veya idrar yapma alışkanlıklarında değişiklik, istemsiz iştah kaybı, kilo kaybı, halsizlik, yorgunluk, solukluk, sürekli uyuma isteği, nedensiz baş dönmesi, dengesizlik, çift görme, vücuttaki ben yapılarında şekil, renk, boyut değişikliği, anormal vajinal kanamalar (Özellikle menapoz sonrası dönem), nedensiz öksürük, kanlı balgam çıkarma, nefes darlığı, ses kısıklığı ve güçsüzlük gibi şikayetler yer alabilmektedir.

Kanser hastalığı riskinin azaltılması için yapılması gerekenler arasında, sağlıklı beslenme alışkanlıklarının kazanılması ve sağlıklı besinlerin tercih edilmesi, olabildiğince hareket etmek ve düzenli spor yapma alışkanlığı kazanmak, ideal kiloyu korumak, sigara ve diğer tütün mamülleri kullanımına son vermek, alkol tüketimini sonlandırmak, güneşle dost olmak yani güneş ışınlarından bilinçli bir şekilde yararlanmak ve solaryumlardan uzak durmak, kimyasal maddelerden ve kirlilik kaynaklarından uzak durmak (asbestos, pestisitler gibi), aşı yaptırmak, önemli belirti ve bulguları bilmek, farkında olmak ve şikayetleri geciktirmemek ve düzenli olarak kanser ve sağlık taramalarını yaptırmak yer almaktadır.

Günümüzde birçok kanser türlerinden korunabilmek mümkün olup, birçok kanser türleri de erken tanı ile tedavi edilebilir hastalıklar arasına girmiştir. Kanser hastalığının başarılı tedavisi ancak hastalığın erken teşhisiyle mümkündür.
 

“1-7 Nisan, Kanser Haftası ve Önemi”
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.

Mine Çağlar

1-7 Nisan, Kanser Haftası ve önemi







Tüm dünyada olduğu gibi ülkemiz için de önemli bir halk sağlığı sorunu olan, her ülkede, her yaş ve cinsiyette görülebilen, coğrafi sınır tanımayan, sosyal statü ve gelir durumu ayrımı yapmayan ve çağımızın vebası olarak tanımlanan “Kanser Hastalığı” konusunda toplum bireylerinin farkındalığının artırılması amacıyla, her yıl “1-7 Nisan Haftası” “Kanser Haftası” olarak belirlenmiştir. Her hastalıkta olduğu gibi sağlığımızı bozan her durum yaşam kalitemizi de bozmaktadır. Fakat hayatı tehdit eden hastalıklar kişilerin yaşama haklarını ellerinden alabilmektedirler. Hızlı ve sinsi ilerleyen kanser hastalığı da bu gruptaki önemli bir hastalıktır. Tedavi şansı ancak hastalık erken tanındığı takdirde mümkün olan kanser hastalığında kişilerin bilgili olması gerekmektedir!… Kanser beraberinde getirdiği sağlık sorunlarının yanı sıra, maddi ve manevi yönden uzun süreli ve her yönlü mücadele gerektiren bir hastalıktır.
   Kanser hastalığı, tüm dünyada giderek artış gösteren önemli bir halk sağlığı problemidir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO)’ne bağlı Uluslararası Dünya Kanser Araştırmaları Ajansı, küresel kanser vakalarıyla ilgili GLOBOCAN 2018 verilerine göre dünyada her yıl 18.1 milyon yeni kanser vakası ve 9.6 milyon kişinin de kanser nedeniyle gerçekleşen hastalıktan ölümler olarak bildirilmiştir. Bu rakamların, 2040 yılına gelindiğinde ise her yıl görülen yeni kanser vaka sayısının 29.5 milyon kişiye ulaşacağı bildirilmektedir. Ayrıca, günümüzde şu an son beş yıllık dönemde kanser teşhisi konulan 43.8 milyon kişinin de dünyada hastalıkta tanı almış ve tedavileri sonrasında sağlıklı yaşam şanslarına ulaşmış kişi sayısı olarak bildirilmektedir. Kanser vakalarıyla ilgili hazırlanan yeni raporda, kanser yükünün çoğalmasında en önemli etkenlerin dünya nüfus yoğunluğunun artması, yaşlılık, ekonomik ve sosyal faktörler olarak gösterildi.
   Dünyada en sıklıkla görülen kanser türleri arasında sırasıyla ilk beş sırada, Akciğer kanseri (2.094 milyon) (11.6%), Meme kanseri (2.089 milyon) (11.6%), Kolorektal (Bağırsak) kanserleri (1.8 milyon) (10.2%), Prostat kanseri (1.3 milyon) (7.1%) ve Mide kanseri (1.0 milyon) (5.7 %) yer almaktadır. Dünyada, kanser hastalığında en sıklıkla gerçekleşen yaşam kayıpları sırasıyla, Akciğer kanseri (1.8 milyon) (18.4%), Kolorektal (Bağırsak) kanserleri (881 bin) (9.2%), Mide kanseri (783 bin) (8.2 %), Karaciğer kanseri (782 bin) (8.2%) ve Meme kanseri (627 bin) (6.6%) yer almaktadır. Erkeklerde en sıklıkla görülen kanserler arasında akciğer kanseri (14.5%), prostat kanseri (13.5%), bağırsak kanseri (10.9%), mide kanseri (7.2%) ve karaciğer kanseri (6.3%) dir. Kadınlar arasında en sıklıkla görülen kanser türleri sırasıyla Meme Kanseri (24.2%), Bağırsak Kanseri (9.4%), Akciğer Kanseri (8.4%), Rahim Ağzı Kanseri (6.6%) ve Tiroid Kanseri (5.1%) dir. Kadınlarda en sıklıkla görülen kanserlerden olan ölümler sıralamasında Meme kanseri (15.0%), Akciğer kanseri (13.8%), Bağırsak Kanseri (9.5%), Rahim Ağzı Kanseri (7.5%) ve Mide Kanseri (6.5%) yer almaktadır.
   Günümüz kanser verilerine baktığımız zaman, kanser hastalığına karşı artık evrensel ve bilimsel doğrular ışığında daha sistemli ve daha organize bir mücadeleye ihtiyaç duyulduğu muhakkaktır. Doğru koruma yöntemleri, erken teşhis ve tarama yöntemleri, kaliteli ve zamanında tedavi yöntemlerine erişim stratejilerinin uygulanması ile yılda 3.7 milyon kişinin hayatı korunabilecektir. Bu veriler, kanser hastalığıyla doğru bir mücadelenin önemiyle ilgili çok önemli bir güncel bilgidir. Hedef; yaşam kurtarmak, manevi ve maddi kayıpların önüne geçmektir. 
   Kanser hastalığı tek hücre hastalığıdır. İnsan organizmasındaki herhangi bir organ veya dokudan köken alabilir. Kansere sebebiyet veren risk faktörlerine baktığımız zaman, en sıklıkla görülen kanser türlerinin 3’ü (1/3) önlenebilmektedir. Kanser hastalığının oluşumunda genel olarak “genetik risk faktörleri” ve “çevresel risk faktörleri” rol oynamaktadır. Genetik risk faktörleri, kanser hastalığının oluşumunda kabaca %5-15 oranında rol oynayan ve değiştirilmesi mümkün olmayan risk faktörleridir. Çevresel risk faktörleri içerisinde yer alan faktörler (tütün mamülleri kullanımı, sağlıksız beslenme alışkanlıkları, güneş ışınları, hareketsiz yaşam tarzı, alkol, obezite, mesleksel maruziyetler, stres faktörleri v.b. gibi …) (

1-7 Nisan, Kanser Haftası ve önemi
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.