Yaptıkları meslekten sıyrılarak yeşilin her tonunu Gönyeli’ye taşıyan iki kuzen İbrahim Evran ve Mehmet Aytekin, Samui Gardens’ın kapılarını KIBRIS’a açtı:
“Ağaçları kesmeyin, taşıyın”… Ağaç katliamına dikkat çeken doğa aşığı kuzenler, inşaat alanlarda zeytin ağaçlarının kesildiğinden dem vurarak “ağaçları kesmeyin, taşıyın” ifadelerini kullandı. Dükkanlarında, kurtardıkları zeytin ağaçlarını da kullanan kuzenler, “onları koruyup çoğaltalım..” çağrısında bulundu
Evde bitki yetiştirmenin püf noktaları… Evran, evinde bitki yetiştirenlere de bazı tavsiyelerde bulundu. İbrahim Evran, “Genelde salon bitkileri filtreli ışıktan hoşlanır, toprağı kurudukça sulama ister. Birçok bitkide de bu durum böyledir. Genelde evde baktığımız bitkiler 20-30 derece ısılarda, aydınlık yerlerde yaşamaktan hoşlanır. Bir de evin havalandırılması lazım. Sürekli kapalı olan evlerde çoğu bitki yaşamaz” dedi
Emine Gül ÖZER
İbrahim Evran ve Mehmet Aytekin.. Hem çocukluk arkadaşı, hem de iki kuzen.. Yıllarca ayrı meslekte çalışsalar da aynı paydada buluştular.
İbrahim Evran, evinin arka bahçesinde küçük bir sera kurdu, deneme- yanılma yöntemiyle bitkilerini yetiştirdi. Kuzeni Aytekin de İbrahim’in bu ilgisinden nasibini aldı… Hobi olarak gönül verdikleri bitki sevdaları, meslekleri oldu…
Birlikte “Samui Gardens’ı” açan iki kuzen, şimdilerde her bitki türünü, mütevazi, fakat içi huzur dolu dükkanlarında yeşertiyor.. Açtıkları dükkanın ismini birlikte gittikleri, botanik bahçeleriyle ünlü Samui Adası’ndan alırken, burası hem iç, hem de dış mekan bitkisine kadar pek çok bitki türü barındırıyor..
Her birine ayrı ilgi ve sevgi gösteren kuzenler, kendilerini ise ‘doğa aşığı’ olarak tanımlıyor..
KIBRIS muhabirine, bitkiler ve çiçekler hakkında bilgi veren kuzenler, evde çiçek bakmanın püf noktalarını da anlattı.
Doğa ve bitkileri koruma adına KIBRIS okurlarına çağrıda bulunan paydaşlar, “Herkese doğa sevgisini çocuk yaşta aşılamak gerekir.. Herkes çocuğuna bunu aşılarsa, her şey daha güzel olur.. Yok etmek değil, yaşatmak gerek” dedi.
KIBRIS: Mesleğinizin sizin için zorlu yanları var mı?
Aytekin: “Bitki dünyası çok büyük bir dünya.. Sayısız bitki ve ağaçtan oluşuyor. Her bir türün de birbirinden farklı bakım isteği var, onları bozmamak gerek. Bunları sürdürülebilir şekle sokmak zorlu yanları.. Onun dışında personel zorluğu da yaşıyoruz.”
Evran: “Adam faktörü var.. İşçi bulmak ve sürekli pahalılık en zor yanı. Her aldığımızda bitkide fiyatı artıyor.. bir hafta önce aldığımızla, bir hafta sonra aldığımız aynı fiyatta olmuyor. Bunu müşteriye anlatmakta zorlanıyoruz. Bitkilerin bakımı zor değil, zevk alarak yapıyoruz ama adam eksikliğinden dolayı zorlanıyoruz. Ya bitkiye bakacağız, ya müşteriyle ilgileneceğiz.. Kalifiye eleman bulmak çok zor. Bitkilerin bakılması, saksı değişimi, insanlara bakımlarının nasıl yapılacağını anlatmak işin zevkli kısmı..”
KIBRIS : Çiçeklerin arasında kendinizi nasıl hissediyorsunuz?
Evran: “Çiçeklere baktığımız sürece huzurlu hissediyoruz. Onları nemlendirmek, sulamak, hastalığıyla ilgilenmek, bunları yaparken zevk alıyorum. Kendi aranjmanlarımı yapıyorum, zamanım kaldığınca bunları yapıyorum. Bütün boş zamanlarımı bu işte harcıyorum. Hafta sonu bile bir tatil ihtiyacı hissetmiyorum, işte gibi değilim, burada huzur buluyorum.. buradayken zaten kendimi tatilde hissediyorum.. benim için çok rahatlatıcı bir şey..”
Aytekin : “Bitkilerin büyümesini izlemek çok güzel.. mesela yeni bir dal açması çok güzel hissettiriyor.. her gün bakıyorum açtı mı? açacak mı? diye.. keyif aldığımız şeyi yapıyoruz ve bu durumdan mutluyuz..”
KIBRIS : Evde çiçek bakmanın püf noktaları nelerdir?
Evran: “Salon çiçekleri genelde aynı ortamları, aynı ısıları sever. Az güneş alan, bol ışık alan yerleri sever. Her tür için aynı şeyi söyleyemeyiz ama genelde salon bitkileri filtreli ışıktan hoşlanır.. toprağı kurudukça sulama ister. Birçok bitki de böyledir. Bazı özel türler vardır sürekli nemlendirme ister.. ama genelde evde baktığımız bitkiler 20-30 derece ısılarda, aydınlık yerlerde yaşamaktan hoşlanır. Bir de evin havalandırılması lazım. Sürekli kapalı olan evlerde çoğu bitki yaşamaz. Güzel bir hava sirkülasyonu yaratılmalı. toprak seçimi çok önemli.. sadece düzgün sulama ve bu uygulamalar yapıldığında sağlıklı bir bitkiniz olur.”
KIBRIS: İnsanların çiçeklere olan ilgisi nasıl?
Alptekin: “Değişmiyor, çünkü ilk insandan beri bitkiler doğada büyüyen, doğaya ait bir yaratıktır. İnsanlar yeşili, çiçeği, ağacı görmeye her zaman ihtiyaç duyuyor.. hem psikolojik açıdan rahatlamak için, huzur için, görüntü için.. bitkiler her zaman tercih ediliyor bu noktada. Hiçbir zaman da bunun değişeceğini düşünmüyorum. Pahalılığın etkisi var evet, daha az ama yine de rağbet var.. Özellikle salon bitkilerinin çoğu yurtdışından geldiği için dövizle birlikte artış gösteriyor, ama insanlar yine de bir şekilde alıyor”.
Evran: Çiçek sevenler özeldir. Birçok müşterimiz var, fiyatını yüksek bulursa paramı biriktirip geleyim diyorlar. Almak isteyen, çiçek seven, bir şekilde alıyor.”
KIBRIS: Dış mekan çiçekleriyle, iç mekan çiçekleri arasındaki fark nedir?
Evran: “Dış mekan ve iç mekan arasında ayrım yapmak tropik bitkilerdedir. Tropik bitkiler kendi coğrafyalarında hava sıcaklığı stabil olduğu için, bu da genelde ekvator bölgesidir ve içeride dışarıda yaşayabilirler. Bizim ülkemizde kış aylarında sıcaklık düştüğü için biz dış mekan çiçeklerini içeri aldık, adına da iç mekan çiçeği dedik. Halbuki bizim ülkemizde iç mekanda gördüğümüz bitkiler, kendi coğrafyalarında doğadadır. Aynı ortamı sağlarsanız, dış mekanda da yaşatabilirsiniz. Bizde dışarıda yetişen bitkiler, bizim coğrafyamıza yakın olan bitkilerdir. Örneğin; Monslera kendi ortamında dış mekan bitkisiyken, biz iç mekan çiçeği olarak kullanıyoruz.. orkide normalde iç mekan bitkisiyken, bütün tropik ülkelerde topraksız halde, havada asılı halde yaşayan bir bitkidir.”
KIBRIS: Dükkan isminin ‘Samui’ olmasının sizin için özel bir nedeni var mı?
Aytekin: “Biz İbrahim’le Uzakdoğu’ya meraklıyız.. oralara gittiğimizde gördüğümüz, en beğendiğimiz yerlerden bir adanın ismidir ‘Samui’.. İbrahim’in aklına bu fikir geldi, oranın bahçeleri, bitkileri çok güzeldi, biz de bunu tercih ettik..
Evran: “Samui adasında Aytekin’le tatil yaptık. Tropik bir cennettir Samui adası.. bizde özel bir yeri vardı, benim ilk tanıştığım yerdi. Her gittiğimde bütün botanikleri gezerdim, tüm bitkilerden getirmeye çalışırdım.. ikimizin de ortak noktası olduğu için dükkan ismini böyle koyduk. Dekoru da ona göre yaptık.. tropik bitkilerle zenginleştirdik, hasırlar kullandık. Adı ve dekoruyla her şeyiyle uygun bir mekan tasarlamak istedik. Gelen müşterilerden de bu yönde güzel dönüşler alıyoruz. Adıyla büyütmek istiyoruz. 3 Şubat’ta kapılarımızı açtık. İlgiden de, gelen müşterilerimizin memnuniyetinden de memnunuz.. önümüzdeki zamanlarda ufak , 5-6 masalık bir cafe bölümümüz de olacak, hizmeti bu yönde de geliştirmek istiyoruz. Bu ortamı herkesle paylaşmak istiyoruz, herkes güzel zaman geçirsin istiyoruz..”
KIBRIS: KIBRIS okurlarına neler söylemek istersiniz?
Evran: “Samui Garden olarak bahar ayında bir pilot bölge seçip ağaçlandırma yapmak istiyoruz.. doğada ağaç ekeceğiz.. Bunları daha önceki yıllarda da yaptık. Esas çıkış noktamız zeytin ağacıydı. Bonzai yapma tarzı tasarımlar yaptık zeytinlerden ve bir sürü kesilecek zeytin ağaçlarını kurtardık. İnşaat alanlarında birçok zeytin ağacı katlediliyor. Bunların haberini aldığımızda iletişim kurarak kesilmesini önlüyoruz. Ağaç kaç yaşında olursa olsun, taşınabilir, yeri değiştirilebilir. Kesmeye gerek yoktur. Zeytin ağaçlarını kesmesinler. Sökmeye imkanı olmayan, bize ulaşsın. Bu doğa sevgimiz, ağaç sevgimiz bu şekilde başladı. Satalım para kazanalım değil, onları koruyup, çoğaltalım. “
Aytekin: “Bu doğa sevgisini çocuk yaşta aşılamak gerekir bence herkese. Bizim de annelerimiz, akrabalarımız severlerdi, ekerlerdi. Onun da etkisi olmuştur eminim bizim bu işe başlamamızda. Herkes çocuğuna bunu aşılarsa her şey daha güzel olur.. Yok etmek değil, yaşatmak gerek. Bizim vizyonumuz bu şekilde..”
Yorumlar kapalı.