
Nazan Palu’nun, müzik serüveni oyuncak sarı bir melodikayla başladı. Ailesinin desteği ve kendi çabalarıyla da müzik tutkusunu ileriye taşıdı
Nazan Palu, hayallerinin peşinde, hedefleri doğrultusunda ilerlemeye devam eden başarılı bir öğretmen ve söz bestecisi…
Müzik serüvenine oyuncak sarı bir melodikayla başlayan Palu, azmi ve kararlılığıyla bugün bir çok enstrüman çalabiliyor.
Nazan Palu, başarabileceği inancıyla ilk bestesini kardeşinin gitarı ile yaptı. 2022’de Nilüfer’in ‘Kendine Bir Şans Ver’ albümünde ‘17 Yaşımda’ isimli bestesi yer aldı. 2023’te Kuşadası Altın Güvercin Beste Yarışması’nda, sözü-müziği kendine ait ‘Duy Beni’ isimli çalışmasıyla birincilik ödülü aldı.
Nazan Palu, bu yolculukta eşi Nail, oğulları Kağan İbrahim ve Kenan Hüseyin’in her daim kendisine destek olduklarını belirtiyor.
Palu ile sohbetimize müzik hayatındaki serüvenini ve bu yolculukla ilgili ileriye dönük planlarını konuşarak devam ettik.
“Oyuncak sarı bir melodika…”
Nazan Palu, müzik macerasına ilkokulda oyuncak sarı bir melodikayla başladığını belirtiyor.
O yılların eşsiz dizisi “Perihan abla” müziğini çaldığını dün gibi hatırladığını söyleyen Palu öğrenme hırsını, “Okulda öğretmenimiz pek değerli Kürşat Tilki, müziği notalarıyla verse bile, O’nun sınıfta öğrettiği haliyle hemen çalabiliyordum” diyerek anlatıyor. Daha sonra da gerçek bir melodikası olduğunu da kaydediyor.
İlkokul ve ortaokulda, koroda görev alan Palu, lisede hayran olduğu Suat Suna’dan ilham alarak keman öğrenmeyi hedefliyor.
“Annem ilk maaşıyla kemanımı aldı”
Palu anlatmaya, sahip olduğu ilk kemandan ve aldığı eğitimlerden bahsederek devam ediyor. Bu süreçte ailesinin sağladığı imkânlar karşısında da, yaşadığı mutluluğun altını çiziyor.
Palu devam ediyor;
“Tek başına her şeye yetişmeye çalışan babacığıma (Hüseyin Şusu), hem aile bütçesine destek olmak hem de imkânlarımızı iyileştirmek adına anneciğim (Nurcan’ım), yaşadığımız apartmana çok yakın bir içki fabrikasında işe başladı. İlk maaşının hemen hemen tamamıyla da, ilk kemanımı aldı.
Özel ders ücretleri bizim karşılayabileceğimizden yüksekti fakat pek değerli Ebru İzmen öğretmenim çok cüzi karşılıklarla bana ders vermeyi kabul etmişti. Hatta evi, annemin çalıştığı fabrikayla aynı sokaktaydı. Keman çalmaya başladığım sene, her ne kadar Ebru öğretmenim, Batı Müziği dışında parçalar çalmamam gerektiğini söylese de okul orkestrasında kemanımla görev almaya başladım”.
Suat Suna ile tanışma hikâyesi…
Palu konuşmasına, keman çalmasına ilham olan Suat Suna ile tanışma hikâyesini anlatarak devam ediyor.
Lise yıllarında annesinin çalıştığı fabrikanın, bir bira festivali düzenlemeye karar verdiğini ve sanatçı olarak da Türkiye’den Suat Suna’yı davet ettiklerini belirten Palu, konser zamanı annesinin iş kıyafetlerinin cebine Suat Suna’nın kasetlerini koyarak, imzalatması için tembihlediğini söylüyor.
Palu, “Tabii annem şişelerin dolum yapıldığı bölümde çalıştığı için inanılmaz gürültülü bir ortam oluyordu ve Suat Suna ziyarete gelse bile haberleri olmuyordu” dedi.
Festivalin 2. yılında, karneleri alır almaz akraba ziyareti ve tatil için bir aylığına Türkiye’ye gittiklerini kaydeden Palu, konseri kaçırdı diye üzülürken, dönüş yaptıkları gün, mahallenin girişine asılmış afişi görünce havalara uçtuğunu ifade ediyor.
“Fotoğraflar çekip sohbet ettik”
Nazan Palu, iple çektiği o günü şöyle anlatıyor;
“Konser 2 gün sonraydı. Annem konserden bir gün önce işe başlayacaktı ve yine kasetler ceplerine yerleştirilmişti. Dolum yaparlarken annem, müdürün odasından çağırılmış ve verilen çay kahve siparişlerini hazırlaması istenmişti. Annem, ikramları hazırlayıp müdürün odasına girişini anlatırken “Heyecandan neredeyse tepsiyi devirecektim” dedi. Suat Suna oradaydı. Annem, müdürünün de izniyle kasetlerimi imzalatıp, hayranlığımdan bahsetmiş ve Suat Suna da bizi bir gün sonraki konserin soundcheck’ine davet etti.
Konser günü soundcheck’te tanıştık. Fotoğraflar çekip sohbet ettik”.
Suat Suna’nın annesiyle sohbetler
Palu, Suat Suna’nın kendisine telefon numarasını ve adresini verdiğini belirterek, “Aradığında telesekreter çıkabilir, mesaj bırakırsan sana dönerim” dediğini de sözlerine ekliyor.
Bu unutulmaz tanışma sonrasında birkaç kez Suat Suna’yı aradığını belirten Palu, karşısına hep telesekreterin çıktığını ve hiçbir zaman not bırakamadığını, bu nedenle de geri dönüş alamadığını ifade ediyor.
Palu, Suat Suna’nın doğum gününe özel bir mesaj hazırladığını ve numarayı aradığını belirterek, “çok tatlı bir kadın sesi ‘Alo’ deyince her şeyi karıştırıp, kekeledim ve kapattım. İki dakika sonra kendimi toplayıp yeniden telefon açarak kendimi tanıttım ve Tatlı Tomris teyzeyle 7 yıl boyunca çok güzel sohbetlerin ilkini yapmış olduk. Çıkacak olan albümlerdeki şarkılardan, katılınacak programlara kadar çok güzel anılar” şeklinde konuştu.
“İlk günden fazla âşık olduğum eşim…”
“Yüksek lisansın bitiminden 2 hafta sonra, hala daha ilk günkü gibi hatta daha da fazla âşık olduğum, eşim Nail Palu’yla düğünümüz vardı” diyen Palu, yeni bir hayata adaptasyon derken Suat Suna’nın babasını kaybettiğini ve o evden de taşındıklarını belirtti. Böylece iletişimleri de kopmuş oldu.
2017 yılında, sosyal medyada kurulan bir fan grubu sayesinde yeniden iletişim kurma şansı doğduğunu belirten Palu, “Bugün Suat Suna’yla, müziğim konusunda danışabildiğim, farklı konularda da sohbet edebildiğimiz bir iletişimimiz var…” dedi.
İlk beste; “Fırtınam”
Palu sohbetimizde, yaptığı besteler ve başarılarını anlatıyor;
“Beste yapmayı düşündüğüm bir zamanda, yazdığım şiirlerden birini önüme aldım ve öğrendiğim 3 tane akorla denemelere başladım. Ve oldu… İlk bestem ‘Fırtınam’. Böyle başlayan yolculuk, 2022’de Nilüfer’in ‘Kendine Bir Şans Ver’ albümünde ‘17 Yaşımda’ isimli bestemle ve 2023’te Kuşadası Altın Güvercin Beste Yarışması’nda, sözü-müziği bana ait ‘Duy Beni’ isimli çalışmamla elde ettiğim birincilik ödülüyle devam ediyor. Nilüfer’in albümünde yer alan bestemin sözlerini değerli arkadaşım Aslı Özcan yazdı, ayrıca iletişimi de o kurdu. Kuşadası maceramda, şarkıma aranjesi, muhteşem sesi ve yorumuyla can veren çok değerli dostum Korat Eriş oldu. Yine şarkımızı ön plana çıkaran elektrogitar sololarının sahibi de pek değerli Kıvanç Sekü’dür”.
Kendi müziğimi üretmeye devam…
Liseye giden iki oğlu olduğunu söyleyen Palu, onların üniversiteye yönelik çalışmalarına destek olmak için zamanını, onların özel derslerine göre planladığını belirtiyor.
Palu, her gününün planlanmış olduğundan sadece günlük rutinleri yetiştirebilmeyi “başarılı” olarak da nitelendiriyor.
Günlük rutinlerin bitiminde kanepesiyle buluştuğunu ifade eden Palu konuşmasına; “Hala daha enerjim varsa, müzik üretim programlarını daha etkin kullanmayı sağlayan laptop boyunda mini klavyemle yeni düzenlemeler denerim. Çok değerlim, baldan tatlım, Süheyla Yengi’nin “Süheyla Mektebi” projesi için ses çalışmaları hazırlıyorum. Yeni çalışmaların yeri ve zamanı yok tabii. Kendi müziğimi de üretmeye devam” ifadelerine yer veriyor.
İlk tercihim; Ailemdir
Okul ve kış sezonlarının yoğun geçtiğini vurgulayan Palu, “Yazda daha çok kendim olabiliyorum. Çünkü sorumluluklar azalıyor ve kendime ayırabileceğim daha çok zaman kalıyor” şeklinde konuştu.
Yaz aylarında balık avlamayı, teleskopu ile gezegenleri ve ayı gözlemlemeyi sevdiğini de belirten Palu, “Doğa benim tutkularımdan biridir” dedi.
“Hayatındaki olmazsa olmazların nelerdir?” sorusuna da Palu, “Olmazsa olmazım ailem. Her zaman ilk tercihimdir. Sonrasında sıralarsam, müzik, gökyüzü, yıldızlar, deniz ve uyku. Bunların tümü iyi olmamı, mutlu olmamı sağlayan şeyler. Sağlık ve huzur varsa mutluluk da vardır” yanıtını verdi.
“…Ufkumun açık olmasını severim”
Bir başka soruda ise, “Bir enstrüman olsanız ne olurdunuz?” diye sorduk.
Palu’nun bu soruya yanıtı ise şöyle;
“Çok profesyonel bir stüdyoda muhtemelen bir Synthesizer olurdum. Her zaman ufkumun açık olmasını severim. Seçeneklerin bol olmasını severim. Yenilikleri, yenilenmeyi…. Bu yüzden her tür müzikte kullanılabilmek için bu enstrüman olurdum ki hiçbir şeyden eksik kalmayayım. İçerisindeki enstrüman sesleri yapay olabilir ama teknolojinin gelişmesiyle gayet profesyonel sesler elde etmek mümkün”.
Sohbetimizin sonunda müziğinin daha çok dinleyiciyle buluşmasını isteyen Palu, “İstemekle olmuyor tabii yaptığım çalışmalar da bu yönde. İnşallah yeni güzellikleri yine sizlerle paylaşmak nasip olur” şeklinde konuştu.
Yorumlar kapalı.