Ahmet Tolgay

Pazartesi notları: EOKA – Enosis – Kıbrıs…





   TARİH TURU: Bugün, EOKA’nın adayı Yunanistan’a ilhak etme adına İngiltere’ye ve Türklere karşı faaliyete geçişinin 69’uncu yıl dönümüdür… Kısa sürede adayı kan gölüne dönüştüren,  İngiliz ve Türklerin toplamından çok Rum öldüren EOKA, 1 Nisan 1955 günü Kıbrıs’taki hükümet dairelerinde patlattığı bombalarla varlığını duyumsatmıştı…
EOKA’nın Yunanca açılımı  “Εθνική  Οργάνωσις Κυπρίων  Αγωνιστών – Ethniki Organosis Kyprion Agonistoné”, Türkçe açılımı ise “Kıbrıslıların Millî Mücadele Örgütü.”
Günün önem ve anlamı bağlamında, kısa bir tarih turu yapmakta yarar var…
EOKA’nın kökeni 1814 yılında bir grup fanatik Yunan’ın kurduğu Filiki Eterya (Yunanca: Φιλική Εταιρεία) cemiyetine dek uzanır… Yunan’a Osmanlı Devleti’nden bağımsızlık kazandırmak amacıyla oluşturulan bu cemiyetin adı bazı kaynaklarda “Etnik-i Eterya” olarak da geçmektedir. Türkçe anlamı “Dostluk Cemiyeti”dir. Ama bir siyaset örgütü değil, emperyal bir terör örgütü olan bu oluşumun tarih boyunca yaptıklarının dostlukla hiçbir ilgisi yoktur… Yayınladığı mücadele planında Kıbrıs’ı da kurulacak olan bağımsız Yunanistan’ın milli sınırları içinde göstermiştir…

Batı Avrupa’daki gizli mason cemiyetlerinin kuruluş ve işleyiş yöntemini benimseyen “Filiki Eterya”, 1814 yılında Emmanouil Ksantos, Nikolaos Skoufas ve Athanasios Tsakalof adlı üç Yunan tarafından, o zamanki  Rusya’da, günümüzde Ukrayna olarak bilinen bölgenin  sınırları içindeki Odessa (Hocabey) kentinde kuruldu. Amacı Yunan Bağımsızlık Savaşı’nı başlatıp Bizans’ı tekrar canlandırmaktı.
Osmanlı İmparatorluğu’nu yıkmaya çalışan emperyalist dış kayaklarca beslenen bu örgüt paralar toplamış, silah dağıtmış, ayaklanma için propaganda faaliyetlerinde bulunmuştur. Hareketin lideri Rus çarı Birinci Aleksandr’ın  yaverlerinden Aleksandro İpsilanti’ydi… Cemiyetin merkezi 1818 yılında, Osmanlı İmparatorluğu’nun başkenti İstanbul’a taşındı…12 Nisan 1820 tarihinde yapılan toplantıda, Çar’ın yaveri İpsilantis resmen cemiyetin başına getirildi… O dönemde cemiyetin üye sayısı  200 bini aşmıştı…
1821 ve 1897 yılları arasında Eflak – Boğdan, Mora  ve Girit ihtilallerinde etkin rol oynayan Filiki Eterya, Osmanlı İmparatorluğu’nun  yıkılma döneminde asıl amacı olan bağımsızlık hedefinden   saparak emperyalist bir çizgiye girdi… “Megali İdea” (Büyük Yunanistan) fikrini savunmaya başladı… Kanlı ihtilallerden sonra Yunanistan Osmanlı’dan bağımsızlığını kazanır…
***
   TMT DİRENİŞİNİN BAŞLAMASI: 1821 Yunan isyanının 100’üncü  yıl dönümünde, 25 Nisan 1921’de,  Kıbrıs’taki Rum Ortodoks Kilisesi Enosis Plebisiti’ni gerçekleştirir…
1931’den itibaren Kıbrıslı Rumlar, Yunanistan’la  birleşme taleplerini yoğunlaştırırlar… Kıbrıs’ın Yunanistan’la birleştirilerek, tamamen bir “Elen adası”na dönüştürülmesi şeklinde özetlenebilecek olan “ENOSİS” kampanyasına, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra hız verildi… Yunanistan, 1954’te Kıbrıs sorununu Birleşmiş Milletler’e götürme kararı alır…  1954-1958 yılları arasında “self-determinasyon” amacıyla BM’ye yapılan çeşitli başvurularda bir başarı sağlanamaz…
Bu arada Yunanistan’dan gizlice adaya gelen Albay Grivas 1955 yılında EOKA terör örgütünü kurar… Ada’daki şiddet eylemleri patlar… 1955-1958 döneminde Kıbrıslı Türkler 33 karma köyü terk etmek zorunda bırakılır…  İngiltere bu durumda, 1956’da, sadece Rumların değil, aynı ölçüde Kıbrıslı Türklerin de “self determinasyon” hakkı bulunduğunu ve bu çerçevede Türklerin “taksim” talebinin de geçerli bir seçenek oluşturduğunu açıklar…
EOKA’nin şiddet eylemlerine ve Enosis’e karşı kendi örgütlenme çalışmalarına başlayan Kıbrıslı Türkler, gelişmelere paralel olarak, “taksim” görüşünü öne çıkarmışlardır… 1958’de Türk Mukavemet Teşkilatı Türkiye’nin desteği ve himayesiyle bir direniş hareketi olarak kurulur… EOKA ile TMT arasında vuruşmalar başlar…
Yunanistan’ın BM’den tek taraflı “self-determinasyon” ve  Enosis lehinde bir karar elde edememesi, Kıbrıslı Türklerin Enosis’e karşı direnmeleri ve Türkiye’nin Türk halkını destekleme kararlılığı, Türkiye ile Yunanistan arasında müzakerelerin başlatılmasına yol açar… Türkiye ile Yunanistan’ın 11 Şubat 1959 tarihinde Zürih’te vardıkları anlaşma,  Londra’da İngiltere’nin ve Kıbrıs’taki iki toplumun liderlerinin onayını alır… Bu şekilde ortaya çıkan Zürih ve Londra Anlaşmaları bağımsızlık, iki toplumun ortaklığı, toplumsal alanda otonomi ve çözümün Türkiye, Yunanistan ve İngiltere tarafından etkin garantisi ilkelerine dayandırılır…
***
   EOKA HEP DEVREDE: “Kıbrıs Cumhuriyeti”, adanın iki halkı arasında ortaklık temeline dayandırılan bu uluslararası antlaşmalar uyarınca 1960 yılında kurulur…  Türkiye, İngiltere ve Yunanistan  tarafından garanti edilen ortaklık cumhuriyetinin anayasası, adadaki Kıbrıslı Türk ve Rum halklarının eşit siyasi hak ve statüsüne dayandırılmıştı. Ne ki, Kıbrıs Rum tarafı, 1960 Cumhuriyeti’nin kurulduğu şekilde yaşamasına şans tanımadı… Zürih ve Londra antlaşmaları sistemiyle yaratılan  “Kıbrıs Cumhuriyeti”nin yapısını lehlerine bozmaya yöneldiler… Kıbrıs Türklerini devlet kurumlarından dışlamaya, izole etmeye, onların adadaki varlığını  sona erdirmeye ve nihayet Yunanistan ile birleşme  yolunu açmaya odaklandılar… Tüm bu süreçlerde EOKA hep devrededir…
Zamanın Cumhurbaşkanı Makarios, Zürih – Londra Andlaşmalarının Kıbrıslı Türklere adil olanın ötesinde haklar verdiğini ve 1960 anayasasının işlemez olduğunu öne sürmekteydi… Makarios,  30 Kasım 1963’te anayasanın tadili için, Türk Cumhurbaşkanı Yardımcısının veto hakkının kaldırılmasını da içeren 13 maddelik önerilerini Cumhurbaşkanı Yardımcısı Dr. Fazıl Küçük’e iletir…  Bu öneriler, 16 Aralık 1963’te Kıbrıs Türk tarafı ve Türkiye tarafından reddedilir…
Kıbrıs Rum tarafı şimdi arkasına devlet gücünü de alarak daha da güçlenmiş ve kökleşmiş olan EOKA’yı devreye koyarak 21 Aralık 1963 tarihinde Kıbrıs Türk toplumuna karşı kapsamlı ve sistematik saldırılar başlatır… Kıbrıslı Türkler silah zoruyla devlet kurumlarından uzaklaştırılır… Kıbrıs Türk tarihine “Kanlı Noel” adıyla geçen bu kampanya önceden hazırlanmış olan “Akritas Planı”na dayandırılmıştır. Türklerin imhasını, ya da Ada’dan atılmasını öngören Akritas Planı, basit bir örgütün eylem planı değildir… Rum yetkililerce hazırlanan bir etnik temizlik girişimidir.
EOKA’cıların bilfiil rol üstlendiği  kanlı Akritas planının uygulanması sonucunda, 30 bin Kıbrıslı Türk 103 köyü ve yerleşim  birimini  terk etmek zorunda kalır… Kıbrıs Türk halkı,  ada yüzölçümünün %3’üne tekabül eden, adada denize çıkışı olmayan ve sürekli kuşatma altında tutulan küçük bölgelerde kuşatma altına alınmıştır…
“Kıbrıs Ortaklık Cumhuriyeti,” işte bu koşullar altında,  Kıbrıslı Rumların 1963 yılında tek taraflı olarak güç kullanması ve anayasayı feshetmeleriyle  ortadan kalkmıştı… Öykünün devamı, EOKA – B ve iç savaş çatışmalarıyla 1974 Temmuz travmalarına dek gider…

Pazartesi notları: EOKA – Enosis – Kıbrıs…

Yorumlar kapalı.