Uzman Psikolog Duygu Karakulak Takvim, çocuk ve ergen terapilerinin önemine dikkat çekti.
“Evde yaşananlar tetikliyor”… Duygu Takvim, sınav kaygısı, aile içi boşanmalar, kimi zaman ise kayıp durumlarını çocuk ve ergenler üstünde büyük bir travma yaratabildiğine dikkat çekerek, konuyla ilgili evdeki her yaşananın bunu tetiklediğini anlattı. Takvim, çocuk ve ergenlerde görülen semptomların evdeki olaylara ayna tuttuğunu söylüyor.
Emine Gül ÖZER
Çocuk ve ergenlerde yetişkinlere nazaran, terapi süreçleri daha farklı ilerliyor. Yetişkinler kendilerini ve sorunlarını sözel olarak ifade edebilirken, ergen ve çocuklarda süreç bu şekilde ilerlemiyor.
Kimi zaman sınav kaygısı, kimi zaman aile içi boşanmalar, kimi zaman ise kayıp durumları kişiler üstünde büyük bir travma yaratabiliyor.
Özellikle çocuk ve ergenler evdeki yaşama bağlı oldukları için, gösterdikleri semptomlarda o evin aslında atmosferine dair bir ayna görevi görüyor.
15 yıldır psikolog olarak çalışan Duygu Karakulak Takvim, alanında uzman çocuk ergen ve klinik psikologu. Alanda ağırlıklı olarak çocuk ergen gruplarıyla çalışan Takvim, Çocuk-Ergen-Yetişkin Psk- EMDR Avrupa Akredite Terapisti, Süpervizör Adayı, Oyun Terapisti ve ayrıca API Eğitmeni..
10 Mayıs Dünya Psikologlar Günü’nde KIBRIS muhabirinin sorularını yanıtlayan Karakulak, çocuk ve ergenlerle yetişkinler arasındaki farklılıklara değindi.
“Gelişimin farklı evreleri vardır”
“Bir çocuğun veya ergenin terapiye ihtiyacı olduğunu nasıl anlarız?” sorusu üzerine Uzman Psikolog Duygu Karakulak, “Çocuk ergen perspektifinden baktığımızda, gelişimin farklı evreleri vardır. Bu evreler içerisinde farklı ihtiyaçlar, düşünceler, davranışlar ortaya çıkabilir. Bazı evrelerin içerisinde bunlar kolay kabul edilebilirken, özellikle süregelen işlevselliği, gündelik hayatı ya da kişinin mizacını değiştirecek boyuttaysa, burada bir destek alınması düşünülebilir.” diyor.
“Çocuk ve ergenler evdeki yaşama bağlıdır”
Çocuk ve ergenlerde tedavi sürecinin nasıl ilerlediğini anlatan Psikolog Takvim, “Çocuklar ve ergenlerde yetişkin terapisinden farklı olarak, sistemin içerisine bakım verenlerin, ebeveynlerin de katılması son derece önemlidir. Çünkü genellikle çocuk ve ergenler evdeki yaşama bağlı oldukları için, gösterdikleri semptomlarda o evin aslında atmosferine dair bir ayna görevi görüyor olabilir. O semptomla çalışırken, alttaki dinamikleri de fark edebilmek için, anneyi, babayı veya bakım verenleri de sisteme kazandırarak, sistemde onlarında değişimi veya bütün aile fertlerinin ihtiyaçlarının karşılanmasını hedefleyen bir terapi sürdürülür.” şeklinde konuştu.
“Fiziksel sağlığın tamamlayıcısı olarak kabul görüyor”
Terapiye veya psikologa gitmek isteyenlerin, duruma ön yargıyla yaklaşıp yaklaşmadığına ilişkin konuşan Takvim, “Aslında ben 5 yıldır kesin dönüş yapmış durumdayım, meslek hayatımın 9 yılını İstanbul’da geçirmiştim. Bu böyle ilk öğrencilik hayatımda 15 yıl önceye gittiğimde bunlar daha yeni yeni gelişen kavramlardı ama şimdi gözlemliyorum ki büyük şehirlerimizde özellikle Lefkoşa, Girne, Mağusa gibi şehirleşen ilçelerde burada artık normalize edilen bir yerde, ihtiyaç olarak kabul edilen bir yerde, fiziksel sağlığın tamamlayıcısı olarak kabul görüyor.” dedi.
“Sosyal ve duygusal gelişimin güçlendirilmesi arttı”
Son dönem başvurularına dikkat çeken Psikolog Duygu Karakulak Takvim, pandeminin de etkisiyle
“sosyal, duygusal gelişim alanlarının güçlendirilmesiyle ilgili, psikolojik sağlamlık, dayanıklılıkla ilgili olabiliyor başvurular. Yine bu sınav kaygıları, sınava yönelik hazırlık tempoları çok yorucu ve destek alınması gereken süreçler olabiliyor.” ifadelerini kullanarak, “Boşanma, kayıp gibi bir takım kritik yaşam olaylarıyla başa çıkmaya çalışılırken, bu dönemler kendi içinde o zorlayıcılıkta, aşılması ve destek alınması gereken başvuru süreçlerini oluşturuyor. Yine bu çocuk gelişimi dinamik bir süreç ve emzirmeye başlayabilme, güvenli bağlanma, okula uyum sağlama, emzirmeyi bırakma, tuvalet eğitimi gibi de daha kısa süreli danışmanlık dediğimiz başlık altında da başvurular alabiliyoruz.” şeklinde konuştu.
“Zorunlu sebepler, başvuruları etkiliyor”
“Seans fiyatları yüksek mi? Bu durum terapiye gelmek isteyen bir kişiyi etkiliyor mu?” sorularına yanıt veren Takvim, “ülkenin ekonomik koşullarına göre, son derece değişiklik gösterebilecek bir soru, cevabı da o şekilde. Dünya standartlarına baktığımız zaman bir Avrupa, Amerika gibi sosyal devletlerde kişilerin fiziksel sağlığa gösterdikleri önem kategorisinde ve o ölçüde de ücretsiz destek alacak imkanı var. Bizim ülkemizde, bu işler özel sektörde yürütülüyor. Günümüzde insanlar ekonomik olarak temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanırken psikolojik sağlık konusunda beklediğimiz sıklığı göremiyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Ergen ve çocuklarda farklı teknik kullanıyoruz”
Çocuk ve ergen terapistinin yetişkin terapistinden ve süreçlerinden farkının ne olduğu üzerine açıklamalarda bulunan Psikolog, “Aslında çocuk ve ergen terapistinin hem çalışma şekli hem de çalıştığı kişiler açısından daha farklı teknik ve yöntemleri var. Aileyi işin içine dahil ederek soruna bir çözüm getirmeye çalışır. Bunun içerisine, öğretmenler, diğer uzman hekimlerle dirsek teması ile sorunun anlaşılması ve kısa sürede çözülmesi son derece önemlidir. Yaş seviyesine göre teknikler de değişiyor, oyun terapisi kullanması gerekebilir.. Yetişkin “ne şikayetiniz var?” sorusuna sözel cevap verebilirken, çocukların kelimeleri oyun ve oyuncaklarla kelimeleri ve sorunu anlatma şekli kullanılabilir. Bir diğer farklılık da aradaki o bağı kurmak için daha fazla efor gerekir. Onların anlaşıldığı, ihtiyaçlarının karşılandığını, doğru yerde olduklarını hissettirecek yakınlığı hissettirmek gerekiyor.” dedi.
“Günümüz kutlu olsun”
Son olarak 10 Mayıs Dünya Psikologlar Günü’nde hem meslektaşlarına hem de mesleğine yönelik içini döken Takvim, şunları aktardı:
“Bütün meslektaşlarımın, hakkıyla psikolojiyi bitirmiş, psikoterapist olma yolunda akredite eğitimlerini tamamlamaya çalışan, kendi kişisel ve mesleki gelişimi için emek sarf etmeye devam eden tüm meslektaşlarımın günü kutlu olsun. Yurdumuzda hak ettiği yeri bulmasını temenni ediyorum.. Umarım ekonominin düzelmesiyle birlikte psikologlar hak ettiği değeri ve saygıyı görür.”
Yorumlar kapalı.