
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in kişisel özel temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar, Kıbrıs konusundaki temasları çerçevesinde dün Ankara’da Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile bir araya geldi. Çarşamba günü de Lefkoşa’da Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile görüşecek.
Temmuz ayı başında görev süresi tamamlanacak olan Holguin Cuellar şu ana kadar yaptığı temaslarında taraflar arasında Kıbrıs konusundaki müzakerelerin yeniden başlayabilmesi için ortak bir zemin olmadığı tespitini yaptı.
Temasları ile ilgili raporunu hazırlamaya başlayan Holguin Cuellar, büyük bir olasılıkla ortak zemin olmadığını BM Genel Sekreteri Guterres’e aktaracak.
Bu arada bir süre önce Cumhurbaşkanı Ersin Tatar New York’ta BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile görüşmüştü.
Bu görüşmede Tatar, Türk tarafının Kıbrıs konusuna yaklaşımını Guterres’e bir kez daha aktarma fırsatı buldu.
Tatar, Kıbrıs konusunda Kıbrıs Türk tarafının egemen eşitlik ve eşit uluslararası statüsü teyit edilmeden resmi müzakerelere geçilemeyeceği yönündeki siyasetten geri adım atılmasının söz konusu olmadığının bir kez daha altını çizdi.
Cumhurbaşkanı Tatar, Türk tarafının ‘3D’ diye kısaca ifade edilen doğrudan ticaret, uçuş ve temas konusundaki talebini de BM Genel Sekreteri’ne aktardı.
Guterres kendisinin de katılımı ile İsviçre’de gerçekleşen 5+1 gayrı resmi konferanstan bu yana tarafların pozisyonlarında bir değişiklik olmadığını biliyor.
Bu nedenle de Kıbrıs konusunda özlü meselelerde bir ilerleme sağlanmasının mümkün olmadığının farkında.
Guterres, ortak bir zeminin olmadığı koşullarda özlü konularda değil ama taraflar arasında iş birliklerine zemin yaratacak meselelerle ilgili görüşmeler yapılıp yapılamayacağı konusunda nabız yokluyor.
Holguin Cuellar da benzer bir çizgide arayışlarını sürdürüyor.
Ancak görünen o ki bu arayışlardan da bir sonuç çıkmayacak.
Aslında Türk tarafının beklentisi BM Güvenlik Konseyi’nin Kıbrıs’ta taraflar arasında ortak bir zemin olmadığı gerçeğini not etmesi ve BM Genel Sekreteri’nin misyonunu yeniden tanımlamasıdır.
Böylece tükenmiş olan süreçler tamamen ortadan kalkacak ve daha gerçekçi bir zemin üzerinden meseleye yeni bir bakış açısı getirilebilecek.
BM Güvenlik Konseyi kısa bir zaman içerisinde böylesi radikal bir adım atar mı? Zor.
Ama tabii ki bu bir süreç meselesi ve sizin ne kadar kararlı olduğunuza bağlı.
Holguin Cuellar dün Ankara’daydı, yarın da Lefkoşa’da taraflar arasında iş birliklerine fırsat yaratacak görüşmeler olabilir mi ya da köprü kurucu bazı adımlar atılabilir mi yönünde sürdürdüğü egzersizinin son denemelerini yapacak.
Türk tarafının Kıbrıs konusundaki bakışı çok açık ve net.
Bu görüşlerinden geri adım atması ya da bu pozisyonunu erozyona uğratabilecek herhangi bir öneriye yeşil ışık yakması söz konusu değil.
Beklenti, Angela Holguin Cuellar’ın artık raporuna odaklanması ve Kıbrıs gerçeklerini, taraflar arasında ortak bir zemin olmadığını ve mevcut koşullarda yeniden Kıbrıs meselesinin özüne dönük müzakerelerin eski yöntemlerle kaldığı yerden başlamasının mümkün olmadığını rapor etmesidir.
Bu aşamada Kıbrıs konusunda üçlü ya da garantörlerin de katılımı ile beşli gayri resmi bir toplantı gerçekleşmesi mümkün görünmüyor. Bunun nedeni ise daha önce yapılan gayrı resmi 5’li toplantıdan sonra tarafların pozisyonlarında değişen bir şeyin olmamasıdır.
Bu arada Türkiye-Yunanistan arasında yaşanan yumuşama sürecinin Kıbrıs konusuna bir etkisinin olamayacağını da not edelim.
Özetle Holguin, görev süresinin sonuna doğru gelirken Kıbrıs konusunda yeni bir gelişme yaşanması beklenmiyor.
Yorumlar kapalı.