Ahmet Tolgay

Muhteşem izlenimler






KKTC’de harika bir teknoloji rüzgârı estiren TEKNOFEST’in süksesi sürerken Cumhuriyet Yerleşkesi’nin açılış törenini gururla yaşadık… Ada’nın her metrekaresinin Türklüğümüzün izi ve silinmez anılarıyla harmanlanmış olduğunun duyarlılığını bir kez daha iliklerimize dek yaşadık…

Evet: Yüzyıllardır buradayız ve sonsuza dek de burada olacağız… Türklük olarak bu toprakların konuğu değil, sahibiyiz…

Bu duyguları bize bir kez daha en somut sunumlar ve göstergelerle yaşatanlara buradan da teşekkürler…

***

TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ne güzel dedi: “Yeni cumhurbaşkanlığı binamız modern mimarisiyle devletimizin vakarını, Meclis binamız ise ihtişamıyla Kıbrıs Türk halkının demokrasi sevdasını temsil ediyor.”

KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ise KKTC’de yalnızca bir yerleşkenin açılmadığını, kökleri 1571’e dek uzanan Kıbrıs Türk halkının iradesinin, egemenliğinin ve devletinin çağdaş mimariyle buluşarak vücut bulduğu tarihi bir anın tanıklığının yaşandığını belirtiyordu… Hepimizin duygularına tercüman olarak…

Sonuç olarak, kıvançtaki ve tasadaki ezeli ve ebedi birlikteliğimizin bir kez daha kararlılıkla yinelenmesiydi söylenenlerin toplamı… “Aynı kültürü, aynı inancı, aynı kaderi ve aynı maziyi paylaştığımız Kıbrıs Türk halkıyla istikbalimizi de bir ve beraber görüyoruz” diyordu Erdoğan…

Ve tabii ki heyecan büyüktü… Tarihi törene gidemeyenlerimiz, pür dikkat ekranlardan duruma odaklandık…

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş’un belirttiği gibi eşit egemenliğimizin iradesinin ilan edildiği tarihi bir gün yaşıyorduk çünkü… Halkımıza ve devletimize armağan edilen muhteşem yapı da eşit egemenlik tutkumuzun bu coğrafyadan silinmeyecek anıtı gibiydi o duygulandırıcı ve heyecanlandırıcı fonda…

Halkımıza, devletimize ve demokrasimize hayırlı ve uğurlu olsun…

***

Cumhuriyet Yerleşkesi’nin açılış töreni tarihsel niteliğiyle kronolojimizdeki unutulmayacak yerini aldı böylece…

Toplumsal geleceğimizde 3 Mayıs 2025 tarihi, gururla anımsanacaktır hiç kuşkusuz…

Ülkemizde böylece tarihi bir olay daha yaşanırken, bu olayın önde gelen kahramanı TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şahsına nasip olan “Büyük Devlet Adamı” kimliğinin altını, her sözcüğü özenle seçilip seslendirilen olgunluk ürünü veciz konuşmasıyla çizdi…

Spekülatör kışkırtmalarının tam aksine hiç kimseye had bildirmedi… Ama içimizde örülmekte olan nifak duvarlarının birlik ve beraberliğimizin gücüyle yıkılması gerektiğine de önemle parmak bastı…

Federasyonun artık tümden gündemden kalktığına vurgu yaparken ve iki devletli çözüm tezindeki kararlılığı dünyaya bir kez daha KKTC platformundan ilan ederken, gündemde salınıp duran çeşitli spekülasyon balonunu da patlattı…

Çok yerindeydi: Devletimizin adını değiştirmek için Kıbrıs’a geleceğini yineleyip duranlara “Adımız ne olursa olsun soyadımız Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti”dir yanıtını verdi…

Büyük hatip Erdoğan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni “Akdeniz’in incisi, direnişin kalesi, vatan sevdasının ebedi ocağı, Mehmetçik ve Mücahitlerin destan yazdığı topraklar” olarak betimledi ve bu destanı yazanları bir kez daha vefayla selamladı… Çok önemlidir vefa…

O sözler üzerine, tören salonundakiler de alkışları ve coşkularıyla ayağa kalkarak şehitler yatağı ve emaneti Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni gururla selamladılar…

Erdoğan “Cumhuriyet Yerleşkesi” olarak tanımladığı yepyeni ve muhteşem binaların KKTC’nin güçlenerek kalıcılığının işareti olduğuna dikkati çekerken, kendi kendimize yeterlilik bağlamındaki projelendirilmiş yatırımların da artarak süreceğini, elektrik ve tarımsal sulama konularımız dahil, örnekler vererek açıkladı… Sağlık konusundaki değinmeleri umut verici idi gerçekten…

Erdoğan’ın sözleri Anavatan Türkiye’nin yapıcı ve şefkatli elinin her zaman üstümüzde olacağının açık güvencesi olarak bilincimize ve hafızalarımıza kazındı bir kez daha…

Sağol, var ol Anavatan Türkiye…

Muhteşem izlenimler
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.