Akay Cemal

Annan Planı yıl dönümü ve Arabacıoğlu’nun ‘Yüzleşme’ kitabı





Kıbrıs tarihinde bir dönüm noktası olan ‘Annan Planı’ 24 Nisan 2004’te referanduma sunulmuş, Kıbrıslı Türkler ‘evet’ derken, Kıbrıslı Rumlar da ‘hayır’ oyu kullanmışlardı. Ana muhalefet CTP’nin, referandumun 20’nci yıl dönümü nedeniyle Girne Dome Otel’de düzenlediği panelde görüşler ortaya konuldu. Muhittin Tolga Özsağlam’ın moderatörlüğünde yapılan panelde konuşan gazeteciler Hasan Hastürer, Başaran Düzgün, Erdal Güven ve Mustafa Karaalioğlu, o günlerin havasını ve görüşlerini dile getirdiler.

Bu vesile ile Dr. Mustafa Arabacıoğlu’nun ‘Annan Planı Sürecinde Yaşananlar-YÜZLEŞME’ isimli kitabından bahsetmenin tam yerinde olacağını düşündüm ve bugünkü köşe yazımı bu konuya ayırdım. Tam anlamıyla 608 sayfalı okkalı bir kitap. Ön kapakta Kıbrıs haritası üzerinde Rauf Denktaş, Mehmet Ali Talat, Serdar Denktaş, Kofi Annan, Tasos Papadopulos ve Glafkos Kliridis’in fotoğrafları yer alıyor.

“Annan Planı’nın taraflara sunulduğu 11 Kasım 2002’de UBP-DP Hükümeti’nde Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı idim. Haftanın 7 gününü zamanla yarışarak geçiriyordum.” diyen Arabacıoğlu, şunları ekliyor:

“Plan gündeme gelince, Kıbrıs’ta bir çözüm olacağı ve AB’ye gireceğimiz ve herkesin çok mutlu olacağı yönünde bir fırtına esiyordu. Planı ilk kez okuduğumda ‘dengeli’ olduğu kanaatine varmıştım. O günlerde CTP Genel Başkanı olan Mehmet Ali Talat, planı allayıp pullayıp halka sunuyor ve toplumda olumlu etkiler yaratıyordu. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, sağlığı nedeniyle ABD’de olduğu için ciddi bir siyasi boşluk vardı. Daha sonra sakin bir ortamda defalarca planı detaylı biçimde okumaya başladığımda bende ciddi endişeler belirmeye başladı.”

Arabacıoğlu endişelerini dile getirirken şunları kaydediyor: “Plan o kadar diplomatik bir dille yazılmıştı ki, bir yerde yaratmış olduğu bir dengeyi, başka bir bölümde dipnot düşerek, zaman içerisinde Kıbrıslı Türkler aleyhine ortadan kaldırdığını fark ettim. İki kesimlilik planda vardı, ama sulandırılmıştı. 25-30 yıl sonra iki kesimlilik ortadan kalkacak ve kendi parça devletçiğimiz içinde bile mülk egemenliği Rumlara geçecekti. Siyasi egemenliğimiz var gibi görünüyordu, ama o da 25-30 yıl içinde ortadan kalkacaktı. Garanti ve İttifak Anlaşmaları yürürlükte kalacak gibiydi, ancak aynı süre içinde revize edilmeleri gündeme gelecekti.”

Planın iyi niyetle hazırlanmadığına kanaat getirdiğini ifade eden Mustafa Arabacıoğlu, planı yazanların, Kıbrıs Türklerinin bu adada varlığının tartışılır hale gelmesine yol açacaklarını fark ettiğini ifade ederek, içimize gelip yerleşecek olan Rumların, ileriki yıllarda seçme seçilme haklarını kazandıktan sonra, Kuzey’deki devlette siyasi kararların alınmasında da etkili olacaklarını saptadığını belirtti. Arabacıoğlu, Annan Planı sürecinde, bu planın iyileştirilmesine, önerileriyle büyük katkı koyduğunu, olumsuzlukları, tuzakları ortaya çıkaran kişi olduğunu düşündüğünü belirtti.

Kitabın ‘İçindekiler’ bölümünde yer alan bazı konu başlıkları şöyle:“Annan Planı 7 şiddetinde bir deprem, Annan Planı sürecinde paranın rolü oldu mu?, Baykal ve Demirel’den Denktaş’a destek, Ecevit’in tavrı, karamsarlığı ve uyarıları, Kopenhag’da neler oldu?, Mitinglere Rum ilgisi, Talat’ın 15 Ocak 2003 TV programı: Planı imzalarım, 24 Ocak 2004 sonun başlangıcı, Papadopulos TV’de ağladı ve Rum halkını güçlü bir ‘Ohi’ demeye çağırdı, ‘Evet’çilerin kutlamaları, Annan sonuçtan memnun olmadı, Verheugen ‘Olağanüstü fırsat kaçtı’ dedi”Mustafa Arabacıoğlu, kitabın son bölümünde ‘Alınması gereken ders’ başlığı altında şunları vurguluyor:

“51 yılda içimiz dışımız belge doldu. İsimlerini bile unuttuğumuz görevliler geldi gitti. Başardıkları tek şey bizleri çözüm isteyenler/istemeyenler diye ikiye bölmeleri oldu. Bu kitaptan çıkaracağımız en önemli ders; kendi içimizde bölünmenin bizi bu günden ileriye götürmeyeceği olmalıdır. Yeniden birbirimizi ve yurdumuzu seversek çözüm kendiliğinden gelecektir.”

Herkesin okuyup da ders alması gereken bir kitap… Allah razı olsun Sn. Mustafa Arabacıoğlu.

İyi pazarlar.

 

***

 

Hüseyin Taçoy (Kral) ve Tomaç Erhat

 

Çukurova’nın ve aynı zamanda bölgenin tanınmış isimlerinden Hüseyin Taçoy, namı diğer Kral, önceki gün kendi köyünde son yolculuğuna uğurlandı. Aile mensupları, tüm dost, akraba ve sevenlerine üzüntü ile duyururken, sonsuz acı içerisinde olduklarını ifade ederek, “Canımız babamız, dedemizin yokluğuna hiçbir zaman alışamayacağız. Acımız sonsuzdur. Yattığı yer nur, mekânı cennet olsun” dediler.

Gazimağusa’nın sevilen simalarından Tomaç Erhat da bugün Mağusa’da toprağa verilecek. Akraba, dost ve sevenlerine üzüntü ile bildirilirken, nur içinde yatması, mekânının cennet olması temenni edildi.

 

Annan Planı yıl dönümü ve Arabacıoğlu’nun ‘Yüzleşme’ kitabı

Yorumlar kapalı.