AHMET TOLGAY
Yüklü yazı dosyamın derinliklerine gittiğimde tavşan üretiminin faziletlerine dair epeyce yazı yazdığımı görürüm. İnanmayacaksınız belki, ta “Bozkurt” gazetesinde köşe yazıları yazdığım günlerde bile bu sektörü teşvik eden yorumlarım var…
Ama baktım ki pek ilgi duyan yok, ben de tavşancılık sektörü kampanyama uzun bir süredir boş verdim.
Oysaki gündemimizde çakılıp kalan kronik et sorununun çözümünde tavşancılık sektörünün çok önemli bir çözüm seçeneği olabileceği ortadadır… Soruyorum: TAVŞAN ÜRETİM PROJELERİ NEDEN GELİŞTİRİLMEZ ÜLKEMİZDE?…
Et krizi ne zaman gündem oluşturmuşsa, tavşancılık sektörünü neden bir türlü yaratamadığımıza takılır aklım…
Oysaki şu kırmızı et krizi olmasa bile ihmal edilecek bir üretim sektörü değildir bu… Tavşanlar çok hızlı ve çok çabuk ürerler. Oldukça verimli, ekonomik ve kolesterolsüz besin kaynağı mı ararız? İşte size tavşan besiciliği…
Gelgelelim bizim ülkede tavşan sadece değerli bir av ürünü olarak görülür… Av mevsimlerinde tüfeklerinin namlusu ucuna tavşan gelen avcı kendini şanslı sayar. Dağda bayırda vurulan yabani tavşan sadece leziz yemeklerin malzemesi olmaz, pahalı fiyattan satışa da sunulur.
***
Tavşan etinin girdiği mutfak zenginleşir… Bu bağlamda gurmelik yorum ister misiniz?.. Buyurun dostlar tavşanlı menüye:
Nohutlu pilav üstünde haşlanmış limonlu tavşan… Tavşan etli kıtır lalangı… Bol soğanlı fırında tavşan… Bunlar sevilen yerel gastronomi ürünlerimizdir… Haşlanmış tavşan etinin sirkede turşusunu yapanlar ve meze sofralarına sürenler de var… Kavurması, kırmızı et kavurmasından çok daha leziz ve hafiftir… Baharatlı ve salçalı tavşan yahnisini yeğleyenlerimiz de az değildir… Kısacası, ziyafetlerin geleneksel favorisidir bu tavşanlı yerel tatlar…
Tavşan tutkunlarına neden üretmediklerini ve ille de av mevsimini beklediklerini sorduğunuzda verdikleri yanıt beyliktir: “Av tavşanı daha lezizdir…”
Doğru değildir bu… Uygun ortamında üretilen tavşanın eti de av tavşanı kadar lezizdir.
Dahası, özel koşullarında üretilen tavşanı sofrada atıştırırken ağzımıza avcının tüfeğinden çıkmış saçma parçaları da gelmez!..
* * *
Şimdi o soruyu yine sormalıyım, hem de bu et krizinin ortasında:
Halka ucuz ve bol protein sunmak ve sofralarımızı ucuza zenginleştirmek için neden hiçbir girişimcimiz tavşan üretimine yatırım yapmıyor?… Devlet bu konuda neden proje üretmiyor ve neden teşvik vermiyor
Yoksa tavuk ve kırmızı et sektörünün bu bağlamda bilmediğimiz engellemeleri mi var?. Asla inanmak istemem buna…
Türk halkının gettolarda yaşadığı ve besin sıkıntısı da çektiği 60’lı ve 70’li yıllarda çeşitli Türk köyünde tavşan çiftlikleri kurulmuştu. Hemen hemen her köy evinde ise tavşan beslenmekte ve tavşan eti tüketilmekteydi.
Gelgelelim, 1974’ten sonra toplumun yakaladığı refah ortamında kırmızı et, tavuk eti ve deniz ürünleri ağır basınca tavşan yetiştiriciliği dönemi de kapatıldı. Ve gerçekten büyük yanılgıya girildi…
***
Tavşan etinin kolesterol değeri sığır eti, domuz eti, hindi eti ve tavuk etine göre oldukça düşüktür. Doymamış yağ asitleri ve protein açısından zengindir… Oldukça besleyici bir ettir. Sağlıklı tavşan eti, diyabet hastaları, kalp hastaları gibi kişilerin özel diyetleri için de son derece uygundur. Diğer et türlerine göre tavşan etinin kalori değeri daha düşüktür…
Tavşanlar aynı miktarda yem ve su tüketerek sığırlardan 6 kat daha fazla et üretebilir. Dünyada nüfus arttıkça ufak boyutu nedeniyle az yer kaplayan ve yetiştirilmesi kolay olan tavşanın etlik hayvan olarak çok daha fazla tercih edileceği, hatta hayvancılıkta en yaygın etlik hayvan haline gelebileceği düşünülmektedir.
* * *
Uzmanlar tarafından saptanmış ve açıklanmıştır ki, otun ete dönüşmesi olayında en hızlı ve en ekonomik sonuç tavşanlardan alınır. 100 kilo ottan elde edilecek en yüksek et miktarını tavşan üreticiliğinde sağlayabiliriz.
Ne var ki, tavşan üretim sektörünü sadece et bağlamında düşünmemek gerek. Besi sistemi yanında, kesimhanesi, soğuk hava tesisi, gübresinin değerlendirilmesi, derisi ve yününün işlenmesi konularına komple çözüm getiren entegre sistemler de kurulmalı ileri aşamalarda…
Bir turizm ülkesi olan KKTC’de, tavşan eti, gastronomi bağlamında da bize yeni ufuklar açabilir. Otellerin ve restoranların menülerine tavşan etiyle oluşturulan otantik tatlar katılabilir.
Aile ekonomisi bağlamında tavşan üreticiliğinde ille de çiftlik kurmaya gerek yoktur. Tavşanlar, uygun ortam oluşturularak bahçeli evlerde de beslenebilir.
Ama hijyene de mutlaka dikkat etmeli. Çabuk üreyen tavşanları hastalık halinde toplu halde kaybetme riski de vardır.
Yorumlar kapalı.