Ankara’da oynanan MKE Ankaragücü-Çaykur Rizespor maçının ardından sahaya giren Ankaragücü Kulübü Başkanı Faruk Koca ve iki kişi, karşılaşmanın hakemi Halil Umut Meler’i sadece Türkiye’nin değil, dünyanın gözü önüne darbetti. .
Olayın hemen sonrası Türkiye’nin tüm haber kanallarında gündem değişti, Hakem Halil Umut Meler’e saldırı, gündemin ilk sırasına yerleşti.
Duyarlılık kötü bir şey mi?
Ne demek kötü, tam tersine çok çok iyidir.
Tepkileri, eleştirileri, takip ediyorum.
Konuya yaklaşımda yeterli derinlik buluyor muyum?
Elbette bulmuyorum.
***
Genelde spora, özelde futbola kendimi bildim bileli ilgi duyarım.
Futbol, oyun kuralları en kolay öğrenilen oyunlar sıralamasında herhalde ilk sırada yer alır.
Pek çok spor dalı için geçerli olsa da futbol için çok daha yaygın kullanılan tanımlamalardan biridir. “FUTBOL, HATALAR OYUNUDUR.”
Teknik adam, oyuna hatalı bir on bir çıkarabilir. Hatalı oyuncu değişikliği yapabilir.
Savunma hata yaparak, rakibe gol şansı verebilir.
Hücum yapan takım da son vuruşu yapan, hata yapıp topu kale direklerinin arasından geçirmek yerine dışarı atabilir.
HAKEMLER DE HATA YAPABİLİR.
Futbolu güzel yapan yanlarından birinin hataların etkileyici olduğuna inananlardanım.
Futbolcuların, hatalarını, düzeltme şansı yok. Ancak kritik pozisyonlarda hakemin hatasını düzeltmesi için VAR , Video Hakem Uygulaması ya da orijinal İngilizce açılımıyla Video Assistant Refreee 2016 yılında ilk kez uygulandı.
Şimdi teknik alt yapıya sahip ülkelerde uygulanıyor.
VAR uygulamasına karşıydım. Aradan geçen bunca uygulamalı yıla rağmen ısınamadım.
***
Türkiye’nin başkenti Ankara’da bir hakemin yönetimini ve verdiği kararları beğenmeye bir kulüp başkanı, yanına iki adamını da alarak, maç sonrası sahaya girip, hakemi yumruklayıp, tekmeliyor.
İyi ki toplumsal hafıza hatırlatmasında sosyal medya imdada yetişiyor.
Meğer olay sonrası Ankaragücü başkanlığından istifa eden Faruk Koca, önceden hakemlere yönelik, “Gerekeni yaparım haa” uyarısı yapmış.
Faruk Koca, söyleyeceğini söylemiş ama kimse gerekli caydırıcı, tedbirleri almamış.
***
Dünya futbolunun patron kuruluşu FİFA ve kıtlardaki, UEFA gibi futbol uluslararası kuruluşlarının öncelikli hedefleri futbolun daha da yaygınlaşması, albenisinin yüksek olması ve en önemlisi FAIR PLAY anlayışına sıkı sıkıya bağlı kalınmasıdır.
Fair Play, dürüst oyun, dürüst davranıştan öte ahlaki olarak en düzeyde olmaktır.
Yani futbolun parçası olacak olan herkes, en üst düzey AHLAKİ KÜLTÜRE SAHİP OLACAK.
Bu yoksa, Faruk Koca gibiler, kulüp başkanı da olur, sahaya inip hakem yumruklar, hatta daha fazlasını yapar…
***
Sorun, bir kulüp başkanının hakemi yumruklamasından ötedir.
Sıcağı sıcağına, ilk tepkiler değil, kısa, orta ve uzun vadede alınıp uygulanacak karar ve uygulamalar önemlidir.
Yorumlar kapalı.