Sivilleşme ve demokratikleşme sürecimiz gecikmeli oldu.
1968’de yeni sendikal örgütlenme için yeşil ışık yakılmasına yakıldı sendikal eylemler, grevler, Bayraktar, Sancaktar ve Bölge komutanları tarafında kendilerine karşı saygısızlık olarak algılandı uzun süre.
***
1973’te Cumhurbaşkanı Muavinliği seçimi vardı. Dr. Fazıl Küçük görevdeki Cumhurbaşkanı Muaviniydi, 67 yaşındaydı ve göreve devam etmek istiyordu. 1970’te kurulan CTP’nin Genel Başkanı Ahmet Mithat Berberoğlu da adaydı.
Dr. Fazıl Küçük, Ankara’ya çağrıldı… ‘Beni yiyemezler, benim etim düdüklü tencerede bile pişmez’ diyerek gitti. Dönüşün, bir toplum liderine yakışmayan şekilde kenara çekilip, siyasi hayatını sonlandırdı.
Ahmet Mithat Berberoğlu da kendisi, partili arkadaşları ve aile tehdit kapsamına alınınca, adaylıktan çekilmek zorunda kaldı.
***
1974 sonrası Başkanlık, Cumhurbaşkanlığı seçimleri de her defasında kendine özgü iz bırakmalarla geride kaldı.
Her seçim için ayrı bir makale değil, kitap yazılır.
***
Fırsat buldukça geride kalan seçimleri değerlendirmek isterim. Çünkü çok parti siyasi hayatımızda her seçimden gelen deneyimler var.
Aklıma 2000 seçimleri geldi.
19 Nisan 2000 Pazar günü yapılan Cumhurbaşkanlığı ilk tur seçiminde oy dağılımı şöyleydi:
Rauf Denktaş 42 bin 820 % 43.67, Derviş Eroğlu 29 bin 555 % 30.14, Mustafa Akıncı 11 bin 469 % 11.70, Mehmet Ali Talat 9 bin 834 % 10.03, Arif Hasan Tahsin 2 bin 545, % 2.60, Şener Levent 899 % 0.92, Turgut Afşaroğlu 553 % 0.56, Ayhan Kaymak 369, %0.38.
Kayıtlı seçmen sayısı 126 bin 678, Kullanılan oy sayısı ise 102 bin 636’di.
İlk tur sonuçlarına göre oyların yarıdan fazlasını alan aday olmadığı için seçim ikinci tura kalmıştı.
İkinci turda Rauf Denktaş ve Derviş Eroğlu yarışacaktı.
Aradaki yüzde 13’lük oy farkına rağmen Derviş Eroğlu lehine esen bir hava da vardı.
17 Nisan 2000 Pazartesi akşamı Derviş Eroğlu, bir grup gazeteciyle Dome otelde buluştu.
Kare şeklinde düzenlenmiş masalarda oturuluyordu.
Ben Eroğlu’nun sol yanında oturuyordum.
Gecenin başında Eroğlu’nun neşesi yerindeydi ve iddialı olarak ikinci tura gideceğini ifade ediyordu.
Zaman akıp giderken Eroğlu’nun telefonu sık sık çalmaya başlamıştı. Her telefon Eroğlu’nın neşesini olumsuz etkiliyordu.
… Ve o akşam, kampanya boyunca MİT’ten adamların peşinde olduğunu söyledi
Yemekli sohbet gecenin ilerleyen saatlerine kadar devam etmişti.
Ayrılırken de18 Nisan 2000 Salı akşamı Televizyonda program konuğumuz olması için de anlaştık.
***
Şimdi Derviş Eroğlu ve ailesinin yaşadığı konut, o zaman ABD Büyükelçiliğinin Kuzey Lefkoşa’da ofisiydi.
Aradılar 18 Nisan 2000 Salı sabahı saat dokuz buçuk gibi gittim.
Bana, ‘ Seçim öncesi öngörüsünü sorduklarımız içinde tahmini yüzde yüz doğru çıkan sensin’ deyip, ‘ Şimdi ne olacak?’ diye sordular.
Yanıtım şu olmuştu: ‘ Eroğlu ile bu akşam televizyon programında buluşmak için anlaştık. İkinci turda yarışırsa kazanma şansı var. 1995’te kazanma şansı zayıf olduğu için yarışmasına izin verildi. Bu kez yarışa devam etmesi zor. Adaylıktan çekilme olasılığı yüksek.’
Amerikalıların yanından ayrılırken, Eroğlu’nun basın toplantısı düzenleyeceğini öğrendim. Kızı Haslet’i aradım. ‘ Ben bir şey demeyim. Babam kararını kendi açıklasın’ deyince, tahminimin doğru çıktığını anladım.
Öyle de oldu.
Eroğlu, adaylıktan çekildi ve Rauf Denktaş son kez Cumhurbaşkanı seçildi.
Nokta…
Yorumlar kapalı.