Kıbrıs Başyazı

Nerede bu devlet?  







  Popüler bir sözü, güncelleyerek yazalım.

   OKULLAR OLMASA, EĞİTİM BAKANLIĞI NE KADAR KOLAY YÖNETİLİRDİ?

   Devlet okulları albenisini, nitelikli eğitim bakımından kalitesini kaybetme sürecine girince aileler çocuklarını özel okullara gönderdi.

   Hem de aile bütçelerini sarsacak paralar ödeyerek.

   O çocuklar devlet okullarına dönmeye karar verse, en az on yeni okula gereksinim olacak.

   Konuya azıcık yakınlığı olanlar, devlet okullarında ciddi sorunlar olduğunu biliyor.

   Hükümet bir bütün olarak bilmiyor mu?

   Mutlaka biliyorlar.

   Ancak bilmezlikten gelmek, işlerine geliyor.

   Sorunlar dünyanın her yerinde ortaya çıkar.

   Yöneticilerin en önemli görevlerinden biri, ortaya çıkan sorunları, yangının büyümeden söndürülmesi gibi, önlemektir.

   Sorunların seyrini, “kaderine bırakmak” sorun çözmeyi beceremeyenlerin tek tercihidir.

   Hademelerin sorunları çözümlenemedi.

   Hademeler iş başı yapmıyor.

   Sonuç?

   Okullar pislik içinde.

   Çocukların ve öğretmenlerin sağlıkları tehdit altında.

   Yazık, hem de çok yazık…

   Gazetemiz, toplumsal sorumlulukla, toplumsal sorunlarla ilgili duyarlılık içindedir.

   Manşetimiz bu konuyla ilgili.

   Devlet okullarında, devlet nerede?

   En yerinde sorulardan biri bu olmalı.

   “Devlet okullarda uzun süredir gündemde olan ‘hademe sorunu’ çözüleceği yerde, daha da içinden çıkılmaz bir hal aldı.

   Eğitim Bakanlığı ile sendikalar arasındaki uzlaşmazlık sonucu haftalar önce başlatılan grev devam ederken, okul bahçelerinde, sınıflarda ve koridorlarda çöpler dağa dönüştü, her taraf mikrop yuvası oldu.

   Ağzına kadar dolan çöpleri boşaltan olmadığı için günlerdir kokmaya yüz tutan atıklarda sinekler üredi.

   Çöplerden etrafa yayılan pis kokular da cabası. Çocuklar, bu sağlıksız ortamda okulda eğitim almaya çalışırken, çocuklarının hastalık kapmasından endişe eden veliler kendi aralarında anlaşarak devlet okullarında temizlik yapmaya başladı.”

   Salgın hastalık tehlikesi etrafımızda dolanıyor.

   Her zamankinden daha fazla özenli olmak gerekirken, bizde devlet okulları pislik içinde.

   Son çare, aileler yardımlaşarak okulları temizlemeye çalışıyor.

   Bu durum nereye kadar gidecek?

   Duyarlı bir hükümet anlayışı olsa, bu sorun 24 saati bulmadan çözümlenir.

   O anlayış olmadığı için, sorunlar doğurgan bir hal alarak devam ediyor.

   Çocuğunun okulunda gönüllü temizlik yapan bir anne bakınız ne diyor:

   “Hem hademeler mağdur oldu, hem de bizim çocuklarımız çok büyük risk altında.

   Benim çocuğum 1. sınıf olduğu için ona okulda tuvalete girme desem bile okul çıkışına kadar tuvaletini tutamıyor.”

   Hiç kuşkum yok, hükümet edenlerin, çocukları ya da torunları ağırlıkla özel okullara gidiyor.

   Duyarsızlıklarının bir nedeni de bu olabilir mi?

   Keşke olamaz diyebilseydik.

Nerede bu devlet?

   Popüler bir sözü, güncelleyerek yazalım.

   OKULLAR OLMASA, EĞİTİM BAKANLIĞI NE KADAR KOLAY YÖNETİLİRDİ?

   Devlet okulları albenisini, nitelikli eğitim bakımından kalitesini kaybetme sürecine girince aileler çocuklarını özel okullara gönderdi.

   Hem de aile bütçelerini sarsacak paralar ödeyerek.

   O çocuklar devlet okullarına dönmeye karar verse, en az on yeni okula gereksinim olacak.

   Konuya azıcık yakınlığı olanlar, devlet okullarında ciddi sorunlar olduğunu biliyor.

   Hükümet bir bütün olarak bilmiyor mu?

   Mutlaka biliyorlar.

   Ancak bilmezlikten gelmek, işlerine geliyor.

   Sorunlar dünyanın her yerinde ortaya çıkar.

   Yöneticilerin en önemli görevlerinden biri, ortaya çıkan sorunları, yangının büyümeden söndürülmesi gibi, önlemektir.

   Sorunların seyrini, “kaderine bırakmak” sorun çözmeyi beceremeyenlerin tek tercihidir.

   Hademelerin sorunları çözümlenemedi.

   Hademeler iş başı yapmıyor.

   Sonuç?

   Okullar pislik içinde.

   Çocukların ve öğretmenlerin sağlıkları tehdit altında.

   Yazık, hem de çok yazık…

   Gazetemiz, toplumsal sorumlulukla, toplumsal sorunlarla ilgili duyarlılık içindedir.

   Manşetimiz bu konuyla ilgili.

   Devlet okullarında, devlet nerede?

   En yerinde sorulardan biri bu olmalı.

   “Devlet okullarda uzun süredir gündemde olan ‘hademe sorunu’ çözüleceği yerde, daha da içinden çıkılmaz bir hal aldı.

   Eğitim Bakanlığı ile sendikalar arasındaki uzlaşmazlık sonucu haftalar önce başlatılan grev devam ederken, okul bahçelerinde, sınıflarda ve koridorlarda çöpler dağa dönüştü, her taraf mikrop yuvası oldu.

   Ağzına kadar dolan çöpleri boşaltan olmadığı için günlerdir kokmaya yüz tutan atıklarda sinekler üredi.

   Çöplerden etrafa yayılan pis kokular da cabası. Çocuklar, bu sağlıksız ortamda okulda eğitim almaya çalışırken, çocuklarının hastalık kapmasından endişe eden veliler kendi aralarında anlaşarak devlet okullarında temizlik yapmaya başladı.”

   Salgın hastalık tehlikesi etrafımızda dolanıyor.

   Her zamankinden daha fazla özenli olmak gerekirken, bizde devlet okulları pislik içinde.

   Son çare, aileler yardımlaşarak okulları temizlemeye çalışıyor.

   Bu durum nereye kadar gidecek?

   Duyarlı bir hükümet anlayışı olsa, bu sorun 24 saati bulmadan çözümlenir.

   O anlayış olmadığı için, sorunlar doğurgan bir hal alarak devam ediyor.

   Çocuğunun okulunda gönüllü temizlik yapan bir anne bakınız ne diyor:

   “Hem hademeler mağdur oldu, hem de bizim çocuklarımız çok büyük risk altında.

   Benim çocuğum 1. sınıf olduğu için ona okulda tuvalete girme desem bile okul çıkışına kadar tuvaletini tutamıyor.”

   Hiç kuşkum yok, hükümet edenlerin, çocukları ya da torunları ağırlıkla özel okullara gidiyor.

   Duyarsızlıklarının bir nedeni de bu olabilir mi?

   Keşke olamaz diyebilseydik.

Nerede bu devlet?  
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.