Akay Cemal

‘Sarı Altın’ gerçek değerine ulaşsın artık!





Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, bir süre önce Güzelyurt bölgesini ziyaret etmişti. Orada narenciye üreticileriyle görüşmüş, ‘Sarı Altın’ denilen narenciye ile ilgili sorulanları dinlemişti. Ülke ekonomisinde önemli payı olan narenciyede her yıl benzeri sorunlar dile getirilmekte, olumsuzluklar sektörün gelişmesini frenlemektedir. Elli yıldan beri bu şikâyetleri duyuyor ve yazıyoruz.

En nihayet geçen gün Başbakan Ünal Üstel ile TC Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz arasında bir anlaşma imzalandı. Buna göre; ilk etapta 15 bin tonluk, 4 yıl içerisinde de toplam 40 bin ton kapasiteye ulaşacak soğuk hava deposu hayata geçirilecek. Projenin tamamlanmasıyla narenciye sıkma kapasitesi de 350 tondan 1000 tona çıkarılacak.

Yalnız narenciye değil, çilek, muz, üzüm, tropikal meyveler gibi diğer tarımsal ürünlerin de depolanmasına imkân sağlanacak. Başbakan Ünal Üstel, bu proje ile narenciye ve tarımda muhtemel sorunlara ciddi tedbirler getirileceğini söyledi. Gerek Üstel, gerekse Yılmaz, uluslararası toplumun Kıbrıs Türk halkına yönelik izolasyonuna rağmen, yürütülen ortak çalışmalar değerlendirildi ve ilk etapta KKTC’nin can damarlarından biri olan narenciye sektörüne verilen desteğin sürdürüleceğini ifade ettiler.

Barış Harekâtı’ndan bu yana 50 yıl geçti. Narenciye sektörü çok iyi günler geçirdiği gibi, çok kötü dönemler de geçirdi. Asil Nadir döneminde altın çağını yaşadı Üretici, ürününe sahip çıktı. Peşin ödemelerle üretici desteklendi, teşvik edildi, bölgede yatırımların yolu açıldı. Güzelyurt ve çevre köylerde yaşayanlar ekmek kapısı narenciyeye sımsıkı sarıldılar, elde ettikleri para ile evlatlarını okuttular, evlendirdiler.

Ancak bu sektörde geçen zaman içinde, özellikle KKTC’ye ambargo uygulanması ve Asil Nadir’in bu durumda devreden çıkmak zorunda kalmasıyla duraklama ve gerileme dönemleri yaşandı. Üretici, üretimden soğurken, ağaçlar da öksüz kaldı, sarardı, doldu. Bir yandan bakımsızlık, diğer yandan tuzlu deniz suyunun bölgeye ulaşmasıyla birçok alanda narenciyenin kuruması kötü günler yaşattı.

Bu olumsuzluklara bir de grevler eklenince KKTC’nin damarlarına akan kan daha da eksildi. İşsizlik baş gösterdi, narenciyeye ‘Sarı Altın’ demeye bile dilimiz varmadı. Seçim üstüne seçim, hükümet üstüne hükümet kurmalar, bozmalarla yaratılan istikrarsızlık ortamı da, diğer sektörleri olduğu gibi, narenciye sektörünü de vurdu, olumsuz etkiledi.

Başta Türkiye olmak üzere, diğer bazı komşu ülkelerde de narenciye üretilmekle birlikte, Kıbrıs’ın havasından, suyundan, toprağından mı nedir, burada üretilen narenciyenin bir başkadır. Bunu yabancılar da itiraf etmektedirler. Aynen çilekte, muzda, enginar, özellikle patates, kolokas ve diğer benzeri ürünlerde olduğu gibi!

Ancak ticarette milliyet pek sorgulanmaz. Kalite ön planda gelir. Kaliteye bakılır. Kıbrıs narenciyesi bu konuda şans sahibidir. Aradan bunca yıl geçmiş olmasına rağmen, Kıbrıs Türküne uygulanan adil olmayan ambargolar ve izolasyonlardevam etmekte, bu halkın bu tür yöntemlerle dize getirileceği hesapları yapılmaktadır. Daha geçen gün Avrupa Komisyonu Başkanı Ursulavon der Leyen, herkesin gözünün içine baka baka “Biz Rum tarafını destekliyoruz” diyerek, Kıbrıs Türk halkını yok sayarcasına aynı minval tavrına devam etmişti. Kıbrıslı Türkler bir konuda yüzde yüz haklı da olsa, gerçeği göz ardı etmekte ve her türlü imkâna sahip Rum tarafına desteklerini yinelemektedir.

Bu söylemleriyle Kıbrıs’ta Türk halkının Rum egemenliğine girmesi ve böylelikle içine ettikleri sorunun amaçlarına uygun bir şekilde çözüme kavuşmasını hedeflemektedirler. Böyle bir durumda Kıbrıs Türk halkının tek sığınacağı liman olan Türkiye’nin, buradaki sorunları görmesi, tespit etmesi ve projelendirmesi sonucu hayata geçirmesi halka güç vermekte, haksızlıklara karşı direnme şevkini artırmaktadır. İşte çok geç kalınmış olan soğuk hava deposu projesinin de yapılmasıyla narenciyede sorunun önemli bir kısmı halledilmiş olacak, ülkeye de nice yararlar sağlayacaktır.

İyi pazarlar.

‘Sarı Altın’ gerçek değerine ulaşsın artık!

Yorumlar kapalı.