
Birleşik Krallık’ta yaşayan Kıbrıslı Rumların örgütlü olduğu ‘Birleşik Krallık Kıbrıs Federasyonu’nun, İngiliz hükümetine mektup göndererek, İngiliz İşçi Partisi Milletvekili Afzal Khan’ın KKTC’yi ziyaret etmesine tepki göstermiş!
‘Alithia’ gazetesi, Birleşik Krallık’ın Türkiye Ticaret Elçisi ve Manchester Rusholme Milletvekili Afzal Khan’ın, Ercan Havalimanı üzerinden KKTC’yi ziyaret etmesi nedeniyle İngiliz hükümetine bir mektup gönderdiğini ve Khan’ın görevinden alınmasını talep ettiğini yazdı.
Habere göre, federasyonun mektubunda, Khan’ın, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’la görüştüğünü, ayrıca Türkiye haricinde hiçbir ülke tarafından tanınmayan ‘yasa dışı rejimin sembolleriyle’ fotoğraf çektirdiğini belirtti.
İngiliz milletvekili Ercan Havalimanı’ndan KKTC’ye gelmiş, Ersin Tatar’la görüşmüş! Lafa bak, Görüşmeyip de göbek mi atacaktı? Tanınsa da, tanınmasa da, bu Ada’nın güneyinde olduğu gibi, kuzeyinde de bir yapı var. Adına devlet deyin ya da demeyin; ama bir otorite var, bir demokrasi var, bir varlık var. Daha doğrusu bir gerçek var.
Halkın oyu ile seçilmiş bir Cumhurbaşkanı var. Bu gerçek inkar edilebilir mi? Buradaki devletin adının Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olduğu ve sahip olduğu topraklar üzerinde Türklerin yaşadığı bilinmiyor mu? Nasıl ki Ada’nın güneyinde Rumlar yaşıyor, kuzeyinde de Türkler…
Ellerinden gelse uçan kuşların da adanın kuzeyine geçişlerini yasaklayacaklar, ama onu yapamıyorlar, O zaman BM Barış Gücü yetkilileri ve askerlerinin geçişini de yasaklasınlar. Sıkarsa yabancı diplomatların geçişlerini de yasaklasınlar, protesto etsinler, ülkelerine mektup yazarak, görevden alınmalarını istesinler.
Böylesine tuhaflık dünyanın neresinde görüldü? Seyahat özgürlüğü kişiye göre değil ki! Adanın kuzeyine Ermenisi de geçer, Maronit’i de! Rumlar geçer de, başkaları niye geçmesin? İnsanlar bir yana, tavşan da geçer, ördek de! “Orası yasal devlet değildir, geçemezsin” diyebilir misin? Hayvanlar da izin alacak değil ya!
Artık hazmedin bu topraklarda başkalarının da yaşadığını. Onların cumhurbaşkanları, meclis başkanları, kabinesi, milletvekilleri, polisi, askeri olduğu gibi, bizde de var. Deniz ve hava limanları varsa, bizde de var.
İlla ki tüm ada toprağı sizin olacak diye bir kural mı mevcut? Kıbrıs Türk halkı Barış Harekâtı’na kadar geçen süreçte bu ada toprağının yüzde 3’üne hapsedilmişti. ‘1974 öncesi günlere dönüş’ derken, herhalde o günlerin sayıklıyorsunuz da, o dönem Kıbrıs Türk halkı için en acılı dönemdi. Türklerle meskun bölgeler utanç barikatlarıyla çevriliydi. O barikatlarda işkence vardı. Türklerin onuru incitiliyordu. Boyunları büküktü. Dün de yazdım, Erenköy’de mücahitler bir ekmeği 40’a bölerek paylaşır ve yerlerdi. Bu gerçekleri Erenköy mücahitlerinden merhum Fadıl İncirli’nin ‘Vatan Aşkın Erenköy’ adlı kitabında da okuyabilirsiniz.
Aradan bunca yıl geçmesine rağmen, var olan gerçekleri kabul etmek bu kadar mı zordur? Kabullenmek, hazmetmek çözüm yolunda atılabilecek en büyük adımdır. Yeter ki cesaretle adım atılsın.
Yoksa atını nallayış da, KKTC’yi ziyaret eden kişilerin peşlerine düşmek, onları şikâyet etmek ve görevden alınmalarını istemek bayat bir politikadır, geçerli de değildir.
***
Recai Çelik toprağa verildi
Çelik ailesinin değerli mensubu, merhume Semiha ile merhum Mehmet Çelik’in kıymetli evladı, herkes tarafından sevilen iyi insan Recai Çelik dün Karaoğlanoğlu’nda son yolculuğuna uğurlandı.
Ablaları ve enişteleri Yemliha-Muyittin Arpacı, Meziyet-Bayram Erköse, Mine-Himmet Yumru, Sevil Özergün, yeğenleri Gizem, Dilara, Arda Erköse, Burak, Duygu, Sinem Özergün, Bayram, Damla, Serdar Arpacı, Mustafa, Köksal, Filiz Yumru, tüm akraba, dost ve sevenlerine üzüntü ile duyururken, “Acımız sonsuzdur. Yattığın yer nur, mekânın cennet olsun” dediler.
Yorumlar kapalı.