Akay Cemal

Birleşmiş Milletler, bir Gambiya kadar olamadı!





Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Gambiya’nın başkenti Banjul’da gerçekleştirilen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) 15’inci Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’nde konuştu ve Kıbrıs Türk halkının 60 yıldır maruz bırakıldığı insan hakları ihlallerine dikkat çekti.

İTT’ye, Kıbrıs Türk halkına uygulanan insanlık dışı izolasyonların sona erdirilmesine yönelik alınan kararlar dolayısıyla teşekkürlerini ifade eden Tatar, üye ülkelerle dayanışma içerisinde, izolasyonların sonlandırılması için hızlı ve somut adımlar atılacağına inanç belirtti. Konuşmasında Kıbrıs sorununa ilişkin son gelişmeleri de paylaşan Ersin Tatar, 56 yıldır BM himayesinde gerçekleştirilen ‘iki toplumlu, iki kesimli federasyon’ zeminindeki müzakerelerin Rum tarafının uzlaşmaz tutumu nedeniyle sonuçsuz kaldığını kaydetti. Tatar, Kıbrıs Türk halkının, uluslararası toplumda hak ettiği yeri almasının zamanının geldiğini ifade etti.

Daha da önemlisi Gambiya Cumhurbaşkanı Adama Barrow’un sözleriydi. Barrow, ikili ilişkilerin geliştirilmesini kendilerinin de arzu ettiklerini, Kıbrıs Türk halkının verdiği mücadeleden haberdar olduklarını, Gambiya olarak, bu hususta neler yapılabileceğine dair birlikte çalışmaya hazır olduklarını kaydetti.

Gambiya, bizim coğrafyada pek adı geçen bir ülke değilse de, İslam İşbirliği Teşkilatı’nın (İTT) dönem başkanıdır. Toplantının, Gazze’de cereyan eden soykırımın devam ettiği bir sırada yapılması önemlidir. Her ne kadar İİT’nin söz konusu saldırıları önleyecek gücü yoksa da, İslam ülkeleri arasında daha fazla dayanışmaya, daha sıkı işbirliğine ihtiyacı olduğu gerçeğini ortaya koymaktadır.

Müslüman Arap dünyasının ve İslam aleminin, Gazze’de geçen yılın temmuz ayından bu yana öldürülenlerin sayısı 36 bine ulaşmasına rağmen, yeterince birlik olamadığı, sesini arzu edilen düzeyde çıkaramadığı, tepki göstermediğinden haklı olarak yakınılmaktadır. Bu da, tek vücut olunması halinde başarılı olunacağını göstermiş bulunuyor.

Yazının başlığına gelecek olursak, BM Genel Kurul toplantılarında Kıbrıs Türk tarafına bugüne kadar söz hakkı verilmiş değildir. Bir defasında Kurucu Cumhurbaşkanı merhum Rauf Denktaş, BM kürsüsünden dünyaya hitapta bulunmuş ve Kıbrıslı Türklerin çektiği sıkıntıları dile getirmişti. Kıbrıs konusunda ortak zemin arayışları süredursun, Türk tarafının eşit statüde olmaması bir dezavantajdır. Bu da 4 Mart 1964 tarihinde BM Güvenlik Konseyi’nin aldığı talihsiz kararın esiridir. Türk tarafına hem ‘masaya otur’ diyorlar, hem de ‘Rum devlet, sense toplumsun’ diye de ekliyorlar.

Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?

Bir başka deyişle çözümün önüne kendileri barikat koyuyor. Hani ‘Kendisi çalar kendisi oynar’ derler ya! Böylesi bir ayrımcılık kimseye bir fayda sağlamaz.

Gambiya bile BM’nin vermediği söz hakkını KKTC Cumhurbaşkanı’na vermiş ve Ersin Tatar da, Kıbrıs Türk halkının 60 yıldır maruz bırakıldığı insan hakları ihlallerini orada dile getirmiştir. BM ve AB olarak, Kıbrıs Türk halkının söz hakkına da ambargo koyacak, sonra da ‘İki toplumlu, iki kesimli federasyon’ diye ahkâm çekeceksin. Yemezler! Bir Gambiya kadar olamadılar.

                                                                                    ***

Şaziye İbrahim Lefkoşa’da,

Çetereisi Lefke’de,

Şonya Karaoğlanoğlu’nda defnedildi

 

İbrahim ailesinin kıymetli büyüğü, ailenin sevgilisi, iyi insan Şaziye İbrahim’in dün Lefkoşa’da sonsuzluğa uğurlandığı tüm sevenlerine duyurulurken, bu vesile ile cenazeye katılan, başsağlığı dileyen tüm sevenlerine sonsuz teşekkür edildi.

Sevgili eşi Salih İbrahim, evlatları ve eşleri Fayka-Salih İbrahim, Resa-Sezai İbrahim, İbrahim İbrahim, torunları ve eşleri Şaziye-Halil Hodja, Halil ve İsmet İbrahim, Salih-Selcan İbrahim, torun çocukları Resa İbrahim, Kaan ve Kaya Hodja, bakıcısı Gülcan, sonsuz acılar içerisinde olduklarını ifade ederek, nur içinde yatmasını, mekânının cennet olmasını dilediler.

Öte yandan dün de belirttiğimiz gibi, Lefke’nin çınarlarından, arkadaşımız Dilek Çetereisi’nin de annesi, Çetereisi ailesinin büyüğü Bahire Çetereisi’nin çok sevdiği Lefke’de toprağa verildiği tüm dost, akraba ve sevenlerine üzüntü ile duyuruldu. Bahire Hanım, merhum Mehmet Çetereisi’nin eşiydi.

Evlatları ve eşleri Muzaffer-Mürüde Çetereisi, Mutafa-Gülen Çetereisi, Hasan(merhum) ve Derviş Çetereisi, Dilek Çetereisi-Mehmet Rıza, ayrıca torun ve torun çocukları, “Acımız sonsuzdur. Yokluğuna asla alışamayacağız. Yattığı yer nur, mekânı cennet olsun” dediler.

Diğer yandan tanınmış isimlerinden, iyi insan Levent Şonya’nın dün Karaoğlanoğlu’nda defnedildiği tüm dost, akraba ve sevenlerine üzüntü ile duyuruldu. Anne ve babası Ayla-Akkanat Şonya (merhum), kızı Elizabeth Şonya, kardeşleri Uluç Şonya, Ardıl-Fahri Can Sarıoğlu, kardeş çocukları Ümit Hazal Şonya, Can Şonya, Deniz-Su Sarıoğlu ve tüm ailesi, “Canımız, her şeyimiz, bir tanemiz Levent’imiz; yattığın yer nur, mekânın cennet olsun” ifadelerini kullandılar.

 

Birleşmiş Milletler, bir Gambiya kadar olamadı!

Yorumlar kapalı.