Evet, asıl engel samimiyetsizliktir diyorum. Çünkü samimiyet yoksunluğu ile atılan tüm adımların başarısızlığa mahkum olduğunu biliyorum.
Düşündüren, özeleştiri vesilesi olabilecek ve sadece başlığa bakanların dahi kalbine dokunabilecek düzeyde bir yazı. Sonuna kadar okumanızı tavsiye ederim. Amacım ne övgüdür, ne de yafta.
Samimiyet, insan hayatının olmazsa olmazıdır. Yokluğu son derece ciddi bir yoksunluk hali, varlığı ise gerçek bir kazanımdır. Samimiyet ve samimiyetsizlik arasında ise gerçekten sadece ince bir çizgi var diyebilirim.
İlk başta kendimden, sonra kurumlardan ve en sonda da devlet yapısından örnekler vermek istiyorum. Örneklerle daha etkin bir özeleştiri olacağı aşikar.
Özeleştiri, Hataları, yanlışları ve sıkıntıları biraz olsun fark etmek, doğruya ulaşabilmek için önemli bir adım atmak demektir.
Çuvaldızı ilk olarak kendime ve kurumuma batırmak istiyorum.
KKTC Engelliler Dayanışma Derneği bünyesinde çok sayıda faaliyet yürütülüyor. Yardımlar, eğitimler, farkındalık programları, ev ziyaretleri, özel aktiviteler… Göreve ilk geldiğim zaman, ağır engelli bir üyemizi ziyaret etmiştik. Aile, evin ve engelli evlatlarının temizliğine hiç dikkat etmiyordu. O engelli arkadaşımızla tokalaşmıştık. O an aklımdan temiz olmadığı ve elimi yıkamam gerektiği geçmişti. Birkaç dakika sonra bunu hatırladığımda ise kendimden utandım gerçekten.
O utançla evden ayrılmak için kalkdığımızda adeta kendimi affettirmek adına değil tokalaşmak, boynuna sarılmıştım. Şu an bunları yazarken bile utanıyorum. Yıllardır hala daha o kapıdan her girişimde aynı anın utancını yaşıyorum.
Dernek faaliyetlerinin tamamı, gönüllü ve sponsorlar desteğiyle icra ediliyor. Zaman zaman düşündüğüm husus şu ki faaliyetlerimizin bir kısmını sosyal medyada özel hayata dikkat etmeye gayret ederek de olsa paylaşıyoruz.
Biz bir kurumuz ve kısmen de olsa faaliyetlerimizin duyarlı vatandaşlarımıza tanıtılması gerektiği kanaatine sahibiz. Özellikle yardım ve eğitim faaliyetlerinin tanıtılması son derece hassas bir konu.
Bu konuda şunu da ifade etmek isterim ki KKTC’de derneklere duyulan güven, haklı olarak sarsılmış durumda. Denetimsizliğin, duyarsızlığın ve fırsatçılığın neticesinde ortaya çıkan çok sayıda dernek var ki tek yaptıkları vatandaşın duygularını istismar etmek.
İşte böyle bir ortamda ise faaliyetlerin bir bölümünün de olsa duyarlı halkımızla paylaşılması gerektiğini zaruret olarak görüyoruz. Çünkü denetimsizliğin ve fırsatçılığın neticesinde istismar edilen duyarlı vatandaşların kendi analizini yapabilmesi gerekiyor.
Olayın benim penceremden görünen yüzü ise çok farklı. Birey olarak rahat değilim.
Konu her ne olursa olsun, özellikle sağ elin verdiğini sol elin duymaması düsturu üzere yardım faaliyetlerinin tanıtımını yapmanın zaman zaman şahsımı rahatsız ettiğini itiraf etmeliyim. Samimiyet ve samimiyetsizlik arasında çok ince bir çizgi var, diyorum kendime rahatsız olduğum bu anlarda.
Ancak üst satırlarda vurguladığım noktaları ve hayatın içindeki gerçekleri hatırlamam fazla zaman almıyor.
Bu faaliyetlerde şahsım adına bulunmuyorum elbette. Tamamen gönüllülük esasına dayalı bir sistemi olan dünya genelindeki tüm kurumlarda uygulamanın böyle olduğunun da farkındayım.
Bu arada, bize güvenen duyarlı halkımızın desteğinin bizi gururlandırdığını bu vesileyle ifade etmiş olayım.
Gelelim meselenin devlet ayağına. Engellilere yönelik olarak özel günlerde, seçim zamanlarında ya da TV programlarında verilen sözlerin yerine getirilme oranını gerçekten merak ediyorum. Ayrıca engelli özel günlerinde neredeyse devletin her biriminden çok sayıda yetkili, engellilere sahip çıktığını vurgulayan demeçler veriyor basın aracılığıyla. Oysa ki engelliler sahip çıkılmayı değil, zaten son derece doğal bir hakkı olan sosyal devlet anlayışını bekliyor.
Buradaki samimiyet, açıklama yapmış olmak mı, yoksa gerçekten ortaya bir şey koyabilmek mi? Yorum yapmadan taktiri sizlere bırakıyorum…
Samimiyet için görevi, konumu ve fikri ne olursa olsun, kişinin kalbine kulak vermesi gerekir. Samimiyetsizlikle atılan her adımın başarısız olması kaçınılmazdır zaten. Çünkü başlıkta da vurguladığım üzere, asıl engel samimiyetsizliktir.
Ömer Suay
Yorumlar kapalı.