Trump da, ülkesi de krizde

ABD Başkanı Donald Trump’ın dış siyasette bu denli şahinleşmesinin psikolojik nedeni kendi iç siyasetinde yaşanan çok başlıklı kaos mu?..
“Evet” şeklinde olumlu yanıt verilebilecek güncel bir sorudur bu…
Maaş alamayan hava kontrolörleri işe gitmeyince ABD havaalanları çalışamaz ve ABD hava sahası da kapanmış oldu… Kriz, diğer kamu sektörlerine de yayılıyor… Dev ABD’de görülmemiş bir kaos yaşanmaya başlandı böylece…
Kentucky’de bir kargo uçağı yanarak ve ölümlere neden olarak meskûn bölgeye düşerken, bazı havaalanlarında da bomba ihbarları yapıldı…
Tam da bu sırada, ABD’de 11 eyalet yerel yönetimi, acil durum ve terörle mücadele fonlarına kısıtlamalar getirdiği gerekçesiyle Donald Trump yönetimine dava açmasın mı?…
Michigan, Oregon ve Arizona’nın da aralarında bulunduğu, çoğunluğu Demokrat 11 eyalet İç Güvenlik Bakanlığı ve Federal Acil Durum Yönetim Ajansı aleyhine Oregon’un Eugene kentindeki Bölge Mahkemesine başvurdu…
Trump böylece yarattığı iç krizleriyle de küresel gündem olmayı başardı…
Kamuoyu yoklamalarında halkın desteğini gittikçe yitirdiği ve halk onayının yüzde 35’e düştüğü görülen ABD Başkanı Donald Trump, ilk büyük iç krize bütçesi nedeniyle yol açtı böylece…
***
Durum özetle şudur: Cumhuriyetçiler ve Demokratların Trump’ın sunduğu bütçe üzerinde anlaşmaya varamaması ve Kongre’nin yeni mali yıl başlamadan geçici bütçe tasarısını onaylayamaması nedeniyle federal hükümet 1 Ekim’den bu yana kapalı bulunuyor. Amerikan kanunlarına göre Kongre, 1 Ekim’de başlayıp 30 Eylül’de sona eren mali yıl için bütçeyi onaylayamazsa, aranın geçici bütçelerle kapatılması gerekiyor.
Geçici bütçenin de kabul edilemediği dönemlerde federal hükümet, harcama yetkisini kaybederek temel hizmetler dışındaki tüm faaliyetlerini durduruyor…
Bu süreçte, “temel” olmayan hizmetlerde görevli kamu çalışanları ücretsiz izne çıkarılırken, ABD ordusu, istihbarat kurumları, kamu hastaneleri, havaalanları ve hapishanelerde görevli personel çalışmaya devam ediyor. Bu çalışanlar, kapanma dönemlerindeki maaşlarını, genellikle Kongre yeni bir bütçe geçirene kadar alamıyor…
***
Siyasi yenilgilere daha ayrıntılı gelecek olursak… Tabii ki son günlerin yankılar yaratan bir diğer günceli de Amerika’ya ve Trump’a dair… Trump’ın New York Belediye Başkanlığı seçimi ile bazı eyalet valiliği seçimini de Demokratlara kaptırmış olması….
Halkın içinden sivrilip gelen 34 yaşındaki, esmer tenli, Uganda kökenli aktivist yeni New York Belediye Başkanı Zohran Kwame Mamdani, üstelik bir Müslüman!.. Dünyanın en büyük metropolüne belediye başkanı seçilebildiğinden dolayı tüm dünya onu konuşurken, dünyanın ezilen mazlumları ve mağdurları da bir tebessümü hak ettiler… Rahat bir nefesi de…
Demek ki  vicdan ve sağduyu tümden ölmemiş… Hem de ABD gibi materyalist ve Siyonist egemenliğindeki bir ülkede…
Kim bilir, Müslüman Mamdani geleceğin ABD başkanı da olabilir…
***
Olayın boyutları kritik… Bu genç Müslüman adam, Filistin’i savunan tarzıyla güçlü Siyonizme karşı da zafer kazandı.  Hatta “Netanyahu New York’a gelirse onu tutuklatırım” şeklindeki radikal söylemlerine rağmen…
Trump’ın Hristiyanların öldürüldüğü gerekçesiyle Nijerya’yı vurma tehditlerini savurduğu bir evrede, Amerika’da bir Müslüman zaferi… Ne kadar ilginç, değil mi?…
Hollywood filmlerinde kötülüğü betimlemek için Doğulu ve Müslüman karakterler öne çıkarılırken, Mamdani önyargıları yıkarak ve iyiliklerin temsilcisi olarak dünyanın en ünlü metropolüne belediye başkanı seçildi… Hem de Trump’ı öylesine bir kızdırarak ki!..
Bundan sonraki gelişmeleri de izlemekte yarar var… Çünkü Trump, Mamdani Belediyesine maddi destek vermeyeceğini peşinen açıklamış durumda…
Hadi bakalım!..
Mazlumların temsilcisi Ugandalı Mamdami mi yaman, acımasız kapitalizmin temsilcisi Trump mı yaman!…
Bu yüzleştiklerimiz, senaryosu ve yönetimi Siyonist akım tarafından finanse edilen hayali bir Hollywood filmi değil, gerçeğin ta kendisi…