Cumhurbaşkanlığı seçimine az bir süre kala, adaylar gerek ziyaretlerde gerekse çeşitli etkinliklerde, televizyon ekranlarında görüş, düşünce ve önerilerini halkla paylaşmaya devam ediyor. Tabii bu süreçte karşılıklı suçlamalar da olmuyor değil.
Bağımsız Cumhurbaşkanı Adayı Prof. Dr. Mehmet Hasgüler, yaptığı açıklamada, “Ersin Tatar, ne düşündüğünü açıkça söylüyor, ‘iki devletli çözüm’. Yanlış bir yol, ama en azından ne dediği belli. Peki Erhürman? Ne federasyon diyor ne iki devlet. Sürekli yuvarlak cümlelerle konuyu geçiştiriyor.” dedi.
Beri yandan Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, her zaman olduğu gibi dobra dobra konuştu ve ilginç açıklamalarda bulundu. BRT’deki programda, Rum yönetimi başkanı Nikos Hristodulidis’in, buradaki seçimlere bile karşı çıktığını söyleyen Ertuğruloğlu, şöyle dedi:
“Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, toplantı sonunda ‘Seçimlerden sonra masayı yeniden kurmaya çalışacağız der demez, Nikos Hristodulidis, Genel Sekreter’e işaret parmağını da göstererek, seçimlerden söz edemezsiniz Sayın Genel Sekreter. Çünkü bu egemenlik anlamına, devlet anlamına gelir’ dedi. Guterres bu konuda fazla bir şey söylemeden ayrıldı.”
Ertuğruloğlu’nun konuşması oldukça ilginç ve de anlamlıydı.
Güney Kıbrıs’ın BM’de tanınmış bir devlet olması, ayrıca AB üyesi olduktan sonra, Rum tarafıyla bir 60 yıl daha görüşülse de, hiçbir sonuç elde edilemeyeceğini vurguladı. “Ancak egemeniz ve Rum tarafından egemenlik de istemiyoruz.” dedi.
“Kıbrıs sorunu müzakerelerle çözüm şansını yıllar önce bitirdi” diyen Tahsin Ertuğruloğlu, Crans-Monta toplantısından sonra, dönemin Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı da değerlendirmesinde, “Bu, bizim neslin son denemesidir.” dediğini anımsattı. “Bu bakımdan halka gerçekleri söylesinler, duygu sömürüsü yapmasınlar, halkı kandırmasınlar.” diye konuşmasını sürdüren Ertuğruloğlu, şunları da kaydetti:
“Herkes bu coğrafyada! ABD’den İngiliz’e, Çin’e; Fransız’dan İtalyan’a, İsrail’e kadar bu coğrafyada vardırlar. Bu denli büyük güçlerin bulunduğu bir ortamda, Türkiye ile KKTC’nin iş birliği içinde olmasını yanlış görmek kime, neye hizmettir? Türk askeri bu adada tehdit değil, caydırıcıdır. Rum yönetimi ise, Güney Kıbrıs’ı İsrail’e dönüştürdü. Ancak askeri manevrada hiçbir şansları yoktur.”
Rum liderliğinin, Kıbrıs’ta sorunun 20 Temmuz 1974’te başladığına dair kendi halkını kandırdığını söyleyen Ertuğruloğlu, “O halde BM Barış Gücü’nün 1964’ten beri bu adada ne işi vardı?” diye sordu. “Biz teslim olmadık diye suçlu mu olduk?” diye de soran Dışişleri Bakanı, Kıbrıs Türk halkına en büyük kötülüğü yapanın BM’den sonra, AB olduğunu da belirtti.
“Kuzeyi de AB üyesi yapacağız diye bazılarının ortaya attığı fikirlerin saçmalıktan öteye geçmediğine işaret eden Bakan, “Rum tarafının buna onay vereceğini mi sanıyorsunuz? Böyle düşünenlerin aklına şaşarım.” dedi. Ayrıca bunun KKTC’yi oradan kaldırmak anlamına da geldiğini söyledi. ‘Peki, kuzey nasıl ortadan kalkacak? Bu halka gerçekleri anlatınız ve halkla dalga geçmeyiniz.” şeklinde görüş beyan etti.
Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu’nun daha önce değinilmeyen bazı konuları da dillendirmesi, dobra dobra konuşması, birçok mesajlar içerdiğinden hakikaten ilginçti.
***
Ahmet Sezen Varol, dün Serdarlı’da
son yolculuğuna uğurlandı
Serdarlı’da sevilen bir kişiydi Ahmet Sezen Varol. Önceki gün yaşama veda ederken, dün Serdarlı’da son yolculuğuna uğurlandı. Tüm akraba, dost ve sevenlerine üzüntü ile duyuruldu.
Sevgili eşi Sezin Hanım, kızları Seçkin ve Yağmur Varol, “Acımız sonsuzdur. Canımız babamızın yokluğuna asla alışamayacağız. Yattığı yer nur, mekânı cennet olsun” dediler.
Yorumlar kapalı.