
Bugün Anneler Günü. Bu nedenle hafta sonu hareketli geçti ve çarşıya da ‘Anneler Günü’ damgasını vurmuş oldu. Arkadaşımız Emine Gül Özer, bu vesileyle çarşının nabzını tuttu, esnafın yaşanan yoğunluktan memnun olduğunu gözlemledi.
Esnaftan Berkman Ayalılar, “Annelerimiz bizim için çok önemli. Onları lütfen unutmayın, değerli olduklarını hissettirin ve güzel hediyeler alın” derken, tanınmış iş kadınlarımızdan Derya Alp da özetle şunları söyledi:
“Anneler Günü bir bayram havası gibi geçiyor artık. Çünkü özel bir gün. Bazılarına göre kapitalist düzenin getirdikleri diye yorum yapılabilir, ama bir neşedir, bir armağandır. Anneler ille hediye istemez. Sevgi demek bile az geliyor. Tanımı imkânsız duygulardır bir annenin çocuğuna beslediği sevgi. Bunu biraz süsleyerek ufak tefek hediyeler, yemekler, çiçeklerle bu günü kutluyoruz.”
Anneler için çok şeyler söylendi, yazıldı çizildi. Onlar için nice atasözleri var. En önemlilerinden bazıları ‘Ağlarsa anam ağlar, gerisi yalan ağlar’. ‘Ana yüreği dayanmaz’, ‘Ana gibi yar olmaz’, ‘Analar başımızın tacıdır’ gibi. Onun için analarımızın kıymetini bilmeli, saygıda kusur etmemeliyiz. Onların en başta gelen isteği ilgidir.
Huzur evlerinde yaşam süren nice yaşlı anaların, evladı, torunu gelecek mi diye pencereden başını ayıramadıklarını biliyor musunuz? Onlar için esas bayram, evlatlarını, torunlarını görebildiği zamanlardır. Boyunlarına sarılıp sevdiği, okşadığı, elini öptürdüğü gündür.
Anneler çok duyarlıdır. Kederli olsa da, belli etmemeye çalışırlar. Evladının üzülmesini istemez. Çocuklarının hangi yemeği beğendiğini, hangilerini sevmediğini bilirler. Onların ne durumda olduklarını yüzlerine baktı mı anlarlar.
Kıbrıs Türkü’nün bu günlere gelmesinde annelerin çok büyük katkıları, hizmetleri vardır. Mücahidin yanında, doktor olarak, hemşire olarak, yemek pişiren, kazak ören, kum torbası taşıyan anne olarak hizmetleri büyüktür. Nice anneler şehit düşmüş, göçmen olmuş, yıllarca çadırlarda yaşam sürmek zorunda kalmıştır. Annelerimiz az çile çekmemiştir.
Yalnız burada değil, birçok ülkede çile çekmekte, cehennem hayatı yaşamaktadırlar. ‘Diyarbakır Anneleri’, dağa kaçırılan evlatlarına kavuşabilmek için yıllardır eylem yapmaktalar. Gazze’de, Batı Şeria’da evladını savaşta veya gıda yetersizliğinden kaybeden on binlerce anne perişandır. Savaşın durması ve insan gibi yaşama arzusundadırlar.
Onların isteği süslenip püslenmek, en lüks yerlerde yeyip içip eğlenmek değil, hayatta kalabilmektir. Kendilerine ve çocuklarına bir sokum ekmek, bir lokma yemek bulabilmektir. Bu duygularla Anneler Günü kutlu olsun diyoruz.
Benim annem çok uzaklarda, Avustralya’nın Adelaide kentinde toprağa verildiğinden cenazesine bile katılamadım. Allah gani gani rahmet eylesin. Üzülsem de ne fayda!
İyi Pazarlar.
***
Ünlü Mücahit Komutanlarından
Metin Aybars Lefkoşa’da defnedildi
Kıbrıs Türk mücadele tarihinin önde gelen isimlerinden, Mücahit Komutanı, herkes tarafından sevilen insan Metin Aybars’ı kaybettik. Dün Lefkoşa’da defnedildiği tüm sevenlerine üzüntü ile duyuruldu.
‘Canım eşim’ diyen Şenay Aybars, çocukları Tunç-Berna Aybars, Tuna Aybars Bolat-Tamer Bolat, Hülya Aybars, torunları Tuğberk ve Batu Sıla ile Asu Bolat, Metin-Emine Toprakcı İlke, torun çocuğu Hüseyin İlke, “Çok sevgili babamız, kıymetli dedemizi kaybettik. Derin üzüntü içerisindeyiz. Yokluğuna asla alışamayacağız. Yattığı yer nur, mekânı cennet olsun” dediler.
Kardeşleri Ergin (merhum)-Refiye Aybars, Özgül-Turgut İmamzade (merhum), Özel-Hasan Ahiskal, Ulus-Sezgin Aybars, yeğenleri Pınar, Deniz, Ahmet, Mehmet, Ceyda, Seda, Burçin ve Beste, acılarının büyük olduğunu ifade ederek, mekânının cennet olmasını dilediler.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, taziye mesajında, üzüntülerini dile getirirken, devletin kuruluş aşamasında büyük hizmetleri geçtiğini belirtti, TMT Mücahitler Derneği yönetiminde de yer alan Metin Aybars, Sivil Havacılık Dairesi Hava Trafik Kontrol Şubesi eski amirlerindendi.
Seleran Aliye Tutuş ve Melek
Kıranel de toprağa verildiler
Öte yandan merhum Cemal Kıranel’in eşi, ailenin büyüğü, iyi insan Melek Kıranel’in dün köyü Gaziveren’de toprağa verildiği tüm akraba, dost ve sevenlerine üzüntü ile duyuruldu. Çocukları Zehra-Mehmet Hulusi, Emin-Ebru Kıranel, Ali-Aynel Kıranel, Rasime-Cemal Greenwood, Burçin-Nesrin Kıranel, torunları Cemal, Jenk, Ayşen-David, Janer-Laurence, Eldem, Eylem, Hıfsiye, Melek-Özer, Melsiye, Hazel, Arda-Süreyya, Kadir, Bilay, Melek, Mete ve torun çocukları, yokluğuna asla alışamayacaklarını ifade ederek, “Acımız sonsuzdur. Yattığı yer nur, mekânı cennet olsun” dediler.
Bu arada aslen Limasol’lu olup, Boğazköy’de ikâmet eden ve herkes tarafından sevilen, iyi insan Seleran Aliye Tutuş’un dün Karaoğlanoğlu’nda toprağa verildiği tüm dost, akraba ve sevenlerine üzüntü ile duyuruldu. Sevgili eşi Yusuf Tutuş, kızı ve damadı Emine-Osman Adli, kızı ve damadı Zehra-Levent Ege, oğlu ve gelini Hüseyin Erkan-Sinem Tutuş, torunları Mehmet, Seleran ve Yankı, “Acımız sonsuzdur. Yattığı yer nur, mekânı cennet olsun” dediler.
Annesi ve babası Emine-Mehmet Numanoğlu (merhum), abisi ve eşi Niyazi (merhum)-Şadan Numanoğlu, kardeşi ve eşi Osman-Saadet Numanoğlu, kardeşi Numan Numanoğlu (merhum), kardeşi ve eşi Şaziye-Mehmet Çangar, yeğenleri Mehmet, Macit, Kemal, Tugay, Mustafa, Çakır, Filiz, Niyazi, Şadan, eşleri ve çocukları, ayrıca teyzesi ve eniştesi Ayşe-Mehmet Yaşlı, yeğeni Ali Yaşlı, yeğeni ve eşi Cemaliye-Özcan Ölmez, yeğeni Ünsal Yaşlı, yeğen çocukları Birsen, Alex, James, Hasan, Mehmet, Aziz, yokluğuna asla alışamayacaklarını belirttiler, sonsuz acı içerisinde olduklarını ifadeyle, mekânının cennet olmasını dilediler.
Polis Özel Harekât Müdürlüğü, değerli meslektaşları Hüseyin Erkan Tutuş’un kıymetli annesi Seleran Aliye Tutuş’a Allah’tan rahmet, acılı ailesi ve tüm sevenlerine başsağlığı dileğinde bulundu, nur içinde yatmasını, mekânının cennet olmasını temenni etti.
Yorumlar kapalı.