Girne Üniversitesi 60+ Tazelenme Programı’nın yürütücülüğünü yapan, aynı zamanda Yaşlı Hakları ve Ruh Sağlığı Derneği üyesi Doç. Dr. Emete Toros, programın amacına dikkat çekerek, yaşlı haklarına değindi:
- “Gerçek potansiyellerini keşfediyorlar..” Girne Üniversitesi 60+ Yaş Tazelenme Programı’nın hayat bulduğu Ekim 2018 yılında koordinatörlüğünü, 6 Mart 2023 tarihinden itibaren de yürütücülüğünü yapan Doç. Dr. Emete Toros, yakın gözlemci olarak, 60 yaş üstü bireylerin aldığı derslerle birlikte gerçek potansiyellerini keşfettiğini aktardı.
Emine Gül ÖZER
Ülkemizde yaşlı nüfus oranı hızla artış gösterirken, yaşlıları korumaya yönelik yasalarımız bile henüz mevcut değil..
Sosyal durumlar, ekonomik koşullar, fiziki olaylar yaş üzerine büyük etken oluştururken, orta yaşlı nüfus bile kimi zaman bedenen olmasa da, ruhen çökmüş bir vaziyet alabiliyor..
İnsanların hayallerini yaşayabilmesi, aktif kalabilmeleri ve aynı zamanda başarılı yaşlanmaya teşvik sağlaması amacıyla Girne Üniversitesi’nin 60+ Tazelenme Programı bu anlamda önemli bir girişimcilik örneği sunuyor.
Girne Üniversitesi 60+ Tazelenme Programı’nın hayat bulduğu Ekim 2018 yılında koordinatörlüğünü, 6 Mart 2023 tarihinden itibaren de yürütücülüğünü yapan, aynı zamanda Yaşlı Hakları ve Ruh sağlığı Derneği üyesi Doç. Dr. Emete Toros, KIBRIS’a özel demeç verdi.
Girne Üniversitesi 60+ Tazelenme’nin çıkış amacının programın vizyonu ve misyonuyla çok paralel olduğunu ifade eden Toros, sağlıklı ve kaliteli yaşamın bütünsel bir programla desteklendiğini, aktif, aynı zamanda başarılı bir yaşlanmaya imkân sağladığını belirtti. “Sosyal olarak aktif kalmaya teşvik eden bir ortamın içerisine çekerek dönüşümlere de vesile oluyoruz” dedi.
Misyonlarının içerisinde beş temel ilkelerini eklediklerini ifade eden Toros, “öğrenerek gençleşmek, fiziksel olarak güçlenmek, sosyal olarak aktif kalmak, kuşakları buluşturmak ve sosyal sorumluluk projelerine destek olmak olan ilkelerimize sadık kalarak dönemlik programlarımızı oluşturuyoruz” ifadelerini kullandı.
Aynı zamanda tüm 60+ tazelenme programı ailesinin ve kendisinin de Yaşlı Hakları ve Ruh Sağlığı üyesi olduğunu belirten Emete Toros, bu noktada da ‘yaşlı hakları devlet politikası olmalı’ vurgusu yaptı.
“Zorunlu ve seçmeli derslerimiz mevcut..”
Girne Üniversitesi 60+ Tazelenme Programı’nın yürütücüsü Doç. Dr. Emete Toros, 60+ Yaş Tazelenme Programı’nın derslerine dikkat çekti, “zorunlu ve seçmeli olmak üzere iki çeşit derslerinin olduğunu, zorunlu derslerde bütünsel bir yaklaşım izlediklerini, fiziksel dinçliği sağlayabilecek bilgiler ve egzersizler ile zihni kullanabilecek ve ruhsal olarak kendinizi iyi hissettirecek derslerin programdaki bütünsel çerçeveyi oluşturduğunu belirtti..
Bunun bir sosyal sorumluluk projesi olduğunu ve bundan dolayı da aile bireylerinden ücret almadıklarını aktaran Toros, konu ile ilgili şunları söyledi;
“Aynı zamanda bize katkı koyan hocalarımız da ücret talep etmeden derslerini veriyorlar. Bu programda tamamen gönüllülük esas aslında. Burada önemli olan insanların gönülden verilen derslerin gönüllerde de yer bulabilme sihri…İçten, sevgiyle, mutlu olarak verilen derslerle mutluluk daha güzel karşıya aktarılabiliyor.. Programımıza destek koyan tüm hocalarımız mutlu hissederek derslerini verdiklerinden dolayı derslerin içerikleri de o bağlamda çok daha zengin olabiliyor. O iletişimin verdiği mutlulukla tam bir doyum noktasında o dersler aktarılıyor. Seçmeli derslerimiz de çok çeşitli… Çok farklı niteliklerde ve becerilerde olan aile bireylerimiz var. Müzikte çok başarılı olan, ya da kendine yeni hobi ve beceri edinmek isteyen aile bireylerimiz var. Şahsen benim resmim hiç iyi değil… Benim gibi yeteneksiz olduğunu düşünerek resim derslerine başlayıp sergide resimleriyle yer alan aile bireylerimiz bile var. Türkiye’de 60+ Tazelenme Programı yürüten farklı üniversitelerle de iletişim halindeyiz. Hayal ettiğimiz, ihtiyaç olduğunu düşündüğümüz her dersi programımıza yerleştirebiliyoruz..”
60 Yaş üstü bireyler nasıl sorunlarla karşı karşıya?
60 yaş üstü bireylerin dile getirdikleri sorunlara birebir tanıklık eden Emete Toros, öncelikle kuşaklar arasında kaldıklarını ifade etti. “Bazı aile bireylerimiz annesine, babasına aynı zamanda torununa bakmak zorunda kalıyor. Bir diğer yandan ulaşım sorunu yaşıyorlar. Bizden her zaman talep edilen bu oluyor. Trafik yoğunlaştı ama bir diğer yandan araba kullanmak onları hayata bağlıyor. Örneğin ailemizden Mahide hocamız sadece şehir içerisinde araba kullanırdı. Sırf üniversitemiz için Lefkoşa’dan okula arabasıyla gidip gelmesi kendisini çok mutlu ediyor. Bu noktada artan kazalarla birlikte, belli bir yaş üstünde araba kullanılmaması gerektiği ile ilgili paylaşımları okuduğumda çok üzülüyorum. Araba kullanabilmek büyük bir özgürlük ve bağımsızlık. Evet, sağlık kontrolleri yapılarak ehliyetler yenilensin ama biyolojik yaşa bakarak “belli bir yaş üstü araba kullanmasın” demek bence çok yanlış” şeklinde konuştu.
“Sosyal medyayı kullanamayan insan gerçek dünyada varlık gösteremiyor. Teknolojiye adapte olabilmek en büyük sıkıntılardan birisi olabiliyor” diye ekledi..
“Hayata karşı daha olumlular..”
Katıldıkları derslerin 60 yaş üstü bireylere yansımalarını dile getiren Toros, “hayata karşı kesinlikle daha olumlu bir bakış açısı geliştiriyorlar”.. Birebir gözlemlediği bu değişimi bilimsel çalışmalarla da destekleyecek çalışmalar başlattıklarını söyledi… Sosyal olarak da zenginleştiren bir etkisi olduğunu belirttiği programda ‘o benim kankam’ diyen aile bireylerinin olmasının çok mutluluk verici olduğunu belirtti. Potansiyelini keşfetme, yeni şeyler öğrenme, bunları yapan insanların etrafınızda olması ilham veren bir şey.. Kendi potansiyellerini keşfediyorlar..” ifadelerini kullandı.
Programa dahil olduktan sonra, kendisinde de güzel değişimlerin olduğunu aktaran Toros, “şahsen kendi adıma düşünüyorum da geçmiş yıllara nazaran daha mutluyum. Çünkü işimde sürekli bana mutluluk veren, değer bilen insanlarla beraberim. Bazı insanlara değer verirsiniz, onun kıymetini bilmezler. Ama burada her şeyin değerini bilen, manevi olarak sizi zenginleştiren insanlarlasınız. Aile bireylerimizdeki bu olumlu değişimleri sadece ben değil, aileleri, arkadaşlar, çevresinde bulunan herkes de gözlemleyebiliyor ve bu dönüşümün sebebi sorguladığında da cevap Girne Üniversitesi 60 + Yaş Tazelenme programına çıkıyor” dedi.
“Sigorta işinin çok önemli olduğunu düşünüyorum..”
60+ yaş tazelenme aile bireyleri ve kendisinin Yaşlı Hakları Derneği’ne de üye olduklarını ifade eden Emete Toros, yaşlıların aldığı yardımların yeterliliği hususunda, “bildiğim ve gruplarda paylaşılanlardan gördüğüm kadarıyla, devlet tarafından yapılabilen yardımlar çok yetersiz. Konuyla ilgili olarak en temel sorun da yasal zemin eksikliği. Çıkacak yasayla birlikte, mevcut bakımevlerinin kapanması dilemması da söz konusu. Burada kesinlikle ciddi bir devlet politikasının olması gerekir. Yaşlılığın beraberinde getirdiği belirli risklerin bertaraf edilmesi veya sınırlandırılmasına yönelik bir sosyal güvenlik ve sosyal politika aracı olarak bakım sigortası uygulamasının soruna yönelik önemli bir çözüm olabileceğini düşünüyorum” dedi.
Yasanın yatırımcılar için de önemli olduğunu vurgulayan Toros, “Yasa çıkmadan da bu bakım evi talebine yatırım yapacak girişimci bulmanın zor olduğunu düşünüyorum. Eğer bir girişimciyseniz, buna yalnızca duygusal olarak bakmazsınız. O yasa sadece yaşlıları değil, girişim yapacak kişileri de koruyacaktır. Ancak bu şekilde içimiz rahat bir şekilde yaş alabileceğimizi düşünüyorum, aksi taktirde işimiz çok zor.”
“Gönülden ve fiilen destekliyoruz..”
Yaşlı Hakları ve Ruh Sağlığı Derneği’ne GÜ 60+ Yaş Tazelenme olarak ellerinden geldiğince katkı koymaya çalıştıklarını belirten Emete Toros, konu ile ilgili, “Geçen yıl yapmış olduğumuz satışlar sonunda bütün kazancımızı Yaşlı Hakları ve Ruh Sağlığı Derneğine bağışladık. Farkındalık yaratma, bağış yapmak açısından katkıda bulunmaya çalışıyoruz. En önemlisi de tazelenme ailesi olarak dernek çalışmalarını gönülden ve fiilen destekliyoruz” ifadelerini kullandı..
Yaşam boyu öğrenimin, her insanın hakkı olduğunu savunan Toros, “ulaşmak isteyen her insana da verilebilmesi gerektiğine inanan bir insanım.. o değişim, dönüşümü biz birebir görebiliyoruz.. umarım bunu isteyen herkese ulaşabilecek bir değişim, dönüşüm olur..” dedi..
“BM’nin yaşlılık ilkesine paralel hareket ediyoruz..”
Birleşmiş Milletler’in 5 Yaşlılık ilkesi üzerine konuşan Toros, “1991 yılında Birleşmiş Milletler’in ortaya koymuş olduğu 5 temel yaşlılık ilkesi ‘bağımsızlık, katılım, bakım, kendini gerçekleştirme ve itibardır. 60+ programımız bu beş ilkeden “bakım” dışındaki dört ilkeyi destekleyen bir çerçeveye sahiptir. Aile bireylerimizin sosyal hayata katılımını destekliyor sürekli öğrenerek kendilerini geliştirmelerine imkân veriyor, itibar kazandırıyoruz” ifadelerini kullandı.
Bakım olayının kendi programlarının kapsamı dışında kaldığını ama özellikle her sosyal devletin bunu sağlaması gerektiğini belirten Toros, son olarak şunları söyledi;
“Kendini gerçekleştirmeyi en çok sosyal projelerle yapıyoruz.. Aile bireylerimizin başka sosyal projelere destek olmalarına vesile olarak başkalarının hayatlarına dokunulabilmenin mutluluğu yanında onlara kendilerini gerçekleştirebilme olanağı sağlamış oluyoruz. Bilginin bağımsızlığı da destekleyen bir unsur olduğunu vurgulayan Toros “maalesef ülke olarak BM’in 1991 yılında ortaya koyduğu Yaşlılık İlkelerinin temel noktalarda sınıfta kaldık ama gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki biz, GÜ 60+ tazelenme olarak Birleşmiş Milletlerin bu yaşlılık ilkelerine paralel bir şekilde hareket ediyoruz..”
Yorumlar kapalı.