Bülent Fevzioğlu

Hamidiye Zırhlısı, Teknofest ve Tarihsel Mesaj…






Günümüzden, teee 87 yıl önce…

1938 yılının, Haziran ayı…

Ulu Önder, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK; ilerleyen sağlık sorunları nedeniyle, hasta yatağında…

Ancak, bilinci henüz kapanmamış…

Şuuru açık ve o halâ; yalnızca, kurucusu olduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı değil, cumhuriyet ordusunun da Baş Komutanı…

Bu yönüyle de…

Baş Komutanı olduğu ordu kademesi içerisinde en alt rütbesinde bir ER’inin, kendisinden habersiz, değil yalnızca Türkiye sınırları içerisinde bir kuleden öteki kuleye nöbet değişikliği yapması, hele hele cumhuriyet sınırları dışına adım atmasından habersiz olması dahi, asla mümkün değildir.

Ve işte; tam da bu emir – komuta ve şuur yetkisi, tamamıyla kendi yetki ve uhdesindeyken…

Türk Silâhlı Kuvvetlerine bağlı donanmanın ‘‘Hamidiye Zırhlısı’’ Türkiye’nin deniz sularından ve sınırlarından yola çıkarak, Kıbrıs’ın Mağusa limanına gelir, demir atar…

Takvimler, 20 Haziran 1935 gününü gösterir…

Dönem, İngiliz dönemidir…

*     *     *

‘‘Hamidiye Zırhlısı’’nın Kıbrıs – Mağusa limanına demir atması, Kıbrıslı Türkler adına, tüm ada genelinde büyük bir coşku, sevinç ve heyecanla karşılanırken, binlerce insan Mağusa’ya akın eder…

Mağusa limanını karşısına alan surlar üzerinde toplanan insan kalabalığına ait fotoğraflar, o günün en somut belgeleri olarak tarihsel arşivlerimizde yer almaktadır.

Zırhlının, limana demir atmasından sonra ne mi olur?

Hamidiye’yi, 5000 civarında bir halk karşılar…

Gemi limana demir attıktan sonra, geminin bandosu, İngiliz UlusalMarşı’nı ve İstiklal Marşı’nı çalar. Hamidiye personeline hoş geldiniz demek için gemiye çıkanlar; Türkiye Konsolosu Ekrem Arar, Eski Kavanin Meclis Üyesi M. Necati Özkan, Mehmet Mithat, Eski Kavanin Meclis Üyesi Mehmet Zekâ, Necmi Avkıran ve Hasan Fahri Bey’lerdi. Hamidiye Zırhlısı’nın kaptanı ise Necati Özdemir Bey idi.

İki gün boyunca Mağusa limanında demirleyen zırhlı, halkın ziyaretine açılır ve Kıbrıs’ın her tarafından gelen binlerce insan, savaş gemisini gezer…

*     *     *

Hamidiye’nin Kıbrıs’ı ziyaret ettiği dönem, adalı komşularımızın, Enosis tutkularını eyleme döktükleri yıllardır…

1931 isyanında, İngiliz sömürge valisinin sarayını da yakmışlardı…

Ayaklanan Rumlar; hem İngiliz’in hem de Türklerin adadan gitmesini, istemektedirler…

Enosis’çi Rumlara karşı İngiliz’in, henüz ciddi bir direnişi yoktur ve Türkler de korumasız durumdadırlar…

ATATÜRK; çok değil, bu ziyaretten beş ay sonra (10 Kasım 1938), kendisini ölüme götürecek sağlık sorunuyla uğraşmaktadır…

Lâkin, tüm bu olumsuz koşullarına rağmen, bölgesinde ve dünyada gelişen siyasal olayların da takipçisi, gözlemcisidir…

İngiliz’e, Yunan’a ve ayrıca Hatay için Fransa’ya gözdağı vermek için efsanevi Hamidiye’yi Akdeniz’e çıkarır.

Nice savaşlardan geçmiş olan Hamidiye o günlerde bir Deniz Harp Okulu EğitimGemisi’dir… Geminin seyir defterinde Mağusa Limanı’nı ziyaret de vardır…

Türk Silâhlı Kuvvetleri’ne “Kıbrıs’a dikkat… Orayı her zaman göz önünde bulunduracaksınız” talimatını veren ATATÜRK, Hamidiyeyi Kıbrıs’a göndermekle Kıbrıslı Türklere çok büyük bir moral destek sağlar…

Değerli dostum, araştırmacı yazar, Prof. Dr. Ulvi KESER, Hamidiye Zırhlısının Mağusa limanına demir atmasındaki önemi, şu sözlerle özetler:

– ‘‘Geminin, bu gezisinin en önemli özelliği, Lozan Antlaşması sonrasında ilk defa Kıbrıs adasına Türk askeri gücünün çıkacak olması, ayrıca Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurulmasının ardından adaya ilk gidecek askeri gemi olmasıdır.’’

*     *     *

Değerli kardeşim, Prof. Dr. Ulvi KESER; tüm arşivsel belgeleriyle ele aldığı ve ‘‘Hamidiye Zırhlısı: 1924 Karadeniz ve 1938 Kıbrıs Gezileri’’ başlığı altında akademik bir makaleye dönüştürdüğü bu muhteşem çalışmasında, Kıbrıs’a yapılan bu ziyaretin ‘‘teknoloji’’ ve ‘‘mesaj’’ yönüne de dikkat çekerek – özetle – şu değerlendirmede bulunur:

*     *     *

– ‘‘Hamidiye gemisinde görev yapan askeri personel her ne kadar son derece fedakârane bir gayret içerisinde olsalar da Türk karasularında görev yapan vezamanla denizaşırı sularda da görev yapacak askeri ve sivil gemilerin teknolojiye uygun olarak yenilenmeleri gerektiği, özellikle Karadeniz gibi kıyı şeridindebulunan yerleşim merkezleriyle ilgili olarak deniz gücünün son derece büyük bir öneme sahip olduğu gerçeğinin bir kere daha vurgulanması ihtiyacı tekrar tekrar vurgulanmış ve deniz gücünün önemi yanında ülke güvenliği, dış politika ve ülkenin geleceğine yönelik genel siyasetle ilgili esaslar da ortaya konulmuştur.

Hamidiye’nin; İskenderiye, Hatay ve Mağusa gibi o dönemin son derece önemli ve stratejik konuma haiz limanlarına uğramış olması genç Türkiye Cumhuriyeti devletinin önce Hatay ve ardından da Kıbrıs konusuyla ilgileneceği yönünde ince mesajlar içermektedir.

Esasında Hamidiye’nin, 1938 tarihli Akdeniz gezisi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün Akdeniz’de katıldığı bir askeri tatbikat esnasında belirttiği “Kıbrıs’a dikkat ediniz. Kıbrıs bizim için önemlidir” mesajında olduğu üzere, sadece Kıbrıslı Türklere yönelik değil ayrıca Kıbrıslı Türklere de zamanı gelince sahip çıkılacağı yönünde İngiltere’ye de gönderilmiş, ince bir mesajdır.’’

*     *     *

Gelelim, günümüze…

Adalı komşularımızın ne denli yoğun silâhlandığı; hava, kara ve deniz alanlarını askeri donanım olarak yabancı ülkelere nasıl ve en üst düzeyde teslim ettiği, ortada…

Ve işte, tam da bu noktada, ülkemizde ilk kez açılan, TEKNOFEST…

Yani; Türkiye’nin, tek milli havacılık, uzay ve teknoloji festivali…

Basınımızda yer aldı, yazıldı. Festivalin açıldığı ilk gün, 62 bin insanımız izledi…

1-4 Mayıs tarihleri arasında açık olan festivalin, dün, son günüydü…

62 bin izleyici sayısının, festival sonrasında 100 bini aşacağı, mutlaktır…

*     *     *

Kıssadan hissesi:

TEKNOFEST bana, 87 yıl önceden, Mağusa limanına demir atan Hamidiye Zırhlısı’nı ve Kıbrıslı Türklerin o ziyarete duymuş olduğu büyük coşkuyu, anımsattı…

Ulvi kardeşimin de dediği gibi:

– ‘‘Teknoloji ve Mesaj!’’

Ve bana göre bu mesaj, ev evvel alması gerekenler tarafından, alınmıştır da…

Ne diyor Rum basınından Kathimerini?

– ‘‘Bu yıl, Kuzeydeki Ercan havaalanında ilk kez düzenlenen organizasyon, Türk savunma sanayisinin ve coğrafi konumunun tanıtımına ve dolayısıyla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanıtımına yönelik çabaların, bir parçasıdır.’’

 

Hamidiye Zırhlısı, Teknofest ve Tarihsel Mesaj…
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.