Ahmet Tolgay

Dur durak bilmeyen Rum ırkçılığı







Hloraka’daki kadar büyük çaplı değilse bile Güney Kıbrıs’taki ırkçı saldırıların devam ettiği bir gerçek… Vazgeçmeleri ne mümkün!… Irkçılık aldıkları eğitimin, kadim ideolojilerinin ve fıtratlarının gereğidir… Elenizm bu temel üzerine kurgulandı… Sadece fiili saldırılarla yetinilmiyor… Yabancılara karşı baskılar ve psikolojik bezdirmeler de uygulanıyor…
Baf’ta iki Suriyeli öğrencinin, Limasol’da ise yabancı uyruklu bir paket servisçinin linç edilircesine dövülmesi son günlerin gazete manşetlerine geçen yeni ırkçılık dramlarıdır…
***
İnternete düşen ama silinmesi için elden gelen çabanın gösterildiği bir video, yakın geçmişte gündem oluşturmuştu… Ondan ne haber sahi?..
Güney Kıbrıs’ta 15 yaşındaki ortaokul öğrencisi “Savva” nın uğradığı zorbalığı yansıtan bir videoydu bu… Bu bir akran zorbalığı değil, fanatik bir ırkçılık saldırısıydı… “Savva” gerçi Rum adı taşımaktadır… Ama annesi Rum, babası ise Güney Kıbrıs’ta yaşamayı yeğlemiş, Rum sanılması için adını bile değiştirmiş bir Kıbrıslı Türk’tür…
Okuldaki Rum akranları Güney’de doğup orada yaşayan, Rumca konuşan, Rumların arasında tıpkı bir Rum gibi yaşam süren  “Savva”nın babasının Türk olduğunu öğrenmekte gecikmezler… Ve işte internete de düşen yine Rum gençlerin keyifle çektikleri o videoda görüldüğü gibi ırkçı küfürler savurarak onun peşine takılırlar… Onu yüksek bir duvar dibine sıkıştırırlar ve kıyasıya döverler… “Köpek Türk”, “Domuz Türk”, “En iyi Türk ölü Türk’tür”, “Vur, daha fazla vur” dayak faslı sırasında atılan sloganlardır…
Gündemden nasıl da düşürüldü bu olay!… Hani şimdi kaç kişi anımsamaktadır bu olayı?..
***
Gündemden düşürülen ve hiç sözü edilmeyen yakın tarihli bir başka olay da Rum merkezi Cezaevi’ndeki o göz göre göre cinayettir… Tansu Cidan cinayeti…
Güney Kıbrıs’ta Merkezî Cezaevi’nde hapis olduğu sırada öldürülen 41 yaşındaki Kıbrıslı Türk Tansu Cidan’ın adı belleklerden bile silindi… Cinayetiyle ilgili araştırmalar ve Cezaevi müdürlüğünün sorumluluğuyla ilgili amansız soru işaretleri bir süre medyayı meşgul ettikten sonra belleklerin ve vicdanların gerisine ustaca itildi…
5 Kasım 2022 tarihli “Haravgi gazetesi o kişinin öldürüleceği bilindiği halde maktulü korumak adına zamanında önlem alınmadığını açıkça yazmıştı… “Haravgi”,  “Cezaevi Müdürlüğü’nün Kıbrıslı Türk’ün Ölümüyle İlgili Sorumluluklarına Dair Soru İşaretleri” başlıklı haberinde, Cidan’ın cezaevi yaşamında kötü muameleye maruz kaldığının ve bunun Cezaevi Müdürlüğü tarafından biliniyor olmasına rağmen zerrece önlem alınmadığının altını çiziyordu… Artık o konuya değinmez olan bu Rum gazetesinin edindiği bilgiler ışığında yazdıklarını buraya aktarıyorum kamuoyu belleğine kaydı adına:
“Son iki hafta içerisinde maktule dayaklar yoğunlaştı ve işkence sıklığı arttı. Bazı gardiyanlar Cezaevi Müdürlüğü’nden defalarca, hayatı tehlikede olduğu için Kıbrıslı Türk’ün başka bir kanada nakledilmesini istedi. Müdürlük, ‘öyle bir şey yok’ diyerek gardiyanları yatıştırdı. Sonunda maktul yükümlüler tarafından, cezaevine düşmesine neden olduğu başka bir mahkûmun hücresine götürüldü ve orada ölene kadar dövüldü. Gardiyanlar onu revire götürdü. Adli Tabip Eleni Antoniu, 40 dakika önce adamın öldüğünü teşhis etti… Buna rağmen Cezaevi Müdürlüğü, olay yeri inceleme yapmasına yardımcı olmak için polise bilgi vermeksizin Kıbrıslı Türk’ü, Acil Servis’e göndermeye karar verdi.
Şunu belirtmek gerekir ki, polise vukuatla ilgili bilgi bir gazeteci tarafından verildi. Bu nedenle birçok soru işareti var. Müdürlük neden yapmak zorunda olduğu gibi derhal polisi çağırmadı?  Cinayetin işlendiği kanadın yetkilisi neden açığa alınmadı? Cezaevi Müdürlüğü’nün tutumu araştırılıyor mu? Araştırılıyorsa neden açığa alınmadı?”
Tabii ki “Haravgi”nin bu soruları o günlerden bu yana yanıtsız bırakıldı ve o göz göre göre cinayet, kronik Rum ırkçılığının altını çizerek örtbas edildi…
***
Güney Kıbrıs Rum insanlarını ırkçı eğitim sisteminin pençesinden almadan bu rezillikler durdurulamaz… Dahası, daha da artar… Önce Rum Ortodoks Kilisesi’nin sultasından kurtarılmalı Rum milli eğitim sistemi… Hastalıklı ruhların ürettiği fanatik kitaplardan, tedrisattan ve sözde eğitimcilerden kurtarılmalı yetişmekte olan yeni Rum nesilleri… Dürüst, insancıl, barışçıl ve gerçekçi bilgilerle donatılsın bu yeni nesiller…
Belki ondan sonra yavaş yavaş fanatizmin ve ırkçılığın kökleri kazınabilir… O zaman, yıllar ve yıllar sonra belki Kıbrıs’ta bir güven ortamı oluşabilir… Ve belki de birlikte yaşayabilmenin yolları ancak o ortamda aranabilir…
Bu da bizim hiç gerçekleşemeyecek insancıl ve barışçıl düşümüz işte!…

Dur durak bilmeyen Rum ırkçılığı
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.