Kıbrıs konusunda Cenevre’deki gayri resmi 5+1 Kıbrıs zirvesinde Crans Montana öncesi de dahil 2017 yılından bugüne ilk kez anlamlı bir ilerleme sağlandı. Bu tespit çok önemli! Ve bu tespiti yapan kişi de BM Genel Sekreteri Antonio Guterres.
Yine Guterres’in söylediğine göre zirvenin sonunda ortaya yeni bir atmosfer çıktı. Bu da önemli!
Zirve öncesinde hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını, bunun farklı bir zirve olduğunu ısrarla vurgulamıştım.
Bu zirvede ne federal çözüm konusu ne de kapsamlı bir çözüm için yeni bir müzakere süreci konuşuldu.
İş birliği kültürünün geliştirilmesinin öne çıkacağı bir zirve olacağını söylemiştik. Öyle de oldu.
Anlamlı bir ilerleme sağlandı.
Ve bu zirve ile birlikte taraflar arasında 2017 yılından bu yana yeni bir diyalog süreci başlarken, iş birlikleri yapmak üzere uzlaşılan alanlar da belirlendi.
Keşke Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Kıbrıs İş Birliği Konseyi kurulması önerisi de kabul görseydi.
Böylece adada bankacılık ve finansal işlemlerde, ticaret, turizm, açık deniz enerji kaynakları, AB şebekesine elektrik enterkonnekte edilebilirliği, düzensiz göç, yeşil enerjiye geçiş, adli konular, iklim değişikliği, adanın tatlı su kaynaklarının yönetimi, insan kaynaklı ve doğal afetlere ilişkin ortak eylem ve mayın temizleme gibi konularda ortak çalışmalar yapılabilecek bir yapı ortaya çıkacaktı.
Ancak Rum lider Hristodulidis bu öneriyi reddetti.
Olsun, sorun değil.
Yine de bu toplantıda iş birliği kültürünün geliştirilebilmesi için bazı adımlar atıldı. Türk tarafının beklentisi doğrultusunda bir başlangıç yapıldı.
Varılan uzlaşılar çerçevesinde gerekli adımlar adada atılırsa eminim bu yeni iş birliklerini gündeme getirecek.
Aslında gelinen aşama Türk tarafının ortaya koyduğu yeni politikanın da bir başarısıdır.
Unutmamak lazım ki 4+1 gayri resmi birçok taraflı toplantı yapılması önerisini ilk olarak Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Ekim 2024’te BM Genel Sekreteri ile New York’ta görüşmesi sırasında yapmıştı.
İşte bu öneri sonrasında gelinen noktada taraflar arasında uzun bir aradan sonra ortaya bir sonucun çıktığı anlamlı bir görüşme gerçekleşti.
Bu zirvenin devamı da gelecek.
Temmuz ayında taraflar yeniden bir araya gelecek.
O zamana kadar geçecek süre içerisinde BM Genel Sekreteri’nin atayacağı kişisel temsilci ile yapılacak çalışmalardan bazı sonuçlar alınacağını düşünüyorum.
Ama şunu not etmekte de fayda var: Kıbrıs meselesinde yeni bir sayfa dün resmen Cenevre’de açıldı ve yeni bir dönem başladı.
İş birliği kültürünün geliştirilmesi üzerine inşa edilecek gelişmelerle yol alınması hedeflenen bu yeni dönemde taraflar arasındaki ilişkiler de yumuşayacak.
Diyalog ortamının gelişmesiyle birlikte taraflar arasındaki başka sorunlara da çözümler üretilebilecek.
17 Mart öncesine göre Kıbrıs’ta koşullar değişecek.
Bu yeni koşullarda iyi niyet ve irade olduğu sürece hem bölgedeki hem de adadaki taraflara fayda sağlayacak gelişmeler yaşanabilecek.
Bize bunu söyleten Guterres’in basın toplantısında “Uzun yıllar sonra taraflar arasında anlamlı bir ilerleme sağlanmıştır.” ifadeleridir.
Özetle Kıbrıs meselesinde bugün, düne göre daha iyi bir yerdeyiz.
Ve bu yeni yere ulaşılmasında Türk tarafının ortaya koyduğu yeni politika ve iradenin önemli bir payı var.
Bu notu da buraya düşelim.
(Bu arada büyük bir olasılıkla Kişisel Temsilci Holguin olacak.)
Yorumlar kapalı.