Siyasi istikrarın olduğu yerde, üretim de artar, ekonomi de gelişir diyoruz. Bu, tüm ülkeler için de geçerlidir. Siyasi istikrar beraberinde ekonomik istikrarı da getirir. Başbakan Ünal Üstel bu noktaya her yeri geldiğinde değinirken, çeşitli örnekler veriyor, siyasi istikrarsızlık nedeniyle yarım kalmış nice projelerin bu dönemde tamamlandığını, yenilerinin de sıraya girdiğini söylüyor.
Üreten toplum her zaman ayakta kalır ve başkalarına da pek muhtaç olmaz. Ülkemizde üretmek için canla başla çalışan, toprakla haşir neşir olan nice insanımız var ki, onları dinlemek, varsa sorunları üzerine eğilmek ve çözümlemek gerekir. Bu gibilerin, çiftçi, hayvancı gibi gecesi gündüzü yoktur. Hafta sonu tatili de yoktur. Ürettikçe daha fazla üretmek, aynı zamanda istihdam yaratmak istemektedirler.
Onlardan biri de Bostancı ve Tepebaşı’nda üretim yapan 50 yıllık sebze-meyve üreticisi Mehmet Yoran’dır. “Tarla aşkımı şimdi çocuklarımla birlikte sürdürüyoruz” diyor. 18 çeşit sebze üreten Yoran, yıllık rekoltesi 2 bin ton olan domatesin yanında, 100 bin ton civarında da salatalık üretiyor.
Milyonlarca liralık yatırımla Bostancı’da 60 bin ton kapasiteye sahip iki toprak havuz kuran Yoran, Tepebaşı’nda da 70 bin tonluk havuz yapımı için çalışmalarına başlamış bulunuyor. En büyük sıkıntısının işçi yetersizliği olduğunu vurgulayan tanınmış üretici Mehmet Yoran, “Yanımda 65 işçi var. İhtiyacım en az 100. Bana işçi lazım. İşçi bulursam gerisi tamamdır” diyor ve şunları ekliyor:
“Yerel işçi yok, Türkiye’den bulamıyoruz, mecburen 3’üncü ülkelerden getirmek zorunda kalıyoruz. Ama ona da zor izin veriliyor. Gelenler de uzun süre kalmıyor. Yüz işçi getirsek 1 yıl dolmadan 50-60’ı işi bırakıp kaçıyor. Çalışmaya gelen gençler ovada çalışmak istemiyor. Kaçak duruma düşen çok olduğu için devlet de izinleri çok tedbirli veriyor.”
Mehmet Yoran, arkadaşımız Cemre Cemali ile yaptığı görüşmede, ülkenin sebze ihtiyacının önemli bir kısmını karşıladığını söylerken, domates ithalatı konusunda da şunları kaydetti:
“Daha çok arazim olsa, yeni seralar kurarlım ve bu ülkeye domates ithalatını önlerim. Yani yaklaşık 200 dönüm daha sera kurabilsem bütün adayı domateste doyurabilirim.”
Çeşitli sektörlerde olduğu gibi, bu sektörde de en önemli sorunlardan biri de yeterli işçi olmaması. Esnaf ve zanaatkâr kesiminde, sanayide, inşaat ve diğer sektörlerde de benzeri sorunlar var. Gençlerin çoğu kapağı kamu sektörüne atmak isterken, doğal olarak diğer sektörlerde makas giderek açılıyor. Kalifiye elemanın yanı sıra, serada, ovada, fabrikada çalışabilecek işçi bulmak mesele. Halbuki bu gibi yerlerde çalışmanın şimdilerde çok daha avantajlı olduğunu da bilmek lazım.
Bu konularda söylenecek çok şey var da, bunların günün şartlarına göre yeniden ele alınması ve düzenlenmesi gerektiğine inanıyoruz. Esas olan, üreticiyi üretimden koparmak, vazgeçirmek değil, daha fazla üretmesini teşvik etmek ve bu konuda gerekli desteği sağlamaktır.
İmkan sağlandığı takdirde, Ada’yı domateste doyurabileceğini söyleyen Yoran, aynı zamanda bu toplumun kendi ayakları üzerinde durabileceğinin mesajını da veriyor. Kolay gelsin diyoruz.
***
Eski Milletvekili Ekrem Avcıoğlu
Melbourne’da toprağa verildi
Ekrem Avcıoğlu, 1935 Limasol-Bladanisya(Çamlıca ) doğumlu tanınmış bir avukat ve milletvekili idi. Temsilciler Meclisi üyesiydi. Daha sonra Avustralya’ya göç etti ve uzun yıllardan beri Melbourne kentinde yaşam sürdü. Avustralya’nın ilk Türk avukatı olarak bilinir. Avustralya’da toprağa verilen Avcıoğlu, ailenin çınarıydı.
Sevgili eşi Emine hanım, çocukları Asil Avcıoğlu Baker-Mark Baker, Erdihan Avcıoğlu, torunları Emre ve Serin Baker, kardeşleri Münevver-Hasan Soygazi (merhum), Özker-Berhayat Avcıoğlu, İsmet (merhum)-Canan Avcıoğlu, kardeş çocukları Hakan-Reyhan Soygazi, Hale ve Erkan Soygazi, Özlem-Emrah Tüylüoülu, Musa Avcıoğlu, Yusuf-Büşra Avcıoğlu, Hasan-Ebru-Merve Soygazi, Erk Özkunt, Zişan-Nefise Soygazi, Nehir-Aras Musa Tüylüoğlu, İsmet-Talin Avcıoğlu, tüm akraba, dost ve sevenlerine üzüntü ile duyururken, nur içinde yatmasını, mekânının cennet olmasını dilediler.
Meryem Andız defnedildi
Lefkoşa’nın tanınmış simalarından merhum Erdal Andız’ın eşi, ailenin çok değerli büyüğü Meryem Andız’ın dün Lefkoşa’da toprağa verildiği tüm dost, akraba ve sevenlerine üzüntü ile duyuruldu.
Eşi Erdal Andız (merhum), çocukları Damla-Mustafa Güçlü, Hasan-Nursel Altan Andız, torunları Erdal ve Ada Güçlü, “Acımız sonsuzdur. Nur içinde yatsın, mekânı cennet olsun” dediler.
Yorumlar kapalı.